Galatasaray Lideri Dursun Özbek’ten Ali Koç’a: “Taraftarınızı Kandırmak İçin Uğraşmaktan Vazgeçin”

‘Sözlerime Kasımpaşa maçındaki bir konumla ilgili başlamak istiyorum. Bu maçta Zaniolo’ya yapılan hareket, sonrasındaki gelişmeler ve yorumlar, bütün bir döneme ışık tutmaktadır. Bu hareketin kıymetine binaen bu açıklamaya muhtaçlık duyduk. Oyuncumuz Zaniolo’ya yapılan hareket, kıymetli bir hareketti. Sonraki gelişmeler de çok değerliydi. Şu anda geldiğimiz noktada MHK Lideri Lale Orta, başında bulunduğu kurumun misyon tarifinin dışına çıkarak hakem yorumcularına baskı yaptı.

Bu açıklamaların sebebiyle ne TFF Lideri ne de idare şurası üyeleri yorum yapmamış ve sessiz kalmıştır. Demek ki şunu anlıyoruz; TFF Lideri ve idare heyeti üyeleri, Lale Orta’yla birebir fikirdedir, Lale Orta da onların sözcülüğünü üstleniyor.’

‘Birbirine misal konumlar. Dubois’ya yapılan bir hareket var. Hareketi yapan kişi itirafta bulunmuştur. Kırmızı kartı hak ettiğini söylüyor ancak hakem bunu görmüyor, VAR görmüyor. Rakibimizin (Fenerbahçe) maçında tıpkı hareket yapılıyor. Gereken kart gösterilmiyor. Hakem görüyor, VAR görüyor lakin verilmiyor. Anlaşılması sıkıntı manzaralar var. Hakem elini kırmızı karta götürürken birden teğe vazgeçiyor. Kaldı ki çok güzel hatırlıyoruz, bu hakem (Mete Kalkavan) bir Galatasaray maçında rakip grup formasıyla maç seyrederken görüldü. Bu türlü bir şeye nasıl müsaade verilir.

Galatasaray’a rakip olan bir ekibin taraftarı olduğunun manzarasını veren bir hakemle ilgili bunu algoritmaya yazmayı unuttunuz mu? Bu algoritmanın kıymetlerini kim yazıyor, kim çiziyor? Kırmızı kart gösterilmesi gereken durumla ilgili tüm spor yorumcuları, herkes hem fikir. Hakemin hareketi de o tarafta. Kim müdahale ediyor bir anda da hakemin hareketi değişiyor? Yan hakem mi müdahale ediyor, VAR’dan mı müdahale var? Kimse anlamıyor. Rashica’ya yapılan hareketin birebiri Konya’da penaltı değil ancak Alanya’da penaltı.’

‘Avrupa Ligi’nde maç bitiyor, hocaları (Jorge Jesus) memleketler arası basının önünde Türk futbolunun bedelini iki paralık etmek için demeç veriyor. Daima bir arada Türk futbolunun marka pahasını üste çekmek için çabaladığımız bir periyotta bu türlü mi olur? Herkes sessiz, herkes lisanını yutmuş vaziyette. Kimse bahisle ilgili yorum yapmıyor. Fatih hocamız, Schalke maçından evvel Profesyonel Futbol Disiplin Heyeti (PFDK) ile ilgili yorum yaptı diye 3 maç ceza aldı. Bunu herkese hatırlatıyorum. Türk futbolu hepimizin ortak yararı. Marka bedelini hepimizin müdafaası lazım. Aslında her şey planlı. Geçen sene ligi 13. sırada bitiren ekibimizin bu sene bu başarıyı elde edeceğini hesaplamamışlar. Galatasaray taraftarının gücünü, bu kadronun kapasitesini hafife aldıkları için ne yapacaklarını bilmiyorlar. Bu yüzden rekabetin düzeyini aşağıya indirmeye çalışıyorlar.’

‘Herkes şunu bilsin. Biz sizinle bu kadar düşük düzeyde rekabet etmek istemiyoruz. İftiralarla, ayak oyunlarla rekabeti aşağıya çekmek istiyorsunuz. İnsanları manipüle etmekten vazgeçin. Buradan bir sefer daha söylüyorum, ne yaparsanız yapın, biz kazanacağız ve alanda kazanacağız. Adaleti size ve sinsi oyunlarınıza karşın getireceğiz. Utancı giden kimsenin kalbi ölür. Ben buradan utancı giden, kalbi ölmüş olanlara sesleniyorum. Artık hiçbir şeyin sizi utandırmayacağını çok âlâ biliyorum. Bizim adalete ve doğruya inancımızın önünde duracak gücünüz ve yüreğiniz yok. Artık çekilin karanlık köşelerinize, size karşın Türk futboluna aydınlığı getireceğiz. Herkes bunu bu türlü bilsin.’