AK Parti Küme Başkanvekili Özkan, Gündemi Kıymetlendirdi Açıklaması

AK Parti Küme Başkanvekili Cahit Özkan, hukuk mezunu çalışanlara ait, “5. Yargı Paketi ile ister kamuda isterse özel dalda çalışsın, iş hayatına son vermeksizin adliye ve avukat yanı stajını yapmak suretiyle hukuk stajını tamamlamalarına imkan veren bir düzenlemeyi hayata geçireceğiz.” dedi.

Özkan, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, TBMM Genel Heyetinde, 5. Yargı Paketi olarak bilinen İcra ve İflas Kanunu ile Birtakım Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’nin görüşmelerine, unsurları üzerinden devam edileceğini söyledi.

Mafya ve çetelerle, derin ve paralel yapılarla uğraş ettiklerini, faili meçhul periyotlarına son verdiklerini, gözaltı şartlarını güzelleştirdiklerini lisana getiren Özkan, AK Parti iktidarı periyodunda saymakla bitirilmeyecek anayasal ve yasal düzenlemeleri hayata geçirdiklerini belirtti.

Özkan, 5. Yargı Paketi’nin, kamu hizmetinin daha süratli ve daha az maliyetle sunulması, icra satış sisteminin yenilenmesi ve takiplerde vatandaşlara yansıyan maliyetlerin azaltılması, mülkiyet hakkının daha faal korunması, çocukların fizikî ve ruhsal gelişiminin desteklenmesi maksadıyla İnsan Hakları Hareket Planı temel alınarak hazırlandığını aktardı.

Hukuk mezunlarına staj kolaylığı

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Özkan, hukuk fakültesi mezunu çalışanların, istifa etmeden avukatlık stajını yapabilmelerine imkan tanınması konusunda düzenleme yapılıp yapılmayacağına ait soru üzerine, kendilerine, bu hususta birçok talebin ulaştığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, İnsan Hakları Aksiyon Planı’nı açıklarken kamu ve özel dalda çalışan gençlerin hukuk stajlarını yapabilmesine ait düzenlemenin hayata geçirileceği muştusunu verdiğini hatırlatan Özkan, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Biz de bu kapsamda 5. Yargı Paketi ile ister kamuda isterse özel kesimde çalışsın iş hayatına son vermeksizin adliye ve avukat yanı stajını yapmak suretiyle hukuk stajını tamamlamalarına imkan veren bir düzenlemeyi hayata geçireceğiz. Bu çerçevede özel bölümde çalışanlarla ilgili teklifimizin genel çerçevesi şu olacak; bir hukuk mezunu gencimiz, vatandaşımız fakülteyi bitirdikten sonra stajını yaparken çalışıyorsa mesleğin onuruyla bağdaşmayan bir işle meşgul değilse stajın gereklerini yerine getirmek suretiyle avukatlık stajını yapabilecek. Kamuda çalışanlar için ise malum olduğu üzere avukatlık stajı iki kısımdan oluşuyor; birinci 6 ay mahkeme nezdinde staj, ikinci 6 ay da avukat yanında staj. Kamuda çalışanların mahkeme stajını, iş yerlerinden müsaade almak suretiyle fiyatsız müsaadeyle staj yapmalarına imkan sağlıyoruz. Bu müsaadelerin mühletini kendi yıllık müsaadelerine saymak suretiyle yeniden gerçekleştirebilecekler. İkinci 6 ayı ise kendi kurumlarının hukuk departmanlarında yapmak suretiyle avukatlık stajını tamamlamalarına imkan sağlıyoruz.”

“Doğru olan, Türkkan’ın istifasını vermesi”

Bingöl’de şehit ağabeyi Tahir Gümren’e küfreden DÜZGÜN Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlığının kaldırılması talebiyle hazırlanan fezlekenin, Meclis Başkanlığına sunulduğu hatırlatılarak, değerlendirmesi sorulan Özkan, Türkkan’ın halinin toplumda infiale neden olduğunu lisana getirdi.

Özkan, “Geçmiş parlamento tecrübelerimize ve teamüllerimize baktığımızda görülecektir ki bu tıp hareketleri işleyenlerin parlamenterlik vazifeleri, kendi istifaları ve siyasi parti kümelerinin aldığı kararlarla sonlanmıştır. Bu çerçevede hakikat olan, siyasi etik ve ahlak kurallarına uygun olan, öncelikle Lütfü Türkkan’ın kendi siyasi kararıyla istifasını vermesidir.” görüşünü paylaştı.

