Doğadaki canlılarının sayısının bir sonu yok. Her gün yeni bir canlı cinsiyle tanışıyoruz bilim sayesinde. Minicik böceklerden dev eşek arılarına ve güvelere kadar bu eşsiz canlılar yüzyıllardır bilimin ulaşamayacağı yerlerde yaşıyorlar. Bu içeriğimizde de dünyanın en az böceklerinden onunu keşfedecek, etkileyici görünümleri ve güçleri, sıra dışı hayat döngüleri ve habitatları ve daha fazlası hakkında daima bir arada bir seyahate çıkacağız. Haydi başlayalım! :)
Kaynak: https://rarest.org/animals/rarest-ins…
10. Golyat böceği
Golyat Böceği, dünyadaki en ender böceklerden biridir ve yalnızca 11 cm uzunluğa ve 20 cm kanat açıklığına sahiptir. Çoğunlukla Afrika, Orta ve Güney Amerika üzere tropikal bölgelerde bulunur. Bu ürkütücü böcek bir otçuldur ve güçlü çene kemikleri kendisini yırtıcı kuşlardan müdafaasını sağlar.
Ancak Golyat Böceği’nin tahminen de en etkileyici kılan şey, saatte 60 km’ye ulaşan süratlerde uçabilmesi. Süratli hareket edebilen bu böcek, geniş kanat açıklığı ve güçlü kasları sayesinde havada çarçabuk süzülür. Golyat Böceği ayrıyeten yiyecek bulmak yahut eş aramak için uzun mühletler boyunca bitkilerin üzerinde de gezinir.
9. Herkül böceği
Herkül Böceği, Güney ve Orta Amerika’nın tropikal bölgelerinde bulunan hakikaten kıymetli bir böcektir. Erkekleri 17 cm’ye kadar ulaşan etkileyici boyutları ve etkileyici boynuzları ile ünlüdür. Bu boynuzlar öteki erkeklerle bölge yahut eş için savaşmak için kullanılır ve Herkül Böceği’nin üç yıl kadar ömrü vardır. Bu da onu dünyanın en büyüleyici böcek tiplerinden biri ve tüm böcek meraklılarının kesinlikle görmesi gereken bir cins haline getiriyor.
Herkül Böceği’nin eşsiz görünümü onu öteki böceklerden ayırır. Parlak renkleri potansiyel avcılar için bir ikaz işareti misyonu görürken, boynuzları rakip erkeklere karşı bir savunmadır. Uzunluk bakımından en büyük böcek tipi olarak, kütük yahut meyve üzere ağır yükleri de taşıyabilir ve bu da onu dünyanın dört bir yanındaki besin ağlarının kıymetli bir üyesi haline getirir.
Herkül Böcekleri kimi değişik davranışlara da sahiptir. Örneğin, iki erkek ortasındaki kur şovları sırasında, boynuzlarını kilitledikleri ve biri pes edene kadar birbirlerini itmeye çalıştıkları bir çeşit “boynuz güreşi” yaparlar.
Ayrıca farklı bir üreme biçimleri vardır; dişi yumurtalarını bırakmak için çürüyen ahşabın içine girer ve girişi yakındaki dere yahut ırmaklardan topladığı çamurla kapatır.
Savunma yetenekleri ve üreme biçimlerinin yanı sıra, Herkül Böcekleri büyük ölçüde çürüyen odun yiyerek besinlerin toprağa geri dönüştürülmesine yardımcı olur. Bu da mantar ya da bakteri üzere ayrıştırıcıların tek başına yapabileceğinden daha süratli bir formda meyyit malzemeleri temizleyerek orman ekosistemlerinin sağlıklı kalmasına yardımcı olarak değerli bir rol oynarlar.
8. Weta böceği
Weta Böceği, yüzyıllardır bilim insanlarını büyüleyen fevkalâde bir böcektir. Yalnızca Yeni Zelanda’da bulunan bu cins, etkileyici boyut ve gücün yanı sıra kuvvetli şartlarda hayatta kalmasını sağlayan bir dizi dikkat cazip adaptasyona sahiptir. Kanatları uçmak için çok küçük olan bu böcek yerde koşuşturarak meyve, yaprak, çiçek ve öbür böcekleri yer. Büyük boyutuna ve kışkırtıldığında acı verici bir ısırık verebilecek güçlü çenesine karşın, Dev Weta beşerler tarafından ele alındığında şaşırtan derecede naziktir.
