Ünlü Psikolog ve Akademisyen Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu’nun En Sevilen Kitapları

‘Dünya bazen kapkaranlık gözükür, insan kendini yapayalnız ve bedelsiz görür, bu hisler da hayatın bir kesimi. Bence sizin, sizi anlayacak biriyle konuşmaya gereksiniminiz var.’

Bu kitap, gençlik yıllarımı temsil eden üniversite öğrencisi Timur ile yaşlılık yıllarımı temsil eden emekli psikoloji profesörü Yakup Beyefendi ortasında geçen sohbetlerden oluşuyor. Bu kitapta, karşılıklı hürmet içinde olan iki insanın; hayatını, ilgilerini, kendi mana verme sistemini keşfedişine şahit olacaksınız.

Buraya tıklayın

‘Yetişen her yeni nesille birlikte, onları yetiştiren anne ve babalardan da beklentiler artıyor. Toplumun gelişmesi için öncelikle ailede demokratik bir yapı kurulması koşul. Bunun yolu da anne ve babaların geçmişten gelen endişe kültürü kalıplarından kurtulmaları ve onur eşitliğine inanan sağlıklı gelişmiş bireyler yetiştirmeleri.’

Bir kullanıcının yorumu şöyle;

Doğan Cüceloğlu’nun en sevdiğim kitaplarından. Kıymetler üzerine şurası bir hayat için, alın aldırın armağan edin. :)

Buraya tıktık

Doğan Cüceloğlu, sırf psikoloji mesleğiyle değil, insan hayatına dokunan ve beşere dair her kıssadan şifa çıkarabilen bilgeliğiyle bu coğrafyanın en kıymetli ilim insanlarından biri. Seksen yılı aşkın ömrünün bir birikimi olarak, artık herkesin merak ettiği “hayati” sorulara en samimi karşılıklarını sunuyor. Herkes üzere aslında o da hâlâ savaşıyor, keşfediyor, hayata bedel katıyor.

• Hayatın manası nedir?

• İnsan kendini nasıl geliştirir?

• Umutsuzluk nasıl aşılır?

• İçimizdeki öz nasıl ortaya çıkar?

• Çevremiz bizi nasıl tesirler?

• Kime akıl danışılır?

• Yaşam neleri ödüllendirir?

• Zihin nasıl işler?

• “Biz” olmak için neler yapılmalıdır? bu soruların cevaplarını bu kitapta bulacaksınız.

Buraya tıklayarak ulaşın

İnsan hayatını mercek altına alıp, beşere dair her kıssadan bir mana çıkarabilen bilgeliğiyle bedelli Doğan Cüceloğlu; kimliklerin ötesinde, canların temas içinde olduğu ‘insan insana’ bir bağın mümkün olduğunu bize hatırlatıyor. Kalıpları tekrarlamaktan kurtulabilmeniz, insan ilgilerine anlamsal zenginliği ve derinliği getirebilmeniz için bağlantı süreçlerini uygun ve tesirli bir biçimde uygulamanıza yönelik bilgi ve maharetleri sunuyor. 

Bir kullanıcının yorumu şöyle;

İletişimin bütün ayrıntılarına inilmiş. Faal dinleme nasıl olur onu göstermiş. Bence okunmalı.

Buraya tıklayın

Eşler, evlilik hikayesinin mahrem şahitleridir. Evliliğinizde hayatınızın en kıymetli, en mahrem tanığıyla birlikte olduğunuzun farkında mısınız?

Yaşanmış evlilik hikayelerinin getirdiği tecrübelerle manasını bulmuş kavramların rehberliğinde aydınlatıcı, zevkli bir seyahat sizi bekliyor bizden demesi.

Buraya tıktık

Bu kitap, içinde yetiştiğiniz ailenin ve yakın etrafın sizin iç dünyanızı ve şimdiki his, düşünüş ve davranışınızı nasıl etkilediğini incelemektedir.

Bir kullanıcının yorumu şöyle;

Harika bir kitap, içinizdeki çocuk sesi ve ebeveyn sesi ortasındaki dengeyi bulmanız için yol gösterici bir rehber niteliği taşınıyor. Muhakkak bu kitabı okuyarak kendinize bir uygunluk edersiniz, ufacık da olsa bir şeylerin değişeceğini düşünüyorum.

Buraya tıklayınız

Bu kitap, çocuğunun başarılı olması için, ‘çok çalış oğlum/kızım’ demenin ya da tüm maddi imkanlarını seferber etmenin ötesinde bir şeyler yapmak isteyen ana babalara yol göstermek maksadıyla yazılmış.

Her ana baba, okul başarısı için çocuğuna yardımcı olmak ister ancak öğrenme sürecinin bilimsel temellerini kavramadan atılacak her adım, yeterli niyetli de olsa çocuğu engelleyebilir.

Buraya tıklayarak ulaşın

Afrika kabilelerinden birinde bir bebek doğduğunda kabilenin bayanları daima birlikte ormana çekilir, o bebeğe bir müzik yaparlarmış. Dikkatle gözlemledikleri bebeğin karakteristik özelliklerini ve gücünü ona anlatan bir müzik. Çok sonra bir gün, hayatla başa çıkmakta zorlanıp da kolu kanadı kırılacak olursa o şarkıyı, yani kendini hatırlasın diye Afrikalı bebek o şarkıyı dinleyerek büyürmüş. Günün birinde o şarkıyı tekrarlayamayacak kadar kendine inancını yitirdiğinde, onu tanıyan biri ona müziğini çalarmış ıslıkla. Kendini, gücünü, öz halini hatırlar, kendine gelirmiş.

