AK Parti’li Akbaşoğlu’ndan, DÜZGÜN Parti’li Türkkan’a “milletvekilliğinden istifa et” daveti Açıklaması

15 Şubat 2022, 01:06 yayınlandı

A+
A-

Paylaş

AK Parti Küme Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, Bingöl’de şehidin ağabeyine küfreden ÂLÂ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’a reaksiyon göstererek, “Lütfü Türkkan, siyaseten gereğini yaparak milletvekilliğinden istifa etmeli. Fakat bu halde hem YETERLİ Parti’nin kurumsal hali hem de şehit ailelerimizin ve milletimizin beklentisi siyaseten yerine gelmiş olabilir.” dedi.

Akbaşoğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, gündeme ait değerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı.

Bingöl’de herkesi üzen bir hadise yaşandığını söyleyen Akbaşoğlu, “Teröristlerce paramparça edilen şehidimiz kelam konusuyken Lütfü Türkkan tarafından şehidimizin bacısına apaçık küfredildiği duyuldu. Bu galiz küfürlerin hesabının kesinlikle sorulması lazım.” diye konuştu.

Türkkan’ın, “İYİ Parti Küme Başkanvekilliği” vazifesinden istifa ettirilerek olayın üstünün örtülmeye çalışıldığını, bu durumun “kabul edilemez” olduğunu belirten Akbaşoğlu, “Lütfü Türkkan kendi Genel Lideri’nden ve kamuoyundan özür diledi lakin şehidimizin ailesinden, özellikle bacısından özür dilemedi. Rencide ettiği şehit yakınlarından ve şehidimizden özür dileme faziletini dahi gösteremedi.” sözünü kullandı.

“Sayın Akşener, ivedilikle tatmin edici bir karşılık vermeli”

ÂLÂ Parti Genel Lideri Meral Akşener’in, olaydan sonra Türkkan ile ilgili disiplin sürecini devreye sokması gerektiğini fakat olayın üzerinden üç gün geçmesine karşın Akşener tarafından bu istikamette bir adımın atılmadığını lisana getiren Akbaşoğlu, şöyle devam etti:

“Milletin emanetini ve vekaletini, Tbmm‘de ifa etmeye çalışan, Gazi Meclis’te bu his ve niyetlerle hareket etmesi gereken, milletimizin ırzını, namusunu korumakla mükellef olan bir kişinin, siyasi tarihimizde eşine rastlanmayan bu türlü menfur ve galiz bir küfürle şehidimizi, bacısını ve bütün milletimizi rencide etmesi kabul edilemez. Lütfü Türkkan, siyaseten gereğini yaparak milletvekilliğinden istifa etmeli. Fakat bu halde hem UYGUN Parti’nin kurumsal hali hem de şehit ailelerimizin ve milletimizin beklentisi siyaseten yerine gelmiş olabilir. Sayın Akşener’in, bu türlü menfur bir olaydan sonra kamuoyuna tatmin edici bir karşılık vermesi, açıklama yapması ve ilgili tutumu ortaya koyması hemen beklenmelidir.”

“Gazi Meclis’in çatısı altında bulunması asla mümkün değil”

Yaşanan son olayın birinci olmadığını hatırlatan Akbaşoğlu, Türkkan’ın, daha evvel teröristlerce şehit edilen Mardin Derik Kaymakamı Muhammet Fatih Safitürk’ün babasının, Meclis’e ziyaretine ait de galiz sözler kullandığını, kendisine ilişkin kaçak yapıyı görüntülemek isteyen gazeteciyi ise dövdürdüğünü söz etti.

Türkkan’ın halini, milletin bedellerine en büyük taarruz ve saygısızlık olarak nitelendiren Akbaşoğlu, “Türk siyasi tarihinde eşine rastlanmayan, dünya tarihinde de eşine rastlanması mümkün olmayan, kendisini vatan için feda eden bir şehidin bacısına açıkça küfreden bir kişinin, Gazi Meclis’in çatısı altında bulunması asla mümkün değil. Gereği kesinlikle yapılmalı.” görüşünü paylaştı.

“CHP idaresinin içinde bulunduğu durum Türkiye için tehlike arz ediyor”

CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, büyükelçilere mektup yazdığını kaydeden Akbaşoğlu, “Bu mektubun manası, içler acısı bir durumu tabir ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhuriyet’in Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Bağımsızlık benim karakterimdir.” kelamını anımsatan Akbaşoğlu, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“100 yıl sonra biz de tıpkı cümleleri, birebir ruh ve mana ile tabir ediyoruz. Manda ve himaye kabul edilemez. Tam bağımsız Türkiye ve bağımsızlık bizim karakterimizdir. 100 yıl sonra CHP’nin başında olan ve Türkiye’yi yönetmeye talip olduğunu tabir eden Kemal Kılıçdaroğlu, büyükelçilere Türkiye’nin iç işlerini ilgilendiren bir sıkıntıyı, Türkiye’yi şikayet ederek, gammazlayarak söz etmeye çalışıyor. Bağımsızlığımıza halel getirecek, siyaseten sahiden ihanet olarak nitelendirilebilecek bir tavır ve davranışı ortaya koyuyor. Bu mektup, tarihin önünde çöp sepetine atılmıştır. Bu mektup, bağımsızlığımızı ihlal etmeye dönük emperyalistlerle, emellerini tevhit etmiş olanların mektubudur. Milletimiz, bu anlayışa asla geçit vermeyecektir.”

CHP idaresinin içinde bulunduğu durumun Türkiye için tehlike arz ettiğini söyleyen Akbaşoğlu, “CHP idaresi tarafından Türkiye’nin egemenliğine, bağımsızlığına ve ulusal egemenliğine karşıt bir davranış daima tekrarlanıyor. Bunun yanıtını asil milletimiz kesinlikle verecektir. Haziran 2023, bu demokratik hesaplaşmanın tarihidir. İnşallah şehitlerimize küfredenlere, bağımsızlığımızı ihlal etme cüretinde bulunanlara, emperyalistlerden demokrasi dilenenlere, yardım bekleyenlere gerekli karşılık milletimiz tarafından kesinlikle verilecektir. Bu bahiste en ufak tereddüdümüz kelam konusu değil.” kelamlarını sarf etti.

Bir gazetecinin “Lütfü Türkkan’ın, milletvekilliğinin düşürülmesi kelam konusu mu?” sorusuna ise Akbaşoğlu, “Türkiye, bir hukuk devletidir. Anayasa çok açıktır. Bu hususta şehit ailesi de hukuksal yollara başvuracağını net halde tabir etmiştir. Hem hakaret ve aleni küfür hem de müessif fiile dönük birtakım tacizlerin olduğu net biçimde görülmektedir. Bu mevzuda hukuksal süreç neyi ortaya koyuyorsa ilgili mevzuat sonuç prestijiyle uygulanmış olacaktır.” karşılığını verdi.