Salondaki bayanları ayağa kaldıran kelamları, Akşener’i panikletti: Umarım eşim izlemiyordur

Uygun Parti‘nin haftalık küme toplantısı bu hafta Salı günü yapılıyor. UYGUN Parti Genel Lideri Meral Akşener, toplantıda gündeme dair değerlendirmelerde bulunuyor.

AYAKTA ALKIŞLANDI

Göz Atın

Seo Ajansı

Voodoo Bebeği – Ne İşe Yarıyor?

Kendisini dinlemeye gelen bayanlara kürsüden seslenen Akşener, birçok mevzu hakkında değerlendirmelerde bulundu. Akşener’in, “Bugün bol ölçüde geçersiz gülüşler göreceğimiz, hamasi kelamlar duyup içi boş vaatler dinleyeceğimiz bir gün. Bugün her dakika, her saat yaşanan acı gerçeklerimizin yalnızca bir günlüğüne hatırlanacağı gün. 8 Mart Dünya İşçi Bayanlar Günü kutlu olsun.” sözleri salondakiler tarafından ayakta alkışlandı.

8 MART DÜNYA BAYANLAR GÜNÜ’NÜN ÖYKÜSÜNÜ ANLATTI

Akşener, kelamlarına şöyle devam etti: “Bugünün kıssasını biliyor musunuz? 8 Mart 1857’de New York’taki bir dokumacılık fabrikasında, dokuma personelleri, çalışma şartlarının uygunlaştırılması için, greve başlar.Bu grev sırasındaki çatışmalar sonucunda, yangın çıkar ve 120 bayan personel, fabrikada kilitli kaldığı için, yangında hayatını kaybeder. Bu olaydan yıllar sonra da 8 Mart’ın, Dünya Bayanlar Günü olarak anılması, kabul edilir. 8 Mart’ın kökü, işte bu olaya dayanır. Yani, bugünün bayanlara atfedilmesinin sebebi bile temelinde bir hak arayışını, bir çabayı ve bir acıyı işaret eder.Peki sizce bayanların yaşadığı, ön yargılar, ön kabuller ve baskılar, dünyanın her yerinde aynıyken verilen gayretler farklı mı? Elbette değil… Çağdaş tarihe baktığımız vakit bayanları daima olarak, bir şeyler için çaba ederken görürüz

“UMARIM EŞİM VE OĞLUM DİNLEMİYORDUR”

Mesela, aydınlanma ile birlikte, yapılmaya başlanan insan hakları tartışmalarında, bayanlara pek yer yoktu. İnsan denilen varlık, erkekle bir tutuluyordu. Yani kelam konusu olan daima ya erkek haklarıydı, ya da cinsiyetsiz haklardı. Bayanlar güya, biyolojik olarak farklı korunması, kollanması ve yönetim edilmesi gereken farklı bir çeşit olarak kabul ediliyordu. Bayanların birinci savaşı işte tam olarak burada başladı. Evvel kendilerini, insanlık ailesinin bir modülü olarak, kabul ettirmek zorundaydılar. İnsan haklarının, bayanları da kapsayacak biçimde genişlemesi böylelikle mümkün olabilecekti.Sonra bayanlar, demokrasi için gayret etti. Hitler faşizminin, en karanlık günlerinde Münih Üniversitesi’nde, hazırladığı broşürleri dağıtan, Sophie Scholl ve ağabeyi Gestapo tarafından yakalandı ve idam edildi. Şimdi, 22 yaşındaydı. Ve Hitler’e boyun eğen kacının, yapamadığını yapıyordu: Hitler faşizmine, itiraz ediyordu. Stalin’in, Doğu Avrupa’yı ele geçirme planına da birinci evvel, bayanlar itiraz etti. Milada Horakova’dan bahsediyorum. 1948 yılında, Stalin’in Prag’da yaptığı darbeyi, protesto etti. Üstelik oburlarının yaptığı üzere, ülkeyi terk edip yurtdışına gitmek yerine ülkesinde kalıp, uğraş etmeyi seçti. 1949 yılında, yakalandı ve idam edildi. ABD’de ayrımcılığa ve ırkçılığa karşı başlatılan, sivil haklar hareketinin kalbinde de yeniden bayanlar vardı. Toplumsal hayatın daha adil, daha eşitlikçi, daha uygar ilerlemesi için çalışan, uğraş gösteren, bayan önderler vardı. Hakikaten Berlin Duvarı yıkılırken Kahire sokaklarında, Arap otokratlara isyan edilirken, İran’da çalınan seçimlere, reaksiyon gösterilirken, tekrar daima bayanlar ön saflardaydı.Bu bayanlar, birbirlerini hiç tanımadılar, birbirleriyle hiç karşılaşmadılar. Farklı vakit dilimlerinde, farklı ülkelerde, farklı kentlerde yaşadılar. Ancak aslında hepsi kardeşti. Zira her biri, tek bir şey için gayret etti. İnsanların, onurlu bir yaşama kavuşması için uğraşıp hayatlarını tehlikeye attılar.Bedel ödemeyi göze aldılar. Birçok erkeğin, ılıman iklim meyvesi üzere, her mevsim çiçek dağıtmasının tersine adeta, sert ve soğuk iklimlerde ayakta kalan, bir çınar üzere, karakterli ve dimdik durdular. Kendilerine İlişkin Bir Oda’ya sahip olmak için savaştılar bu odayı korumak, bu odanın tek hakimi olmak için gayret ettiler. Bunu, hepimiz için yaptılar. Bayanlar için yaptılar, insanlık için yaptılar.”

Akşener’in erkeklere yönelik kelamlarının gerisinden ise “Umarım eşim ve oğlum dinlemiyordur” diyerek espriyi patlattı. O anlar salonda gülüşmelere neden oldu.

Dünya Bayanlar Günü, Meral Akşener, DÜZGÜN Parti, 8 mart, Siyaset, Yeni, Haberler