Heteroseksüel Olmasına Karşın LGBTİ Karakterleri Büyük Bir Muvaffakiyetle Canlandırmış 17 Aktör

HBO dizisi True Blood’da güzel oyuncu Alexander Skarsgård’ın Ryan Kwanten ile epeyce ateşli bir öpüşme sahnesi bulunuyor.

Diziyi izleyen herkesi kendisine hayran bırakan Ryan Kwanten, dizide Alexander Skarsgård ve Robert Kazinsky üzere oyuncularla sevişme sahnelerinde yer alıyor.

Her ne kadar Joker rolüyle tanınsa da Heath Ledger’in mesleğinde Brokeback Mountain hayli değerli bir yer taşıyor. Başarılı oyuncu sinemada cinsel yönelimini keşfetmeye çalışan bir kovboyu canlandırıyor.

Canlandırdığı pek çok karakter ile kalplerde yer kazanan Jake Gyllenhaal, Brokeback Mountain sinemasında sert lakin duygusal ve hemcinslerine ilgi duyan bir kovboyu canlandırıyor.

Dexter denildiğinde daha çok tanınan ve bu rolüyle neredeyse bütünleşen Michael C. Hall, 63 kısım rol aldığı dizide Fisher ailesinin eşcinsel üyesini canlandırarak büyük beğeni toplamıştı.

Başarılı aktör Willem Dafoe Kentin Sevgilileri sinemasında canlandırdığı eşcinsel dedektif rolüyle epeyce dikkat çekmişti.

Robert De Niro’nun acımasız bir gay korsanı canlandırdığı sinema de, başka sinemaları kadar çok beğenilmişti.

Tom Hanks bu sinemada eşcinsel ve AIDS virüsü taşıyan bir avukatın yaşadıklarını epey başarılı bir oyunculukla canlandırıyor.

Robin Williams bu sinemada Kuş Kafesi isimli bir gece kulübünü işleten ve birçok vakit gay olduğunu gizlemeye çalışan biri olarak karşımıza çıkıyor.

Harry Potter serisi ile bütünleşen Daniel Radcliffe Kill Your Darlings sinemasında açık sahnelerde bedeninin sergilenmesine müsaade vermişti.

Philip Seymour Hoffmann bu sinemada müellif Truman Capote’a hayat vermişti.

Bir kaza yapana kadar heteroseksüel bir ömür süren ve bir bayanla evli olan Steven, kazanın akabinde aslında eşcinsel olduğunu fark ediyor. Bu kıssada Jim Carrey’i Steven’a hayat verirken izliyoruz.

Tıpkı sinemada Ewan McGregor’ı Jim Carrey’nin partneri olarak izliyoruz ve Ewan McGregor açısından bu sinema muhakkak mesleğindeki en kıymetli imaller ortasında yer alıyor.

Usta oyuncu Michael Douglas 2013 üretimli Behind the Candelabra sinemasında ünlü sanatçı Libarece’e hayat veriyor.

Mesleğinin başlangıcında Leonardo Di Caprio, Fransız eşcinsel şair Arthur Rimbaud’ya hayat vererek değerli bir rolün altından muvaffakiyetle kalkmıştı.

Jared Leto kendisine ödül getiren bu sinemada transgender bir bireyi hayli başarılı bir biçimde canlandırıyor.

Heteroseksüel olduğu bilinmese izlerken asla akla gelmeyecek gerçeklikte oynadığı Cameron karakteriyle Eric Stonestreet, Çağdaş Family ile daha uzun yıllar konuşulacak üzere görünüyor.