Türkkan’a, GÜZEL Parti Tüzüğü’ne nazaran kınama, hatta uyarma cezası dahi verilmediğine dikkati çeken Özkan, “Bunun kabulü mümkün değil. Partinizin ismi ‘iyi’ ise üzerinize düşeni yapın. Yarın sokağa nasıl çıkacaksınız?” sorusunu yöneltti.

Özkan, DÜZGÜN Parti ve CHP’nin, olayı örtbas etmeye çalıştığını lisana getirerek, “Milletimiz bunu unutmaz. Gelin istifa edin, gelin üzerinize düşen disiplin sürecini işletin. Aksi takdirde esasen fezleke Meclis’e gelmiştir. Vakti saati geldiğinde Meclisimiz, siyasi parti gruplarımız ve milletvekillerimiz gerekli adımları atmak suretiyle yargısal süreci başlatmasını elbette bilecektir.” değerlendirmesinde bulundu.

“CHP’nin günahı saymakla bitmez”

CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “helalleşme” açıklamasına yönelik soru üzerine Özkan, “Tilki kümes sahibi ile helalleşmek istiyorsa gözünü kümesteki başka tavuklara dikmiştir. CHP, kendi içinde dahi ortak bir noktaya varamamışken, Genel Liderleri bir koltuk devşirebilmek için ‘helalleşmek’ ismi altında günü kurtarmaya çalışıyorsa başlaması gereken nokta tek parti periyotlarına kadar uzanmalı.” sözünü kullandı.

Bir taraftan “helalleşmek” isteyen CHP’den, öbür taraftan “Onlar da bizden özür dilesin” biçiminde çıkışlar olduğunu aktaran Özkan, şöyle devam etti:

“CHP’nin başı hala karışık. CHP’ye soruyoruz; helalleşmekten bahsediyorsanız, milletin adamı Adnan Menderes’i idam sehpasına götüren, darbecileri cesaretlendiren İsmet İnönü’nün, ‘Menderes, Menderes, bendine gir Menderes yoksa ben bile seni kurtaramam’ kelamlarıyla de hesaplaşmak, helalleşmek ve özür dilemek istiyor musunuz? ‘Afrin’de, İdlib’de ne işimiz var?’ sözlerinizden de özür dileyecek misiniz? Bunlar için de milletimizden helallik dileyecek misiniz? Libya’da darbeci Hafter ile uğraşa gittiğimizde, ‘Orası Fizan’dır’ diyerek, Mavi Vatan çabasında Mehmetçiğimizi yapayalnız bırakmaktan da özür dileyecek ve milletimizden helallik isteyecek misiniz? CHP’nin günahı saymakla bitmez. Kemal Kılıçdaroğlu, günü kurtarmak, günün sonunda da bir koltuk devşirmek için özür diliyorsa helallik istiyorsa biliyoruz ki farklı acıları, daha büyük musibetleri bu ülkenin başına getirmek için diliyordur. Milletimiz de bunları biliyor. Bu, beyhude, boş ve temelsiz bir gayret.”

Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) konusundaki soruya da Özkan, “EYT’nin yaşla ilgili konuları haricinde kalanlar, talepler kıymetlendirilir. Bu çerçevede ilgili bakanlıklar çalışmalarını yapar. Şu anda gündemde bu türlü bir çalışma yok.” cevabını verdi.

“AK Parti olarak gayemiz yüzde 70, yüzde 80”

“Seçimler konusunda yüzde 50+1 oy oranının tartışıldığı” söz edilerek, “Sizce makul oran nedir?” sorusu üzerine ise Özkan, şunları kaydetti:

“Sayın Cumhurbaşkanımızın, bu bahiste hali ve daha evvelki açıklamaları net. Milletimizin temsil yetkisini en hoş formda kullanılabilmesinin yolu olduğu için biz yüzde 50+1’in gerisindeyiz. Olması gereken oran ne? Keşke siyaset arenasına çıkıp milletten yetki isteyenler, yüzde 70 oy almayı hedefleyebilseler. AK Parti olarak bizlerin amacı yüzde 70, yüzde 80’dir. AK Parti ve MHP ile Cumhur İttifakı olarak milletimizin bugüne kadar yüzde 80’ine yakınının bir defa de olsa oyunu almışız. Demek oluyor ki biz 2023 seçimlerinde yüzde 75 amacına ulaşmak için çalışıyoruz.

Milletin adamı, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın, her daim milletimizin gönlündeki yer belirlidir. Yüzde 53 oranında oy alan ve oy vermeyenlerin de memnuniyetini kazanmış olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile inşallah 2023’te AK Parti ve MHP ile Cumhur İttifakı olarak gayemiz yüzde 75’tir. Bu maksat doğrultusunda alanda gönül köprüleri kurmaya, milletimizin gönlünü kazanmaya devam edeceğiz.”