Auckland Üniversitesi tarafından yürütülen son araştırmalar, Weta’nın eşsiz yetenekleri hakkında daha da fazlasını ortaya çıkardı; bu canlılar soğuk devirlerde beden sıcaklıklarını düzenleyerek donma yahut su kaybını önleyebiliyor ve sıcak günlerde sık sık kayaların yahut ağaçların altına sığınırken görülebiliyor! Weta, davranışları daha büyük ekosistemler hakkında fikir edinmemize yardımcı olan değerli bir çeşittir.
7. Dev eşek arısı
Dev Yaban Arısı, Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada’nın doğusuna has etkileyici bir ichneumon yaban arısı cinsidir. En büyük uzunluğuna sahip böcek tiplerinden biridir, 8,89 cmuzunluğundadır ve ormanlık alanları tercih eder. Dişi yaban arısı, yumurtalarını bırakmak için ağaçları delmek için kullandığı ekstra uzun bir ovipozitor ve ağaçtaki larvaların varlığını tespit etmek için kullanılan besbelli halde uzun antenleri ile bilhassa etkileyicidir. Bu harika böcek dünyadaki en az böceklerden biridir ve eşsiz adaptasyon örnekleri onu başkalarından çok daha farklı bir çeşit yapar.
Dev Yaban Arıları inanılmaz derecede dirençli canlılardır; -10°C kadar düşük sıcaklıklarda hayatta kalabilirler ve ilkbaharın sonundan yaza ve sonbaharın başlarına kadar süren bir hayat müddetleri vardır. Ayrıyeten fevkalâde uçuş yeteneklerine sahiptirler – inanılmaz hareket kabiliyetiyle 40 km/s sürate ulaşabilirler! Kanatları yüksek süratte havada asılı kalabilirler, bu da dehşetli çene kemikleri yahut iğneleriyle saldırmadan evvel avlarının etrafında hassas bir formda asılı kalmalarını sağlar.
Bu etkileyici avlanma hünerine ek olarak, Dev Yaban Arıları çiftleşme ritüelleri kelam konusu olduğunda da alışılmadık davranışlar stantlar. Dişiler ekseriyetle kısımlara tüneyip karınlarını titreştirerek erkeklerin birkaç metre öteden duyabileceği bir ses çıkararak eş ararlar – bu ses ne kadar yaklaştıklarına bağlı olarak daha da yükselir. Dişiler, potansiyel avcılar tarafından tehdit edildiklerini hissettiklerinde bu sesi bir ikaz sinyali olarak da kullanırlar.
6. Atlas güvesi
Atlas Güvesi, Güneydoğu Asya’ya mahsustur ve tropikal ormanlarda bulunur. Kanat açıklığı 30,5 cm’ye kadar çıkar ve bu da onu dünyanın en büyük güvelerinden biri yapar. Tırtılları mango, papaya ve guava üzere meyvelerle beslenir. Atlas Güvesi’nin renkleri açık yeşilden sarıya, kahverengiye ve hatta mora kadar büyük farklılıklar gösterebilir. Atlas Güvesi’nin en çarpıcı özelliklerinden biri kelebeklere benzeyen kalın antenleridir.
Atlas Güvesi, etkileyici boyutu ve çarpıcı renkleriyle hem koleksiyoncular hem de tabiat meraklıları tarafından epey istek görmektedir. Ne yazık ki bu az cins, doğal hayat alanında artan insan nüfusu nedeniyle ömür alanını kaybetme tehdidi altındadır. Gelecek jenerasyonların de bu inanılmaz böcek çeşidini takdir edebilmesi için müdafaa gayretleri kuraldır. Neyse ki WWF ve Earthwatch Enstitüsü de dahil olmak üzere bu az canlıları korumak için etkin olarak çalışan birkaç kuruluş var.
Bu hayvanlar için doğal hayat alanlarını muhafazanın yanı sıra, ömür alanlarını daha fazla bozmamak yahut yok etmemek için tarım uygulamalarımızın sürdürülebilir olmasını da sağlamalıyız. Bu, pestisit kullanımını azaltmanın yanı sıra Atlas Güvesi üzere böcekler için besin kaynağı sağlayan ağaçlar yahut çalılar dikmeyi de içerir. Bu üzere proaktif tedbirler alarak bu mükemmel canlıların yaşadığı eşsiz ekosistemlerin korunmasına yardımcı olabilir ve gelecek yıllarda da hayatta kalmalarını sağlayabiliriz.
5. Baston böceği
Kara Istakozu Yeni Zelanda’ya has fevkalâde bir canlıdır. Dünyanın en büyük karasal omurgasız hayvanı olup, 20,32 cm uzunluğa ve 4 kilo yüke kadar büyüyebilir. Bu dehşetli boyut, güçlü bir çimdik atma yeteneğine sahip keskin pençeleriyle birleştiğinde onu korkutucu bir figür haline getirir. Buna ek olarak, yetişkin olarak karaya çıkmadan evvel larva evresini su altında geçirir.
