Birçok insanın birebir anda uzun müddetler bir arada çalıştığı ofis ortamları doğal olarak romantik alakaları de beraberinde getiriyor. Ofis aşkı deyince akla birçok olumsuzluk gelse de kimilerine nazaran yarar da sağlıyor. Pekala ofis aşkı yaşamanın mesleğimize gerçekte nasıl bir tesiri var? Gelin bunun ziyanları ve yararlarını bir arada keşfedelim! 👇
Kaynak: https://www.bloomberg.com/news/articl…
Yapılan araştırmalara nazaran ofis aşkları çalışanların verimliliğini artırabildiği üzere iş ortamında krizlere de sebep olabiliyor!
İyi giden bağların yanı sıra aldatma, aşk üçgenleri derken bilhassa yöneticiler için oldukça şiddetli vakitler kelam konusu oluyor. Pekala ofis aşklarının şirket ortamına ve şahsî performansa olan tesirleri gerçekte nasıl? Gelin bir arada bir göz atalım! 👇
Ofis aşkları, bayanların iş dünyasına adım attığı 20. yüzyıldan itibaren çalışanların ve iş verenlerin kaçamadığı bir olgu haline geldi.
ABD’de yapılan bir araştırma, dört çalışandan birinin iş ortamında romantik münasebetler yaşadığını doğruluyor. Hasebiyle iş dünyası için ofis aşkı bir hakikat olarak kabul ediliyor.
Ancak ne yazık ki bütün bu romantik ilgiler evlilikle sonlanmıyor; evlilikleri bitiriyor da!
2004 yılında bu hususta yazılmış bir kitaba nazaran aldatma sorunuyla terapiste başvuran bayanların yüzde 38’i partnerlerini ofiste yaşadıkları bağlarla aldatmışlardı. Üstelik yapılan araştırmalara nazaran bu durum yalnızca muhakkak dallara de has değil her alanda ve her yerde karşımıza çıkabiliyor.
Bu aksiliklere karşın ofis aşklarının uygun tesirleri de yok değil. Örneğin yeterli giden alakalar çalışanların moralini yükselttiği için randımanlarını artırabiliyor.
Hatta bu yüzden şirketler bu türlü ilgileri destekleme kararı da alabiliyor! Tekrar de günümüzde ofis aşklarının sayısı giderek azalmış durumda. Bunun sebebi ise sevgili ve partner bulmanın yollarının çeşitlenmiş olması.
Ek olarak cinsel istismar ve taciz olaylarının günümüzde hasır altı edilmiyor oluşu da ofis bağlantılarının eskisinden daha yakışıksız algılanması sonucunu doğuruyor.
Yine de iş verenler ve uzmanlar insanların ofis aşkı yaşamak konusunda aldıkları riski uygun ölçmeleri gerektiğini düşünüyor.
Örneğin ofiste yaşanan bir aşk üçgeninin şirkete verdiği ziyan oldukça yüksek. Şayet iki çalışan evliyse ve gebe kalan bayanın bebeği öteki bir çalışandansa bu durum ne yazık ki işçi performansını ve verimliliğini önemli ölçüde düşürüyor.
Bu noktada uzmanlar ofiste bir bağlantıya başlamadan evvel tarafların bağlantıya olan sadakatlerini ve ciddiyetlerini âlâ tartmalarını tavsiye ediyor.
Ancak elbette ki ofis ortamında romantik alakaların kaçınılmaz olduğu da bir gerçek. Bunların ortasında en güçlü ve karmaşık olanlar ise işveren – çalışan bağları. Şayet yöneticinizle yahut çalışanınızla aşk yaşıyorsanız problem yaşamaya da hazır olmalısınız.
Bu nitelikte bağlantılar maalesef ki genelde eşitsizlik algısının pençesine düşüyor.
Ayrıca ortada eşitsiz bir muamele olduğunu kanıtlamadan şahısları alakadan caydırmak da kolay değil. Bu noktada çalışanlar ve yöneticilerin mümkün olduğunca şeffaf olması ve şirket kurallarında ofis ilgilerine yönelik düzenlemeler getirmek değerli. Her şeye karşın uzmanlar ofis aşklarının engellenemez olduğunu kabul edip buna adapte olmanın en yeterli seçenek olduğunu lisana getiriyor.
Peki siz bu mevzuda ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım! 👇