Bu kitap, damdan düşen doktoralı bir psikoloğun, düştüğü yerden doğrulurken kendine mırıldandığı müziğinin gözyaşı ve kahkaha dolu hikayesi.

Buradan ulaşın

Bir kullanıcının yorumu şöyle;

Doğan Cüceloğlu; hayatımı değiştiren, güzelleştiren kişidir benim için. Birbirinden değerli kitapları ile hayatlarımıza hoşluk dokundurdu lakin benim için en değerlisi Savaşçı kitabıdır. Bu kitabı, ömrüne kıymet verenlerin ve katkı sağlamak isteyenlerin okuması gerektiğini düşünüyorum.

Buraya tıktık

Hangi eğitim sistemi içinde olursa olsun, teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, öğretmenin öğrenciyle göz göze geldiği bir an vardır. Bu kitap, öğretmenin öğrenciyle göz göze geldiği o anın gücünü anlatmaktadır.

Burada ulaşın

‘ ‘Keşke’siz bir hayat için kim olduğunu ve ne istediğini bilmek yetmez; varoluşunu yaşamayı ve paylaşmayı da bilmek gerekir. Bir düşünün: Pişmanlıklarınızın birçoklarının insan münasebetlerinden kaynaklandığını görürsünüz.’

Bu kitap, ailede, işyerinde ve toplumda sağlıklı insan münasebetlerine ehemmiyet veren, ‘keşke’siz bir hayat isteyen beşerler için yazıldı; ömrünüzün sonunda, ‘Keşke kendi hayatımı yaşayabilseydim!’ dememeniz için…

Buraya tıktık

Türkiye’de psikoloji alanında büyük bir boşluğu dolduran ve öğrenciler için vazgeçilmez bir kaynak olan İnsan ve Davranışı, her çağdaş insanın bilmesi gereken çağdaş psikolojinin temel kavramlarını birinci defa Türk bilim adamlarının katkılarıyla ve Türk toplum yapısının özellikleriyle kaynaştırarak sunuyor.

Buraya tıklayın

Eğitim ve öğretmenlik hakkında bugüne kadar biriktirdikleri kuramsal, tarihi ve yeni fikirlerini paylaşmak üzere bir ortaya gelen Doğan Cüceloğlu ve İrfan Erdoğan, uzun soluklu bir yol arkadaşlığı kurdular. Yaklaşık bir yıla yayılan bir vakit dilimi içinde, yalnızca İstanbul’da değil, Türkiye’nin çeşitli kentlerinde ‘öğretmen’i konuştular, tartıştılar ve bütün bu kayıtları, elinizdeki kitabın materyalini teşkil edecek halde düzenlediler.

Buradan ulaşın

‘Ne demek ‘mış gibi’ ömür? Niyetlerinin gerisindeki niyetin farkında olmayan, kelamı, gözü, davranışı birbirine uymayan insanların ömrü demek. ‘Böyle beşerler var mı?’ diye sorarsanız, etrafınıza bir bakın!’

Bu kitap, aslında bildiğimiz, lakin üzerinde düşünme gereğini pek duymadığımız bir hikayeyi anlatıyor. Bu hikayenin kahramanlarını tanıdıkça çocukluğumuzu, ailemizi, etrafımızdaki insanları ve en değerlisi kendimizi de daha âlâ anlayacağız.

Buraya tıklayın

Toroslar’ın bir köyünde doğan Saniye’nin zorluklar, mahzurlar, imkansızlıklar ve acılarla dolu hikayesi, birebir vakitte toplumumuzdaki birçok bayanın da ortak mukadderatı.

Bir kullanıcının yorumu şöyle;

Cidden kitabı okuduktan sonra iki gün tesirinden çıkamadım. ‘Ne hayatlar var.’ diyeceksiniz.

Buraya tıklayın

‘Ben’ değil ‘biz’ diyen güçlüdür. Toplum olarak ‘biz’ kimliğimizi keşfetmek ve yaşamak zorundayız. Barış, huzur, üretim, gelişme içinde özgürce yaşamamız, ‘biz’ diyebilmemize bağlı. Konutunun paklığına titizlikle dikkat ettiğimiz halde, nasıl oluyor da yollarda, kaldırımlarda, parklarda, kumsalda ardımızda bir çöplük bırakıyoruz? 

‘On günlük bir Türkiye seyahatinde günlük müşahedelerle bu ve misal soruların karşılığını bulmak için bir sohbet oluşturduk. Üç bireydik; ben Doğan, bu kitabın muharriri; Timur, tatil için Amerika’dan gelen otuz yaşlarında oğlum ve Arif öğretmen. Neden ‘sadece ben’ demenin ötesinde ‘biz’ diyemediğimizi anlamaya çalıştık. Neler keşfettiğimizi merak ediyorsanız, buyurun sohbetimize siz de katılın.’

Buraya tıktık