Yakalanması Neredeyse İmkansız Olan Okapi Hayvanı Hakkında İnanılmaz Bilgiler

Okapi, en azından küçük yerli menzilinin dışında, ünlü bir hayvan değil. Hatta ismini birinci sefer duyduğunuza eminiz. Zira okapi hayvanını doğal alanlarında görmek neredeyse imkansız. Dünyadaki hayvanat bahçelerinde yaklaşık 100 tanesi yaşıyor. Olağanda ise yağmur ormanlarının derinliklerinde saklanıyorlar ve beşerler tarafından nadiren görülüyorlar. Gelin birlikte bu sempatik hayvanların sizleri şaşırtacak birkaç özelliğine bakalım. 👇

Göz Atın

Seo Ajansı

Voodoo Bebeği – Ne İşe Yarıyor?

Okapi hayvanının zebra ile birebir aileden geldiği düşünülüyor. Bir nevi akraba sayılırlar. Ama zürafalar daha açık habitatlarda yiyecek arama eğilimindeyken, okapi ağır yağmur ormanlarında yaşar ve burada gölgelerin içinde yaşarlar.

Bir okapinin bacaklarındaki çizgiler ona harika kamuflaj marifeti sağlar. Kamuflaja ek olarak, çizgiler ikincil bir maksada da hizmet ediyor.

Bebek okapilerin annelerini görmelerine ve takip etmelerine yardımcı oldukları düşünülüyor. Şerit deseni eşsiz olduğundan, okapilerin birbirlerini tanımasına da yardımcı oluyor.

Hayvanların ülkesi olur muymuş? Evet okapilerin var. Yabani okapiler sırf Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin orta, kuzey ve doğu bölgelerinde bulunuyor. Uganda yakınlarında da bir vakitler okapiler vardı, lakin artık orada soyları tükendi.

Okapiler, deniz düzeyinden yaklaşık 450 ila bin 500 metre yükseklikte, yüksek ve kapalı ormanlarda yaşıyor ve bu alandan çıkmayı sevmiyorlar. Büyük insan yerleşimlerini çevreleyen habitatlarda rahatsız oluyorlar.

Bir okapinin bedeninin büyük kısmı, ağır ve kadife üzere hissettiren koyu mor yahut kırmızımsı kahverengi kürkle kaplı. Okapiler ayrıyeten derilerinde kürklerini su geçirmez hale getirmeye yardımcı olan, yağmur ormanlarında yaşamaya yararlı bir adaptasyon olan yağ üretirler. Oklahoma City Hayvanat Bahçesi’ne nazaran, hayvanat bahçelerindeki esir okapiler ekseriyetle bakıcılarının ellerinde kaygan bir kalıntı bırakıyor.

Okapi, Ituri Ormanı’ndaki yerli halk tarafından uzun vakittir bilinmekte fakat İngiliz kaşif Harry Johnston’un bir okapinin derisini elde ettiği 1901 yılına kadar global olarak bilinmiyordu. O vakitten evvel, Orta Afrika’da ormanda yaşayan ‘tek boynuzlu at’ söylentileri Avrupalılar ortasında dolaşıyordu. Lakin 2008 yılına kadar yırtıcı tabiatta bir okapi manzarası çekilememişti.

Okapiler, ağaç yaprakları, tomurcukları ve meyvelerinin yanı sıra eğrelti otları ve mantarlarla besleniyorlar. Her gün 18 ila 29 kg yemek yiyor olmaları kulağa imkansız gelse de gerçek. Çeşitli ziyanlı bitkileri de yedikleri için yerli yağmur ormanlarının ekolojisinde kıymetli bir rol oynuyorlar. Bu misyonu de 36 cm uzunluğa kadar büyüyebilen lisanları sayesinde yerine getirebiliyorlar.

Tıpkı zürafalar üzere, lisanları siyah yahut koyu mavi renkte oluyor. Dilleri o kadar uzun ki okapiler onları göz kapaklarını, kulaklarını temizlemek ve hatta böcekleri boynundan uzaklaştırmak için kullanıyor.

Okapiler çok sessiz hayvanlar. Bilim insanları şimdiye dek onların yalnızca ‘öksürük, ağlama ve ıslık’ sesini kaydedebildi. Fakat daha sonra kayıtları bir laboratuvarda daha yakından tahlil ettiklerinde daha da fazlasını yakaladıklarını fark ettiler.

Okapiler, insan işitme aralığının ötesinde düşük frekanslı sesler yayıyor ve sadece infrasonik sinyalleri ortaya çıkarabilen bilgisayar bu sesi tespit edebiliyor.

Okapiler, meyveler, tomurcuklar ve kısımlar ile ziyafet çekiyor demiştik. Lakin tahminen de dört mideleri olmasının bir getirisi olarak yedikleri yarasa dışkısına olan iştahları onları biraz farklı birer otobur yapıyor olabilir. Kil yemeyi sevdikleri de biliniyor.

Okapiler 1901 yılına kadar bilim tarafından bilinmiyordu. İngiliz kaşif Sir Harry Hamilton Johnston, British Museum’a bu hayvanın postundan modüller gönderdikten sonra resmen bilim insanlarıyla tanıştırıldılar. Bununla birlikte Sir Henry Morton Stanley, okapiyi 1890’da birinci rapor eden kişi oldu.

Bundan evvel, Rus kaşif Wilhelm Junker’ın 1870’lerin sonlarında okapiyi keşfedip postundan bir örnek aldığı biliniyor. Lakin kendisi okapiyi zebra, antilop yahut chevrotain örneği olarak tanımlamış ve ne olduğunu anlayamadığını yazmıştı.

Okapilerin nüfusu tahminen, yırtıcı tabiatta kalan 10 bin ile 30 bin ortasında değişiyor. Lakin sonlu menzilleri olduğunu, bulundukları yeri terk etmeyi sevmediklerini ve kalabalıktan rahatsız olduklarını belirtmiştik. Bu nedenle üzülerek söylüyoruz ki yok olan yağmur ormanları sebebi ile yakın gelecekte kuşaklarının tükenmeleri bekleniyor.