AKP Sözcüsü Çelik: Afganistan'da Kapsayıcı Bir Hükümet çıksın Diye Alışılmış Ki Taliban'la Görüşeceğiz

AKP Genel Lider Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Türkiye’nin Afganistan’daki rolüne ait olarak, “Natürel ki Taliban ile görüşeceğiz. Ne için görüşeceğiz? Afganistan’da kapsayıcı bir hükümet çıksın, Afgan halkı geçmişte yaşadığı zorlukları yaşamasın diye. Bayan haklarına hürmet konusundaki bildirilerimizi söylüyoruz, bayanlara dönük kimi uygulamalardan tasa duyduğumuzu söz ediyoruz. Bunların olmaması gerektiğini söylüyoruz” dedi. Çelik, Kabil Havalimanı’yla ilgili olarak da, “Teknik çalışanlar konusunda, müzakereler çerçevesinde bahsettiğim üzere güvenlikleri öncelikli olmak üzere oradaki güçler bunu legal kabul eder ve talepte bulunurlarsa Afganistan’ın dünyayla münasebeti kesilmesin, Afgan halkı dünyaya entegre olmaya devam etsin, açık bir toplum haline gelme yolunda kanalları açık kalsın diye Türkiye bu takviyesi vermeye hazırdır” diye konuştu.

AKP’li Çelik, Adana’da düzenlediği basın toplantısında Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) kafilesinin Afganistan’dan Türkiye’ye döndüğünü hatırlatarak, “Afganistan’dan dönen kahraman askerlerimize güzel geldiniz diyoruz.” sözünü kullandı.

Türkiye Cumhuriyeti’nin, NATO misyonu, Birleşmiş Milletler (BM) muahedeleri ve ikili mutabakatlar çerçevesinde 20 yıldır Afganistan’da vazife yaptığını belirten Çelik, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Kahraman askerimiz NATO misyonu, BM muahedeleri ve ikili mutabakatlar çerçevesinde tam 20 yıldır orada misyon icra ediyor. Oradaki halkın huzurunu, güvenliğini korumak için, kardeş halkların rastgele bir terör ya da iç savaşın kurbanı olmaması için ellerinden geleni yaptılar. Çok düzgün hatırlıyorum; Cumhurbaşkanı’mızla birlikte Afganistan’a gittiğimizde oradaki Türk birliklerinin kumandanı, Kabil sokaklarında gezebilen tek askerin Türk askeri olduğunu, askerimizin göğsündeki yıldızı görenlerin ona kardeş üzere sarıldığını anlatmıştı. Türkiye Cumhuriyeti mazlum milletlerin kardeşi olarak çeşitli sıkıntı coğrafyalarda kahraman askerleriyle bu coğrafyaların acılarının dindirilmesi, huzura, refaha ve istikrara kavuşması için elinden gelen uğraşı gösteriyor.”

Türkiye’nin Afganistan’daki varlığının BM, NATO ve Afgan halkıyla kardeşlik çerçevesinde ikili muahedeler sonucunda olduğunu belirten Çelik, şunları söyledi:

“Gelinen evrede ortaya çıkan tablo içerisinde Afganistan dünyadan izole olmasın, Afganistan dünya ile kopmasın, çağdaş ve uygar dünyayla bağı devam etsin, ticari açıdan, siyasi açıdan bu kanallar açık olsun diye Türkiye kardeş Afgan halkına yardımcı olmak için Hamid Karzai Milletlerarası Havalimanı’nın işletme konusundaki süreci önemli bir biçimde takip etti. Şayet Afganistan’da resmi makamlar ve fiili güçler buna istek gösteriyorsa bu çerçevede bu misyonu yerine getirebileceğini Türkiye açık bir formda söyledi.”

“Bu büsbütün, baştan aşağı yalan”

Çelik, CHP sözcülerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD Lideri Joe Biden ile mutabakat yaptığını, bu çerçevede mültecileri kabul edeceğini ve bu misyona soyunduğunu söylediğini aktararak “Bu büsbütün baştan aşağı palavra bir açıklamadır. Lakin öteden beri gördüğümüz şey, Türkiye Cumhuriyeti’nin makamlarının, Türkiye Cumhurbaşkanı’nın, Türkiye Dışişleri Bakanlığının beyanları bunları hiç ilgilendirmiyor, bunun yerine ABD’nin ya da İngiltere’deki bir gazetenin beyanını temel kabul ediyorlar” diye konuştu.

Bütün diplomatik ve askeri seçenekler değerlendirildikten sonra Türk Silahlı Kuvvetlerinin Afganistan’da kalmasına gereksinim olmadığına karar verildiğini söyleyen Çelik, ‘Yok işte Türkiye Cumhurbaşkanı diğer devletlerle anlaştığı için bunu istiyor’ halindeki tezin bu biçimde çöktüğünü” savundu.

Çelik, konuşmasına şöyle devam etti:

“Burada sorun şudur; Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı daima bir palavra söylemek, Türkiye Cumhuriyeti ile Suriye ortasındaki ihtilafta Esed rejiminden yana olmak, Doğu Akdeniz’de hak ve menfaatlerimizi gözetmek için Libya ile yaptığımız muahede çerçevesinde BM’nin seçtiği hükümetten yana değil, Türkiye düşmanı Hafter’den yana olmak, birebir halde Karabağ’da Azeri kardeşlerimizin yanında güçlü bir uğraş verirken (Türkiye Karabağ’a cihatçı gönderiyor) diyerek Türkiye’ye karşı palavra propaganda üretmek, en son Afganistan’da ‘ABD ile Türkiye Cumhurbaşkanı bu türlü bir mutabakat yaptı’ diyerek artık palavranın tepesine varmak üzere bir süreci maalesef hüzünle izliyoruz.”

