“Yangınla uğraşta zayıf kalındı” diyen Arınç’tan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teklif: Bunu yapmazsanız ziyan görürsünüz

Türkiye’nin birçok noktasında hala devam eden orman yangınlarıyla ilgili eski Türkiye Büyük Millet Meclisi Lideri Bülent Arınç‘tan çarpıcı bir kıymetlendirme geldi. Mevzuyla ilgili bir basın açıklaması yapan Arınç, afet ile uğraş boyutunda zayıf kalındığını tabir etti.

Süreçle ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan’a birtakım tekliflerde bulunan Arınç, “Sayın Cumhurbaşkanı, kamuoyundaki bilgi kirliliğinin giderilmesi, yangın ile alakalı yetkili sivil ve resmi kurumlarda bu kritik devirde hizmet kusuru bulunup bulunmadığını ortaya çıkarmak, yangınların nasıl ve hangi sebep ile çıktığını aydınlatmak, alınan önlemlerin neden yetersiz kaldığı sorusunu cevaplamak, yangınların çıkmasında ihmal ve kastın olup olmadığını ortaya çıkarmak için Devlet Denetleme Şurası’nı görevlendirmelidir. DDK görevlendirilmediği takdirde tüm kusur, kabahat, ihmal ve yanılgılar direkt Cumhurbaşkanına yöneltilir ve bu durumdan Cumhurbaşkanının şahsı ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ziyan görür” tabirlerini kullandı.

İşte Arınç’ın açıklamasından birtakım kesitler;

Göz Atın

Seo Ajansı

Voodoo Bebeği – Ne İşe Yarıyor?

“Son günlerde ülkemizin çeşitli yerlerinde çıkan orman yangınlarını ve yarattığı tahribatı derin bir keder ile takip ediyorum. Bu yangınlar ile fedakârca uğraş ederken hayatını kaybeden vatandaşlarımıza, orman ve itfaiye teşkilatları mensuplarına Allah’tan rahmet; acılı ailelerine ve aziz milletimize başsağlığı diliyorum.

“GÖNÜL BAĞINA HALEL GETİRDİ”

Üzülerek söylemeliyim ki yetkililerin birbiri ile çelişen beyanları, yangınların söndürülmesinde kullanılacak uçak ve gibisi envanter üzerine yapılan tartışmalar, sorumsuz bir belediye liderinin şuursuz sözleri ve halkın telaşının giderilememesi, afet ile gayretin bağlantısı boyutunda zayıf kalındığını göstermektedir. İçinde bulunduğumuz hassas süreç içerisinde yapılan bu üzere münferit yanılgıların ise siyaset kurumu ve yangından ziyan gören vatandaşlarımız ortasındaki gönül bağına halel getirdiği aşikârdır.

“CUMHURBAŞKANI DEVLET DENETLEME ŞURASI’NI GÖREVLENDİRMELİDİR”

Tüm bu irtibat kazaları sonucu kamuoyunda Sayın Cumhurbaşkanımızın şahsına yöneltilen tenkitler artmıştır. Sayın Cumhurbaşkanı, kamuoyundaki bilgi kirliliğinin giderilmesi, yangın ile alakalı yetkili sivil ve resmi kurumlarda bu kritik periyotta hizmet kusuru bulunup bulunmadığını ortaya çıkarmak, yangınların nasıl ve hangi sebep ile çıktığını aydınlatmak, alınan önlemlerin neden yetersiz kaldığı sorusunu cevaplamak, yangınların çıkmasında ihmal ve kastın olup olmadığını ortaya çıkarmak için Devlet Denetleme Heyeti’ni görevlendirmelidir. DDK da hızla mevzuyu araştırıp oluşturacağı raporu kamuoyu ile paylaşmalıdır.

“YAPILMAZSA CUMHURBAŞKANI’NIN ŞAHSI ZİYAN GÖRÜR”

Devlet, millete hizmet tertibidir. Halkın meselelerini çözme, talep ve isteklerini karşılama düzeneğidir. Bu sistem, birçok farklı organ, kurum ve kuruluştan meydana gelmektedir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini mazeret ederek her olayda direkt Cumhurbaşkanının şahsının maksat alınması gerçek değildir. Tenkitlerin odağında ilgili kurum ve kuruluşlar yer almalıdır. DDK görevlendirilmediği takdirde tüm kusur, kabahat, ihmal ve yanlışlar direkt Cumhurbaşkanına yöneltilir ve bu durumdan Cumhurbaşkanı’nın şahsı ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ziyan görür.

“EN BÜYÜK SORUMLULUK SİYASİLERE DÜŞMEKTEDİR”

Terör örgütleri, farklı yerlerde tıpkı vakitte yangınlar çıkartarak ekonomik ve toplumsal bir tahribatı ve hatta gibisi olaylar ile kendi işine yarayacak toplumsal ve sınıfsal bir çatışma ortamı için taban hazırlamak maksadı güdüyor olabilir. Bu stil hareketlere karşı alınabilecek en büyük önlem, gerekli bilgiye evvelce sahip olunarak emellerin boşa çıkarılması olacaktır. Bu bahiste gösterilecek en küçük zaaf dahi toplumumuzda telafisi mümkün olmayacak tahribatlara yol açabilir. Bu biçim aksiyonların en son maksadı olan ulusal birlik ve bütünlüğü baltalama teşebbüslerine karşı hassas olunmalı; toplumsal kutuplaşmayı tetikleyen bir üsluptan itinayla kaçınmalıdır. Burada en büyük sorumluluk da siyasilere düşmektedir.”