BOLU BELEDİYE LİDERİ ÖZCAN, YÜKSEK DİSİPLİN HEYETİ'NE SEVK EDİLMESİNİ KIYMETLENDİRDİ

BOLU Belediye Lideri CHP’li Tanju Özcan, katıldığı bir Youtube programında kendisinden yardım isteyen bir bayanla ilgili anlattığı reaksiyon çeken anısının akabinde partisinin MYK toplantısında ‘uyarı’ talebiyle Yüksek Disiplin Şurası‘na sevk edilmesini kıymetlendirdi. Özcan, “İki hafta evvel cami temel atma merasimi yapan, anası-babası hacı olan, anası tesettürlü olan bir insanın başı kapalı bir bayana bilerek ve isteyerek hareket edebilmesi, aşağılaması kelam konusu olabilir mi?” dedi.
Bolu Belediye Lideri Tanju Özcan, katıldığı programda, sunucu Armağan Çağlayan’ın siyasette yaşadığı komik anılarla ilgili sorusu üzerine, sıhhat sorunu nedeniyle çocuk sahibi olamayan ve tüp bebek konusunda kendisinden yardım isteyen bayanla ortasında geçen konuşmayı anlattı. Özcan, “Bir açılış yapıyoruz, Bolu’da acelem de var. Bir tesettürlü bayan geldi. ‘Tanju Beyefendi bir bahis var konuşabilir miyiz’ dedi. Ben de ‘Hemen Ankara’ya dönmem lazım. Özel değilse burada konuşabilir misiniz” dedim. ‘Sıkıntı yok’ dedi. ‘Benim bebeğim yok. Bana yardımcı olur musunuz” dedi. ‘Hanımefendi ben size nasıl yardımcı olabilirim’ dedim. Meğerse bayan tüp bebek tedavisi olmak istiyormuş. Tabi o denli bahse bu türlü girince etraftakiler gülüyor. Benim bu türlü çok fazla anım var” dedi.
Özcan’ın bu kelamları, bilhassa toplumsal medyada ağır reaksiyon çekti. Twitter gündeminde, ‘İğrençsinTanjuÖzcan’ etiketiyle binlerce tweet atılıp, birinci sırada yer aldı. Kentte bir ortaya gelen bayanlar, Tanju Özcan’a reaksiyon gösterip, belediye binası önüne siyah çelenk bıraktı. Lider Özcan yansıların akabinde özür diledi.
İHTAR TALEBİYLE YÜKSEK DİSİPLİN ŞURASINA SEVK EDİLDİ
Reaksiyonların akabinde Lider Özcan’ın durumu partisinin MYK toplantısında görüşüldü. CHP Sözcüsü ve Genel Lider Yardımcısı Faik Öztrak, Özcan’ın Yüksek Disiplin Konseyi’ne ihtar için sevk edilmesine MYK’da oy birliği ile karar verildiğini açıkladı.
‘BU KARARI BEKLEMİYORDUM’
Bolu Belediye Lideri Tanju Özcan, partisinin aldığı Yüksek Disiplin Şurası’na sevk edilme kararını kıymetlendirdi. Kararın kendisi açısından bir sürpriz olduğunu belirten Özcan, “Bu kararı beklemiyordum. Benim açımdan sürpriz oldu bu türlü bir kararın verilmesi. Sözümde de dikkat ederseniz ben bayanın başı kapalı diye bir aşağılama kastım olmadığı ‘tesettürlü bir kadın’ dememden bile anlaşılabiliyor. İkincisi benim mütedeyyin bölümle aslında hiçbir meselem yok, benim annem tesettürlü. Annem ve babam hacı benim. Daha 2 hafta evvel cami temeli attım diye beni suçlayan, ‘Belediyenin parasını mescitte nasıl kullanırsın?’ diye beni suçlayan yandaş basın, cımbızla bu konuşmayı çekmiş. Benim anlatmamam gereken bir anıdaki bir cümleyi çekmiş 45 dakikalık programda bunu yayınlıyor.” dedi.
