Pazar günü yapılacak olan seçimler kapıdayken yaşanması olası siyasi istikrarsızlıklar yatırımcıları kaygılandırmaya devam ediyor. Türkiye ile bir arada seçimlere hakikat giden başka gelişmekte olan ülkelerde beklenen ekonomik külfetler yatırımcıları öbür seçenekler bulmaya itiyor. Pekala seçimlerin sonucu ve milletlerarası ekonomik konjonktür konusunda yatırımcıların planı ne? Bu olgular finans dünyasını nasıl etkiliyor? İşte ayrıntılar… 👇
Kaynak: https://www.bloomberg.com/news/articl…
Ülkemizde yapılacak olan seçimlere beş günden az kalmışken öteki birçok gelişmekte olan ekonomiler de seçim hazırlığında.
Önümüzdeki günlerde Türkiye ile birlikte birçok ülkede yaşanması beklenen değişiklikler konusunda yatırımcılar da diken üstünde.
Yaklaşan seçimler, aslında dalgalı olan borsalar ve döviz piyasalarına olan baskıyı artırıyor.
Ülkemiz başta olmak üzere Pakistan, Tayland, Arjantin ve Polonya üzere gelişmekte olan pazarlarda yaklaşan bu seçimler siyasi istikrarsızlık ihtimalini arttırmakta. Bu durum mevcut milletlerarası para siyasetleriyle birlikte düşünüldüğünde ise gelişmekte olan bölgelere yatırım yapmak konusunda tasaya yol açıyor.
Yılın birinci çeyreğindeki dalgalanmanın akabinde varlık sınıflarının performansında düzgünleşme görülse de siyasi istikrarsızlıklar ekonomik bozulma ve daha inançlı limanlara ya da gelişmiş piyasalara kaçışa neden olabilir.
Union Investment’ın gelişmekte olan pazarlar masasından Sergey Dergachev, tek bir siyasi risk faktörünün bile devreye girmesiyle yatırımcıların hazırlıksız yakalanacağını söz ediyor.
Örneğin Kolombiya ve Şile’de seçimler yaklaşırken alınan ani siyasi kararlar, finans dünyasını sarsmaya başladı bile.
Hayat pahalılığından şikayetçi olan halkların isyanları daha seçimlerden evvel mevcut hükümetlerde keskin değişiklikler yapmaya itiyor. Bu durumun da piyasalara olumsuz tesiri oluyor.
Türkiye’de yalnızca bu yıl, Türk Lirası dolara karşı yüzde 4,1 bedel kaybederek gelişmekte olan pazarlar ortasında en makus performans sergileyen ülkeler ortasında.
Seçimler yaklaşırken Türk Lirası’nın paha kaybetmeye devam edeceği ve dalgalanmanın artacağı istikametindeki beklentiler, Swissquote Bank ve kimi lokal kurumlar TL ile yapılan alım satım süreçlerini bir kaç günlüğüne durdurma kararı aldı.
Bu bakımdan ülkemizde seçim sonuçları ne olursa olsun piyasalarda beklenmedik ve sert sapmalar yaşanacağı düşünülüyor.
Arjantin de misal risklerden mustarip olurken, ülkede ekimde yapılacak olan seçimlerde mevcut hükümet önderi ve ana muhalefet partisinin adayı, yüzde 104 oranındaki enflasyonla resesyona yanlışsız giderken adaylıklarını geri çekmiş durumda.
Pakistan üzere birtakım ülkeler ise borç krizi ve siyasi krizlerin ortasında ikili ıstırap yaşıyor.
Dolayısıyla gelişmekte olan pazarlardaki bu politik belirsizlikler, yatırımcıları istikrarsızlık yaşayan ülkelerden çok öteki alanlarda uzun periyotlu fırsatlar aramaya itiyor. Örneğin GW&K Investment Management üzere yatırım şirketleri Çin’e yönelmiş durumda.
“Çin’i çevreleyen jeopolitik riskler olmasına karşın fiyatlar güzel seyrediyor. Ekonomik güzelleşme ve kar döngüsü şu an çok daha alımlı.”
Ayrıca GW&K’dan yatırım yöneticisi Nuno Fernandes, yatırımcılara şöyle bir ikazda bulunuyor;
‘Küçük ülkelere dair derin bir bilgi ve hamasete sahip olmadıkları sürece yatırımcılar Çin üzere geniş fırsatlar sunan ülkelere yönelmeliler.’
Peki bu mevzuda siz ne düşünüyorsunuz? Yorumlara buyurun! 👇
