İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Acil Servisi’nde misyon yapan sıhhat çalışanları bir gecede 4 sefer akına uğradı. Hücuma uğrayan sıhhat çalışanları ismine açıklama yapan Prof. Dr. Haluk Çokuğraş, “Korkarım bir müddet sonra hasta olduğunuzda size bakacak doktor bulamayacaksınız” dedi.
Cerrahpaşa’daki acil serviste misyon yapan sıhhat çalışanları dün gece 4 kere kelamlı atak ve vefat tehditlerine maruz kaldı. Atağa uğrayan asistan tabipler ve Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Ana Bilim Kolu Lideri Prof. Dr. Haluk Çokuğraş, hastane önünde açıklama yaptı. Çokuğraş, şiddetin son bulmasını talep ederek, “Cerrahpaşa Çocuk Acil Servisi’nde 07.12.2021 tarihinde nöbet tutan asistan tabip arkadaşlarımız, bir gecede 4 sefer, kelamlı hücumlara, ağır küfürlere ve vefat tehditlerine maruz kalmıştır. Bu ne birincidir, korkarım, ne de son olacaktır. Daha bir ay evvel misal bir durumla İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Kliniği asistanları karşılaşmıştır. Zati 2 yıldır ağır pandemi şartlarında cansiperane çalışan genç arkadaşlarımızın karşı karşıya geldikleri ve maalesef artık tüm sıhhat çalışanları için olağan hale gelen bu durum asla kabul edilemez” dedi.
TIKLAYIN – Bitmek bilmez mobbingler, şiddet, ağır çalışma şartları; Türkiye yalnızca hekimlerini mı kaybediyor yoksa geleceğini mi?
“Hekim bulamayacaksınız”
” Doktorlara ve tüm sıhhat işçilerine yapılan bu atakları şiddetle kınıyoruz” diyen Haluk Çokuğraş, şöyle konuştu:
“Kınamaların artık yetersiz kaldığının farkındayız. Bir şeylerin değişmesi için daha kaç tabibin şiddete maruz kalması, kaç sıhhat çalışanının hayatını kaybetmesi gerekir. Basında her gün istifa eden onlarca doktor haberi yayınlanıyor. Daha mesleklerinin başında bu kadar aksilikle karşılanan genç tabiplerden nasıl bir performans beklenebilir. Korkarım bir müddet sonra hasta olduğunuzda size bakacak tabip bulamayacaksınız. 5 dakika evvel ağır küfürlere maruz kalan, mevtle tehdit edilen bir hekimden, hiçbir şey olmamış üzere hasta bakmaya devam etmesi beklenebilir mi? Ne yapalım, bizler de kendimizi savunmak için kendi güvenlik tedbirlerimizi kendimiz mi alalım. Bankada sıra beklediği için banka memuruna hücum oluyor mu? Ekmek kuyruğunda beklediği için fırıncılar dövülüyorlar mı? Devlet dairelerinde işleri yavaş yürüdüğü için çalışanlara atakta bulunuluyor mu? Ağır hasta başvurusu altında cansiperane çalışan ve bu ülkenin en yeterli yetişmiş çocukları olan genç hekim arkadaşların böylesi taarruzlara maruz kalması nasıl kabul edilebilir. Toplumda oluşmuş olan tabiplerin ve başka sıhhat çalışanlarının; hakaret edilebilir, dövülebilir ve hatta öldürülebilir şahıslar olduğu algısının son derecede tehlikeli bir boyuta ulaştığını görüyor ve yetkilileri bir kere daha vazifeye davet ediyorum. Bu atakları yapanlar en ağır bir formda cezalandırılmalı; sıhhat hizmetlerinden fiyatsız yararlanmalarının önünü geçilmeli ve psikiyatrik tedaviye alınmalıdırlar.”
“Bu kadar hakarete dayanamıyoruz”
Artık şiddete dayanamadıklarını belirten asistan tabip Işık Çebi de şu sözleri kullandı:
“Bir hastaların durumlarının tartısına nazaran alıyoruz. Bunun dışında hastalıkları önceliklendirme durumumuz yok. Bekleme sırasında beklemek istemeyen kimi hastalarımız direkt polikiniğimize dalarak içeride hasta varken çok ağır hakaretler ettiler. Üstümüze yürüdüler. Biz bütün gece sabaha kadar hasta bakmaya devam ettik. Ortamızdan kimi asistan arkadaşlarımız bir 5 dakika kadar kendilerini toparlamak için orta verdiler. Biz bunların üzerine çalışmaya devam ettik bir teşekkür beklemiyoruz lakin bu kadar hakarete artık dayanamıyoruz.”