Tefecilere değil yoksul fukaraya para verilmeli

BTP Genel Lider Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu: Tefeci eliyle piyasa para girmesinin sonuçlarını biz şu anda Türkiye’de yaşıyoruz; Enflasyon, sakinlik, işsizlik yani stagflasyon…

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) tarafından düzenlenen ‘Mevzu İktisat: Tahlil Ulusal İktisat Modeli’ programları devam ediyor.

Ankara’da düzenlenen programda konuşan BTP Genel Lider Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu, ‘Üretim – Tüketim – Gelir dağılımı’ ortasındaki bağlantı üzerine açıklamalar yaptı.

Göz Atın

Seo Ajansı

Voodoo Bebeği – Ne İşe Yarıyor?

Eyercioğlu konuşmasının başında “Türkiye’de şu anki ulusal gelir 9 bin dolar civarında. 4 kişilik bir aileyi ele alırsak 9×4 = 36 bin dolar. Bu da şimdiki kurla ayda bu ailenin meskenine her ay yaklaşık 48 bin lira girmesi manasına geliyor. Bu salonda konutuna ayda 48 bin lira giren kaç tane aile var” diye sordu.

“Türkiye stagflasyona girdi”

“Düşük gelir, talebi azaltır, azalan talep üretimi kısar, üretim kısılınca işsizlik artar, bu döngü kendini tükete tükete ülkede deflasyon oluşur” diyen Eyercioğlu şöyle devam etti; “Kapitalist niyetin en önde gelenlerinden Keynes, ‘Devlet burada devreye girsin, tüketimi artırmak için piyasaya para versin’ diyor ancak paranın faiz yoluyla, tefeciler eliyle piyasaya girmesini istiyor. Tefeci eliyle piyasa para girmesinin sonuçlarını biz şu anda Türkiye’de yaşıyoruz;

Enflasyon, sakinlik, işsizlik yani stagflasyon… Bunu Türkiye’de birinci kere dillendiren Prof. Dr. Haydar Baş’tır. Haydar Baş 15 yıl evvel ‘Stagflasyona giriyorsunuz’ diye uyarmıştı ve o günden bu yana biz bu hali yaşıyoruz. Bu ülkede hem işsizlik artıyor, hem fiyatlar artıyor, hem de ekonomik bir sakinlik var. Siz istediğiniz kadar mesken kredisi verin hiç kimse bu krediyi alıp kullanamaz. Kim kullanır? Şayet siz devlet bankalarının eliyle düşük faizli bu parayı verirseniz onlar da müteahhitlerin elinde birikmiş olan malı alır, daha sonra da ödeyemeyince kamu ziyanı diye devlet bankasının üstüne kalırsa, işte birilerinin betonu paraya döner lakin o beton da devlet ziyanı olarak hepimizin cebine yansır. Bugün yaşanan tablo budur.”

“Günlük yarım litre süt alamayan ailenin cebine para konmalı”

Ulusal İktisat Modeli’nin tüketimden yola çıkarak aslında bütün bu sorunu çözdüğünü söz eden Eyercioğlu, ‘Bu modele nazaran tüketicinin güçlendirilmesi hem üretim, hem kalkınma için kaidedir. Herkesin muhakkak bir gelir seviyesine ulaştırılması yani günlük yarım litre bile süt alamayan ailenin cebine paranın konması gerek. Onun için şayet bu metodu uygularsanız siz, gerçek büyümeyi yakalarsınız. Zira her insan tükettiğinden fazla üretme kabiliyetine sahiptir fakat üretebilmek için, tüketebilmek için cebinde para olması lazım. Onun için dünyadaki bütün ekonomik modellerden farklı olarak Prof. Dr. Haydar Baş’ın tüketim eksenli tahlili olan Ulusal İktisat Modeli, bugün dünyaya damgasını vuruyor” dedi.

“Çözüm muhakkak, Ulusal İktisat Modeli”

BTP Genel Lider Yardımcısı Ömer Eyercioğlu konuşmasını şu tabirlerle noktaladı; “Eğer siz alt gelir düzeyindeki insanların kâfi tüketme kabiliyetine ulaşmasını sağlarsanız, daima büyümeyi, üretim artışını ve istihdamı da sağlamış olursunuz. İşsizlik, para siyasetlerindeki darlık, likidite sorunu fakat bu biçimde çözülebilir. Paranın maliyetsiz olarak tüketici bölüme ulaştırılması lazım. Pekala bu nasıl yapılacak? Parayı uçaklara doldurup indirmeyeceksiniz aşağıya. Toplumsal Devlet – Ulusal Devlet yapıtında hocamız Ulusal İktisat Modeli’nin pratik uygulamasının nasıl olacağını herkese anlatıyor; hem üreticiye, hem tüketiciye bu paranın ulaştırılması gerektiğini söylüyor. Mesela şu anda tarım çok kritik. Ulusal İktisat Modeline nazaran para çiftçiye eser alma garantisiyle, avans yoluyla, eser sigortasıyla birinci elden ulaştırılır. Vatandaşlık maaşı da, en alt gelir kısmında olanlara bu paranın ulaştırılmasıdır. O halde tahlil belirli, Ulusal İktisat Modeli… Bu tahlili uygulayacak takım da lakin ve lakin Bağımsız Türkiye Partisi’dir ve bu kadroyu yetiştiren ve Ulusal İktisat Modeli ile insanlığa en büyük hediyeyi sunan Prof. Dr. Haydar Baş hocamızdır.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı