Piyasaların beklediği fırsat, seçimlerin bitmesiyle geldi. Belirsizlik olarak isimlendirilen seçim süreci ‘zamların zamanlamasına’ ait olunca, seçimlerin sonuçlarıyla birlikte artırımlar da netleşmeye başladı. Etiketler o kadar net ki gözlerimizden ışıltı yok olmuyor. Timeline’da an geçmesin ki yeni bir artırım görmeyelim. Son zammımızın ismini da zeytinyağı koyduk.
Türkiye’de son yıllarda artan politize ortam yılbaşından bu yana doruğa çıkarak toplumsal medyada büyük tansiyonlara neden olmuştu. 14 Mayıs derken 28’ine uzayan süreç neyse ki bitti.
Ancak uzun müddettir ‘seçim sonrası’ olarak konumlanan tüm iktisat, finans, iş süreçlerinin de vadesi dolmuş oldu. En çok da dolar/TL’de beklenen yükselişle üretici ve perakendecilerin ‘kızılcık şerbeti’ diyerek yansıtmadığı gelişmeleri görmeye başladık.
Henüz seçimler biteli 3 gün olmuş, Kabine bile olmamışken, artırımlar birbirini izlemeye başladı. Son artırım kurbanı da zeytinyağı oldu.
2021’den bu yana marketlerde 5 litrelik yağ bulmak güç olsa da riviera zeytinyağının fiyatının 479 liradan 525 liraya yükselmesi toplumsal medyada gündem oldu.
Zamlara gelen yorumlar bir biçimde açıklanmaya çalışılırken,
Avuntu da bulunmaya çalışıldı.
Mehter eşliğinde etiket değişimleri de unutulmadı.
Konu döndü dolaştı seçimlere geldi.
Diyetisyenler de mevzuya dahil oldu.
Doğal gaz ücretsiz olsa da kış mevsimi hatırlandı.
Kırkpınar güreşçileri de unutulmadı: Yağsız kündeye gelirler mi bilinmez.
Yağsız yaşanırdı.
Sağlık konusunda yorum yapmak zordu.
Zamlarla birlikte farkındalıklar da arttı.
Sizce bu artırımlar daha ne kadar sürer?
Yorumlarda buluşalım.
