Kalbi kırılmışların, sevdasından vazgeçip gidenlerin, elinde yalnızca can kırıkları ve birkaç damla gözyaşı kalanların albümü. Sertab Erener’in her albümü hislerimize dokunmayı ve bizi etkilemeyi başarıyor. Bu yazımıza Sertab Erener’i konuk etmenin haklı gururu ve sevincini yaşıyoruz. Bu gururu ve sevinci sizlerle paylaşmak istedik. Hazırsanız içeriğimize geçebiliriz!
‘Kırık Kalpler’ Sertab Erener’in 11.stüdyo albümü olarak karşımıza çıkıyor.
2016 yılında yayınlanan ‘Kırık Kalpler’ albümünün müziklerini, üzerinden 7 yıl geçmesine karşın hala doya doya söyler ve dinleriz.
Bu albüm Erener’in 3 yıl ortadan sonra yayınladığı albümdür.
11 müzikten oluşan Kırık Kalpler, Yıldız Tilbe, Soner Sarıkabadayı, Can Bonomo, Can Pak, Ersel Serdarlı ve Sibel Algan imzası taşıyor. Albüm bu mevzuda baya varlıklı bir arkaplana sahip.
Erener, albümün çıkış müziği olarak ‘Kime Diyorum?’ modülünü seçmiş.
Çıkış müziğinin hareketli olması, bize aşk konusunda birkaç şey hatırlatıyor…
Aşkın bazen başta eğlenceli, renkli ve keyifli olduğunu lakin sonrasında renkli halinden biraz sıyrılıp karanlık bir hale evrilebildiğini hatırlatıyor. Zira albümün başka müzikleri hareketli değil.
3 Haziran’da yayınlanan Kırık Kalpler, yaz mevsiminde piyasaya sürülen bir albüm için hayli riskli bir hareket olmuş. Zira albümde çıkış müziği dışında hareketli bir müzik yok.
Bu riske karşın Erener geri adım atmamış ve albümünün gerisinde durmayı başarmış.
Tabii hayranları da bu hareketinin ardında durdu ve müzikleri hala severek dinleniyor.
Albümün en güçlü üyelerinden biri olan ‘Olsun’ müziği, birinci dinleyişte insanı etkileyen bir havaya sahip.
‘Aşk Beni’, ‘Karbeyaz’ ve ‘Kafi’ müziklerinin da ‘Olsun’ müziğinden aşağı kalır yanları yok.
Soner Sarıkabadayı imzası taşıyan ‘Şiirin Bir Üstü’ flamenko havası taşıyor ve bizi değişik diyarlara götürüyor!
‘Tek Başıma’ müziğine baktığımızda, ne kadar kusur yapsa da tek başına olan ve her şeye karşın düşüp ayağa kalkmasını bilen bir insan görüyoruz.
Kalkabilmek için düşmek gerekir. Sıkıntı da olsa doğrulabilen Erener, düştüğü zamanki hislerini ‘İnsanım Nihayetinde’ müziğinde bütün çıplaklığı ile gözler önüne seriyor.
Son olarak ‘Gitsem’ müziğinin büyük bir kısmında Erener’in duru sesi ve piyano bize eşlik ediyor.