Ne yazık ki, insan faaliyetleri kara ıstakozunun nüfusuna ziyan vermiş, hayat alanlarını tahrip ederek ve Maoriler tarafından yiyecek için avlanarak varlıklarını tehdit etmişlerdir. Bugün, kirlilik, kentleşme ve su habitatlarına ziyan veren balıkçılık uygulamalarından kaynaklanan tehditlerin devam etmesi nedeniyle jenerasyonu tükenmekte olan bir çeşit olarak listelenmeye devam etmektedir.
4. “Land Lobster” böceği
‘Land Lobster’ örümceği Avrupa’ya mahsus bir çeşit olup çoğunlukla Birleşik Krallık’ta bulunur. IUCN Tehdit Altındaki Tiplerin Kırmızı Listesi’ne nazaran bu cins kritik durumdadır zira Suffolk, Doğu Sussex ve Swansea yakınlarında bilinen yalnızca üç Fen örümceği popülasyonu vardır. Büyük Sal örümcekleri Britanya’nın en büyük örümcekleri ortasındadır ve kahverengi ya da siyah renklidir, karın bölgesinde kremsi ya da sarı bantlar bulunur. Su yüzeyinde hareket etmelerine yardımcı olmak için tüylü bacakları vardır ve bunları balık ve iribaşları yakalamak için kullanabilirler. Dişi Fen örümcekleri şefkatli anneler olarak kabul edilir.
Bu çeşit, 1981 yılından bu yana Yaban Hayat ve Kırsal Alan Yasası kapsamında korunmaktadır. Yasa, Birleşik Krallık’ın bitki, hayvan ve habitatlarını korur.
3. Manduca Blackburni
Pulelehua -‘kısa süren uçan lehua çiçeği’, 12,7cm kanat açıklığı ile Hawaii’nin en büyük böceğidir. 1970’lerin sonunda soyu tükenmiş olarak kabul edilen Blackburn Sfenks güvelerinden ne kadar kaldığı bilinmemektedir.
Bu tıp, Doğu Maui’de tekrar keşfedildi, lakin eyalet tarafından kuşağı tehlike altında olan çeşitler olarak listeleniyor. Bu güveler sfenks güvesi ailesinin bir modülüdür ve kuşa benzeri özellikleri nedeniyle ekseriyetle ‘sinekkuşu’ güveleri olarak isimlendirilirler – grimsi kahverengi renkte, kanatları boyunca siyah bantlar ve karın bölgesinde turuncu lekelere sahiptirler. Tehlike altında olmalarının en büyük sebebi de besin olarak kullandıkları bitkinin azalmasından kaynaklanmaktadır.
2. Kanarya Cüce peygamberdevesi
Kanarya Cüce Peygamberdevesi, İspanya’daki Kanarya Adaları’nın batısında yer alan La Isla Bonita olarak da bilinen La Palma adasının endemik tiplerindendir. Tenerife Adası’ndaki alt popülasyonların varlığıyla birlikte, doğrulanmış tek popülasyon Kanarya Adaları’nın bu kısmıyla sonludur.
Bu çeşit 2015 yılında IUCN Kırmızı Listesi’ne kuşağı tehlike altında canlılar kategorisine girmiştir ve bu listede jenerasyonu tehlike altında olan tek peygamberdevesidir. Kanarya peygamberdevesi ormanlarda ve çalılık alanlarda yaşar, öbür bir yere göç etmez. Avrupa Cüce peygamberdevesi ekseriyetle krem rengindedir, lakin bu daha koyu mavi ve siyah ayrıntılara sahiptir.
1. Franklin yaban arısı
Franklin Yaban Arısı, dünya çapında en az görülen ve IUCN Kırmızı Listesi’nde kritik tehlike altında olan bir çeşittir. Bu yaban arısı Amerika Birleşik Devletleri’ne endemiktir, fakat popülasyonu Oregon ve Kaliforniya’da 70 millik bir alanla sonludur. Bu tüylü yaban arısı en son 2006 yılında görülmüştür.
Franklin Yaban Arılarının karınları siyahtır ve göğüslerinde ve boyunlarında sarı ayrıntılar bulunur. Dişilerin yuvarlak yüzlerinde siyah tüyler vardır.
Yaban arıları, polen taşımak için ülkü olan güçlü kanatlara ve büyük, tüylü gövdelere sahip olduklarından tozlaşmayı başarılı bir halde gerçekleştirirler.
