Dar aralıkta seyreden Türk varlıkları PPK kararını bekliyor, küresel piyasalar izleniyor

İSTANBUL, 17 Kasım (Reuters) – Türk varlıkları risk priminin belirgin şekilde azaldığı geçen haftanın ardından iki yönde de hareketlerin görüldüğü dar bir aralıkta seyrederken Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz kararı bekleniyor.

Küresel piyasalarda risk iştahı açısından ise koronavirüse karşı geliştirilen aşılar ile ilgili haber akışı, Batılı ülkelerin tekrar başlattıkları tecrit önlemleri izlenecek.

Ekonomi yönetiminin geçen hafta değişmesi ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yeni ekonomi yönetiminin “güven ve krebilite”yi ön plana çıkaran açıklamalarına destek vermesinin ardından TL geçen hafta dolar karşısında %10’a yakın değer kazandı.

Göz Atın

Binance’den Binance TR’ye Transfer Kalktı Mı

Finans Piyasalarında Yanıltıcı Emir Nedir? (Spoofing)

Yatırımcılar ekonomi yönetimindeki değişikliğin para politikasına ilk somut yansımasını ise TCMB Para Politikası Kurulu’nun (PPK) Perşembe günü açıklayacağı faiz kararında görecekler. Reuters anketine göre Merkez Bankası’nın (TCMB) Naci Ağbal başkanlığındaki ilk toplantısında politika faizini 475 baz puan artırarak %15’e yükselteceği tahmin ediliyor. halinde bu faiz artışının piyasalardaki faizlere belirgin bir yansıması olması beklenmiyor. Gecelik faizler hali hazırda %14,75, TCMB’nin ağırlıklı ortalama fonlama maliyet (AOFM) ise %14.64 seviyesinde. Ancak yine de piyasalar faiz kararını şu ana kadar yapılan açıklamaların ilk sınavı olarak görüyorlar. yönetimindeki değişiklikten önce 6 Kasım’da gördüğü tarihi zirve olan 8.58’den sert gerileyen dolar/TL dün 7,6045’e kadar indikten sonra değer kaybetmeye başlayarak 7,7600 seviyesine kadar yükseldi. Dolar/TL bu sabah 0845 itibarıyla dünkü zirve seviyelere göre hafif gerileyerek 7,7000 seviyesinden işlem gördü.

Deniz Yatırım tarafından yayımlanan değerlendirmede, “Özellikle de günün ikinci yarısında etkili olan eğilimi sağlıklı görmekle birlikte tüm beklentilerin sadece 19 Kasım tarihinde gerçekleştirilecek olan PPK toplantısına birikmiş olması muhtemel volatilite açısından risk oluşturuyor.” denildi.

Borsa .XU100 geçen haftaki sert yükselişin ardından dün %0,13 artıda kapatırken, Türkiye’nin risk priminin göstergesi olan ve geçen hafta sert bir düşüşle 400 baz puanın altına gerileyen CDS 394 / 403 baz puan seviyesinde yatay seyir izledi.

Bugün izlenecek veriler arasında 1630’da açıklanacak olan ABD perakende satış verisi bulunuyor.

Uluslararası piyasalarda ise koronavirüs salgınına karşı geliştirilen yeni aşıların etkisiyle yatırımcıların risk iştahı güçlendi.

ABD’li ilaç şirketi Pfizer’in ardından Moderna’nın da koronavirüse karşı etkili bir aşı geliştirdiğini açıklamasının ardından ABD borsaları dün tarihi zirveden kapandı. Bugün ise MSCI dünya borsaları endeksi rekor kırdı. endeksi ise aşıya rağmen salgın nedeniyle dünya çapında alınan tecrit önlemlerinin getirdiği endişeyle 92.526 seviyesinde düne göre yatay seyretti.

PİYASADAKİ HAREKET YABANCI KAYNAKLI, LOKALLER BEKLEMEDE

Türkiye’nin ortodoks olarak tabir edilen daha alışılageldik ve sade para ve maliye politikası izleyeceği beklentisi geçen hafta piyasalarda sert hareketlere yol açtı.

Ekonomi yönetimindeki değişiklik öncesinde TL reel bazda tarihin en düşük değerlerinde işlem görürken, yabancı yatırımcılar da Türk varlıklarındaki pozisyonlarını tarihi düşük seviyelere çekmiş durumda idiler.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın verdiği bilgiye göre yabancı yatırımcılar TCMB başkanının değişmesinin ardından birkaç günde Türkiye piyasalarına 3 milyar dolara yakın giriş yaptı. Bankacılar da geçen haftanın son üç gününde ana belirleyicinin yabancı yatırımcı girişi olduğunu söylemişlerdi.

TL’nin düşük olan, hatta enflasyonun altında kalan getirisi yurtiçi tasarruf sahiplerinin uzun bir süre önce dolara dönmesine yol açtı. Son verilere göre lokallerin döviz ve altın cinsi varlıkları, 6 Kasım’da biten haftada 3 milyar dolar daha artarak 224,2 milyar dolarla yeni zirveye yükseldi. TL’deki getiriyi yeterli görmeyen lokaller sadece bu yıl başından beri 30 milyar dolar değerinde döviz aldılar. Bu alım TL’deki değer kaybının artmasını sağladı.

Yabancılar yatırımcılar swap sınırlamaları, güven, para politikası endişeleriyle Türkiye pozisyonlarını son yıllarda belirgin düzeyde azalttılar. Yabancıların tahvil-bono varlıkları %20 – 25’lerden üç yılda %3’lü seviyelere geriledi. Hisse senetlerindeki net çıkış 6 milyar dolara yükselirken, yabancı yatırımcıların borsadaki payı Ekim ayında %47,5 ile son yılların en düşük seviyesine geriledi.

Bankacılar ekonomi politikalarında değişim sinyalinin ardından yabancı yatırımcılar tarafından yeni yönetime bir kredilite açıldığına vurgu yaparak bunun fiyatlamalarda kendini gösterdiğini belirtiyorlar. Bazı yatırımcılar bu sürecin kalıcılığına ilişkin daha fazla kanıt görmek istediğini de belirtebiliyorlar.

Bankacılar yabancı girişine henüz lokallerin katılmadığına dikkat çekiyorlar. Dövizde hem alım hem satım yönünde işlem yapan lokallerin yabancı yatırımcılara katılması halinde TL’deki değer kazancının süreceği, dolar/TL’nin 7,5’lere doğru sürebileceğini belirtiliyor.

Deniz Yatırım’ın bu sabahki raporunda, “Lokallerin de satış tarafına geçtiği senaryoda 7,54 ve 7,29 desteklerinin sırasıyla test edilmesini bekliyoruz.” denildi.

Yabancı bankalar ekonomi yönetimindeki değişikliğin ardından müşterilerine TL’de ağırlık artırmalarını tavsiye ederken Türkiye’nin risk priminin göstergesi olan beş yıllık CDS’ler 520 baz puanlı seviyelerden 403 baz puana düştü. Borsa İstanbul bankacılık endeksi .XBANK geçen haftanın tamamında %23, BIST-100 endeksi .XU100 %8 yükseldi.