Ulusal Eğitim Bakanı Özer tartışmalara noktayı koydu: Yüz yüze eğitime iştirak zarurî

4 Şubat 2022, 05:12 yayınlandı

A+
A-

Paylaş

Bugünden itibaren tüm okullar yüz yüze eğitime başlıyor. Geçen yılki eğitim devrinde öğrencilerin devam mecburiliği yoktu. Bu sene ise pandemi nedeniyle huzursuz olan veliler, devam zorunluluğunun olup olmayacağını merak ediyordu. Milyonlarca velinin merak ettiği sorunun karşılığı ise Ulusal Eğitim Bakanı Mahmut Özer’den geldi.

Hürriyet’ten Nuran Çakmakçı’ya konuşan Özer, “Okullarımız tüm kademelerde haftada beş gün ve yüz yüze eğitimle açılıyor. Yüz yüze eğitime iştirak mecburî olacak. Lakin yönetmelikte tarifli mazereti olanlar, Sıhhat Bakanlığı e-nabız sistemindeki kronik hastalıklar listesinde yer alan hastalığa ilişkin raporu olan öğrenciler ve CovId-19 teşhisli yahut temaslı olan öğrencilerimiz okula gelmeden EBA-TV ve dijital platformlar üzerinden derslerini takip edebilecekler.” dedi.

Özer’in başka açıklamaları şu biçimde;

Mazeret kapsamına neler girecek?

Meskenden çıkması sıhhati açısından risk oluşturan ve buna dair sıhhat şurası raporu bulunan özel eğitim muhtaçlığı olan öğrencilere rehberlik ve araştırma merkezlerince alınan “evde eğitim” kararı doğrultusunda ders yılı boyunca il/ilçe ulusal eğitim müdürlüğünün planlamasıyla meskende eğitim hizmeti verilecek ve bu öğrenciler mazeretli sayılacak.

Başka taraftan Sıhhat Bakanlığı e-nabız sistemindeki kronik hastalıklar listesinde yer alan hastalığa ilişkin raporu olan öğrencilerle, koronavirüs hastası ya da temaslısı olduğu için tedavi yahut karantina sürecinde olan öğrenciler de mazeretli sayılacak. Bu öğrenciler TRT EBA ve EBA dijital platformu aracılığıyla eğitime meskende devam edecek.

Koronavirüs süreciyle ilgili elektronik takip sistemi nasıl bir yarar sağlayacak?

Bildiğiniz üzere tüm okullarımızdaki durumu izleyen bir elektronik takip sistemi geliştirdik. Öğrenci ve işçinin hasta, temaslı yahut risklilik durumları Ulusal Eğitim Bakanlığı ile Sıhhat Bakanlığı ortasındaki bilgi entegrasyonu yolu ile izlenecek ve okullara gerekli bildirim yapılacak. Başka taraftan öğretmen ve çalışanlarımızın aşı durumu ve kimlerin PCR testi yaptırması gerektiği de bu sistemden takip edilecek. Hasebiyle okul yöneticilerimiz, ilçe ve vilayet ulusal eğitim müdürlerimiz süreci yakından takip edebilecekler ve gerekli tedbirleri alacaklar.

Yüz yüze eğitim ders saatleri azaltılmadan yapılacak. Ders mühletleri 40 dakikayı aşmayacak. Teneffüs saatleri farklı vakitlerde düzenlenecek. Sınıfta öğrencilerin oturma tertibi yüzleri tıpkı tarafa dönük olacak formda oluşturulacak. Yüksek sesle yapılan idmanlar, açık alanda ve ortada en az 2 metre aralık bırakılarak sürdürülecek. Beslenme saatleri mümkün olduğunca farklı vakitlere yayılacak.

Sınıfta koronavirüs çıkan öğrenci olursa ne yapılacak?

Bu türlü bir durumda Sıhhat Bakanlığı tarafından yayımlanan ‘COVID-19 Salgın İdaresi ve Çalışma Rehberi’ne nazaran hareket edilecek. Hasta öğrencilerimizin öteki öğrencilerden acilen ayrılıp, sıhhat kurumuna başvurmaları sağlanacak. Okulda iken semptom göstermeye başlayan öğrencilerin en kısa müddette ailesi ile irtibata geçilecek ve hasta öğrenci başka bir yerde izole edilecek.

Öğrenciler için aşı yahut PCR zaruriliği yok değil mi?

Öğrencilerimiz için aşı yahut PCR mecburiliği yok. Şu anda odağımız öğrencilerimizin temasta olacağı öğretmen ve başka işçimiz.

Öğretmen ve başka çalışanlar için aşı istekli, fakat PCR zarurî mu?

Öğretmen ve öbür işçimiz için aşı mecburiliği yok. Lakin aşı olmayanlar haftada iki defa PCR yaptırmak zorunda. Aşı olma gönüllülük temeline dayalı olmasına karşın birinci ve ikinci doz aşı olan öğretmen oranlarımız daima artıyor ve Türkiye ortalamasının hayli üzerinde. Öbür ülkelerdeki öğretmen oranlarına nazaran de epeyce uygun durumda. Örneğin öğretmenler ortasında iki doz aşı olma oranı Finlandiya, İsveç ve Almanya’nın üzerinde.

Ulusal Eğitim Bakanı Özer tartışmalara noktayı koydu: Yüz yüze eğitime iştirak zarurî