Mustafa Sarıgül, Gaziantep’ten seslendi: Siyasette son günlerde artan sertlikten şikayetçiyiz

Türkiye Değişim Partisi Genel Lideri Sayın Mustafa Sarıgül, Gaziantep’te gündeme ait açıklamalarda bulundu.

“ATATÜRK’Ü HÜRMETLE ANDIK”

Sarıgül, “Dün 10 Kasım’dı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüzü hürmetle, minnetle ve rahmetle andık. Bugün de dünyada ‘Gazi’ unvanı almış tek kent olan Antep’teyiz. Aziz vatanımız için canlarını veren şehitlerimize, Allah’tan rahmet diliyorum. Onların pahasını bilmek zorundayız. Gazilerimize hürmetlerimi ve şükranlarımı sunuyorum. Vatan sevgisinin, kahramanlığın destanını yazmış, Gazianteplileri sevgiyle, hürmetle ve muhabbetle selamlıyorum. Gaziantep basınına teşekkür ediyorum. Mahalli basının kıymetini, ehemmiyetini ve sıkıntılarını çok âlâ bilen bir siyasetçiyim.” diye konuştu.

Göz Atın

Seo Ajansı

Voodoo Bebeği – Ne İşe Yarıyor?

“ESNAF SİFTAH YAPAMAZ HALE GELDİ”

Mustafa Sarıgül, açıklamalarına şu biçimde devam etti:

262 bin haneye yardım yaptık demek yerine keşke çıkıp deseydiniz ki; 60 bin şahsa iş verdik, ben de buradan sizi alkışlasaydım. Gaziantepliler, girişimcidir, mahirdir, çalışkandır. Gaziantepliler çalışıyor çabalıyor, ancak işsizlik ve yoksulluk azalmıyor neden? Zira göç alıyor, devleti yönetenler kapıyı açmış, gelin kardeşim, Gaziantepli size bakar diyor. Bakar bakmasına da bin kişi değil, beş bin kişi değil,500 bin bireye nasıl baksın? 6 ay değil 1 yıl değil, 10 yıl nasıl baksın, dolar almış başını gidiyorsa, endüstrideki doğalgaza artırım üstüne artırım geliyorsa, Gaziantepli endüstrici ne yapsın, nasıl rekabet etsin, nasıl yatırım yapsın, üretimi nasıl artırsın? Doğal gazı, petrolü dışardan alıyoruz, dışarıda fiyatlar artıyor. Biz ne yapalım diyorlar. Doğal gazı petrolü dışarıdan alıyoruz da, buğdayı neden dışarıdan alıyoruz, samanı, mercimeği neden dışarıdan alıyoruz? 2003’ten bugüne 120 milyar dolarlık tarım ithalatı yaptık. Bu paraları götürüp Kanada çiftçisine, Amerika çiftçisine vermek yerine Gaziantep çiftçisine, sanayicisine verseydik, Gaziantep’te, yardıma muhtaç olan 262 bin hane değil en fazla 2 bin hane olurdu. Türkiye güçlü ve varlıklı bir ülke olurdu. Fakat olmadı. Zira 19 yıldır ülkeyi yönetenler üretimden değil daima ranttan yana oldular. 84 milyonun hakkını 84 şahsa yedirdiler, har vurup harman savurdular. Üç bakan üç başka özel uçakla tıpkı kente gidecek kadar israf yaptılar.

“ARTAN SERTLİKTEN ŞİKAYETÇİYİZ”

Siyasetin lisanını değiştirmek için, yola çıkmış bir parti olarak, siyasette son günlerde artan sertlikten şikayetçiyiz. Bu durum bizi son derece üzüyor. Partilerin meclis küme toplantıları nefret, hakaret ve küfür arenası haline geldi. Benim bırakın kullanmayı, burada okumaya dahi utanacağım sözler kullanılır oldu. Bunlar hakikat şeyler değil, bunlar olağan şeyler değil. Bu türlü siyaset olmaz,siyaset bu hale gelmemeli. Lütfen bunları kanıksamayalım. Lütfen bunlara daima birlikte karşı çıkalım, siyaset hasımlık değildir, siyaset tahammül etmektir.

DAVETTE BULUNDU

Siyasetin de bir kuralı, bir nezaketi, bir kalitesi olmalıdır. Bu haftaki basın toplantısında söyledim. Buradan bir kere daha tüm siyasilere bir davette bulunuyorum: Gelin, mescitte, kışlada, okulda, karakolda ve adliyede siyaset yapmayalım. Gelin, kimi bahisleri siyaset dışında bırakalım. Gelin, birtakım bahislerde birlikte hareket edelim,gelin, siyasette hengame dövüş ve makus kelamı kaldıralım. Partilerimiz farklı olabilir lakin vatan sevgisinde, insan sevgisinde birleşebiliriz. Siyasi çizgilerimiz farklı olabilir, ancak vicdan, merhamet ve hürmet çizgisinde birleşebiliriz.

“SORUNLARI BİZ ÇÖZECEĞİZ”

Halkımızın gündemi neyse, Türkiye Değişim Partisi’nin gündemi de odur. Biz, işsizliği, pahalılığı, yoksulluğu ve tarımı gündemde tutmaya devam edeceğiz, iş başına geleceğiz ve bu meseleleri biz çözeceğiz. Hukukta ve demokraside kozmik kurallara uyarak, itimat ortamını sağlayarak çözeceğiz. Ekonomiyi ehil ellere teslim ederek çözeceğiz. Ranta değil, üretime değer vererek çözeceğiz. Çiftçimizi, sanayicimizi, turizmcimizi destekleyerek çözeceğiz. Gösterişe ve israfa son vererek çözeceğiz. Şirketlere hazine garantisi değil, çiftçiye alım garantisi vererek çözeceğiz. 84 milyonun hakkını 84 bireye yedirmeyerek çözeceğiz. Bunları yaptığımız vakit emin olun ki; Türkiye’miz bir Türkiye daha olacak, emekçinin, memurun, emeklinin maaşı iki kat artacak, Türkiye varlığa, rahmete, adalete ve huzura kavuşacak.”