‘TÜRKİYE’DE KENDİ BÜTÇESİYLE CAMİ YAPAN TEK BELEDİYE LİDERİ BENİM’
Bir programda yapmış olduğu gafın siyasi nedenlerle farklı yerlere çekildiğini belirten Özcan, “Bundan ötürü samimi olarak üzdüğüm rastgele bir bayan varsa amasız ve fakatsız yine özür diliyorum. Lakin şunu da söylüyorum. Olayın çarpıtılmasının sebebi benim sığınmacılarla ilgili yaptığım çıkış, yandaşları son derece rahatsız etti. Benim bir açığımı bulmaya çalışıyorlardı. Benim de o programda bu gafı yapmak suretiyle o açığı vermişiz. Türkiye’de, kendi bütçesiyle cami yapan tek belediye lideri benim. Hasebiyle bunu öbür taraflara çekmenin siyasi bir istikameti olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu.
‘UYARI CEZASINI ŞİMDİ ALMIŞ DEĞİLİM’
Yüksek Disiplin Heyeti tarafından alınacak olan karara karşı boynunun kıldan ince olduğu söz eden Özcan, “Ben bir belediye lideri olarak sığınmacılarla ilgili bu çıkışı yapmasaydım. Ben muhalefete sineyi millete dönün. Bu ülke bir an evvel seçime gitmeli demeseydim. O, 45 dakikalık konuşmanın içerisinden o cümleyi bulup, alıp kullanmayacaklardı. Benim o gafımı kullanmayacaklardı. Bir gafta bulunduk. 45 dakika daima seri konuşunca. Benim üzere deneyimli bir siyasetçinin anlatmaması gereken bir şeydi. Öbür taraftan ben ikaz cezasını şimdi almış değilim. Tüzüğümüze nazaran MYK’nın bu türlü bir talepte bulunmaya hakkı var. MYK’yı burada yargıç üzere düşünün, Yüksek Disiplin Konseyi’ni da mahkeme üzere düşünün. Şu anda uyarılma cezası talebiyle Yüksek Disiplin Şurası’na sevk edildim. Orada da savunmamı yapacağım. Yüksek Disiplin Konseyi asıl mahkemedir, adil insanlardan oluşmaktadır. Ben kendimi orada söz edeceğim. Şayet ikaz cezası alman gerekiyor derse Yüksek Disiplin Şurası boynumuz kıldan ince.” dedi.
‘KENDİNİ İHRAÇ ETTİRMEK İÇİN Mİ UĞRAŞIYOR DİYORLAR?
Tanju Özcan, partisinden ihraç edilmesi üzere bir durumda rastgele bir partiye geçmeyi düşünmediğini açıklayarak, şöyle konuştu:
“İhraç edilsen ne yapacaktın diye soruyorlar. Kimileri da “Kendini ihraç ettirmek için mi uğraşıyor? diyorlar. Hayır. Arkadaşlarıma da söyledim. Bakın ihraç kararı da çıkacaktır. Fakat ben Cumhuriyet Halk Partisi ile resmi bağımı kopardığımda hepiniz yerinizde kalacaksınız diye belediye meclis üyelerine söylemiştim. Benimle yalnızca Cumhuriyet Halk Partisi’nin resmi bağı kopar ancak içimdeki Atatürkçü, Türk milliyetçisi çizgi, Cumhuriyet Halk Partisi’nin, Atatürk’ün neferi olmaktan gurur duyuyorum dedim. Cumhuriyet Halk Partisi’ni benim gönlümden kimse çıkaramaz demiştim. Ne öbür bir partiye ne de diğer bir siyasi hareketin içinde olacaktım. Bağımsız bir halde Cumhuriyet Halk Partili yoldaşlarımla yol yürümeye devam edecektim. Şu anda tüzük çerçevesinde süreç işliyor. Son karar YDK tarafından verilecek. İnsan siyasette gaf yapabilir. Özür dilemeyi de bilmelidir. Benim orada anlatmamak gereken bir şeyi anlattım. Bundan ötürü da özür diledim. Lakin sığınmacılarla ilgili söylediğim ve yaptıklarımın tamamının altına imzamı atmaya devam ediyorum.”
Özcan son olarak kendisinin tesettürlü bir bayanı aşağılamak üzere bir niyeti olmadığını tabir ederek, “İki hafta evvel cami temel atma merasimi yapan, anası-babası hacı olan, anası tesettürlü olan bir insanın başı kapalı bir bayana bilerek ve isteyerek hareket edebilmesi, aşağılaması kelam konusu olabilir mi?” diye konuştu.