Çelik, Türkiye’nin güçlü ve kapsamlı bir biçimde mülteci siyaseti yürütürken, muhalefetin mevtten kaçan insanlara kucak açılmasını istismar etmeye çalıştığını anlattı. “Kendi belediye liderlerinin ırkçılığına lafı geçmeyenler, kendi beyanlarıyla bizim fikir değiştirdiğimizi tez ediyorlar” diyen Çelik, şöyle konuştu:

“Bizim fikrimizde, zikrimizde hiçbir değişiklik yok. Tarih boyunca olduğu üzere vefattan kaçan tüm mazlumlara Türkiye Cumhuriyeti kapısını açmıştır. Tarih boyunca bu bu türlü oldu, ecdadımız da bu türlü yaptı, biz de bu türlü yaptık. Fakat bunun ötesinde birileri Türkiye’yi bir göçmen kampı, bir mülteci ambarı ve bir yol geçen hanı üzere görmek istiyorsa buna da asla müsaade etmeyeceğimizi söz ettik. Türkiye bütün dünyanın insanlık vicdanı ismine mevtten kaçanları kucaklamak konusunda üzerine düşeni ziyadesiyle yapmıştır. O sebeple diyoruz ki Türkiye’nin daha fazla mülteci alacak kapasitesi kalmamıştır.”

“CHP’li belediye liderlerine kelam geçiremeyenlerin AK Parti’ye vereceği ders yoktur”

Çelik, muhalefetin “Siz bunu para karşılığında yapıyorsunuz” telaffuzunda olduğuna işaret ederek şunları kaydetti:

“Bu kadar mazlumun, mevtten kaçanın korunmasının para karşılığı yapıldığını söylemek insanlık dışı bir yaklaşımdır ki Cumhurbaşkanı’mızın AB’nin mülteci mutabakatı konusunda verdiği kelamları hiçbir halde tutmadığını tekraren beyan ettiğini de biliyoruz. İki şeyi birbirine karıştırmamak gerekiyor. Vefattan kaçan insanlara kucak açmak bu milletin asil kıymetleri çerçevesinde, mevtten kaçanları mevtten kurtarmak diğer şeydir lakin Türkiye’yi bir mülteci kampı üzere düşünenlerin, mülteci ambarı üzere görenlerin siyasetlerine karşı çıkmak da öbür bir şeydir. ‘Ben bunlara su vermem, ekmek vermem’ diyen CHP’li belediye liderlerine kelam geçiremeyenlerin AK Parti’ye vereceği rastgele bir ders, rastgele bir kelam yoktur. Cumhurbaşkanı’mız, dünyada mazlum milletlerin lehine Türkiye’nin gür sesini BM platformlarında da diğer platformlarda da yükseltiyor.”

“Afganistan’da kapsayıcı bir hükümet çıksın, Afgan halkı geçmişte yaşadığı zorlukları yaşamasın diye Taliban’la görüşeceğiz”

Bir gazetecinin, Afganistan’da kapsayıcı hükümet oluşturulmasına yönelik bildirilerini sorması üzerine Çelik, “Orada natürel ki demokratik seçim gözükmüyor. Fiili güç olan Taliban’ın açıkladığı şudur, bir kurul kurulacak ve bu kurul bakanlar şurasını tespit edecek. Bizim burada isteğimiz, orada çok sayıda etnik ve siyasi küme var. Biz, Afganistan’ı çok âlâ biliyoruz, çok sayıda dini küme var. Bütün bunların kendileri için yasal gördüğü temsilcilerinin olduğu bir model istiyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Çelik, Afganistan’daki gelişmelerle ilgili soru üzerine, şöyle konuştu:

“Burada birbirleriyle çatışan DEAŞ terör örgütünün kolları var. Birbirleriyle çatışan mahallî birtakım terör örgütleri, çok sayıda yapılar var. Hasebiyle Birleşmiş Milletler tarafından hem legal görülen yapılarla hem de fiili güçlerle görüşüyoruz. Alışılmış ki Taliban ile görüşeceğiz. Ne için görüşeceğiz? Afganistan’da kapsayıcı bir hükümet çıksın, Afgan halkı geçmişte yaşadığı zorlukları yaşamasın diye. Bayan haklarına hürmet konusundaki iletilerimizi söylüyoruz, bayanlara dönük birtakım uygulamalardan dert duyduğumuzu tabir ediyoruz. Bunların olmaması gerektiğini söylüyoruz. Temel hak ve hürriyetler konusunda hassas ve dikkatli olunması, bundan geriye gidilmemesi gerektiğini, Afganistan’ın geçmişte yaşadığı acıların yaşanmaması gerektiğini söylüyoruz. Münasebetiyle burada Türkiye’nin ortaya koyduğu yaklaşım, Afganistan halkının legal kabul edeceği bir hükümet modelinin çıkmasıdır.”

Kabil Havalimanı’nın işletilmesi

Çelik, bir gazetecinin Hamid Karzai Memleketler arası Havalimanı’nın işletilmesiyle ilgili sorusunu şöyle yanıtladı:

“Yapılan müzakereler çerçevesinde Taliban tarafından Hamid Karzai Milletlerarası Havalimanı’nın askeri güvenliğinin sağlanması için değil, teknik olarak işletilmesi için Türkiye’den yardım talebi var. Makamlarımız, Büyükelçiliğimiz bunu değerlendiriyorlar. İki konu var; birisi havalimanının profesyonel olarak işletilmesi, oburu ise askeri güvenliğinin sağlanması. Askeri güvenliğinin sağlanması konusundaki seçeneği biz devre dışı bıraktık ve kahraman askerlerimiz 20 yıllık bir misyonun akabinde Türkiye’ye döndüler. Teknik işçiler konusunda, müzakereler çerçevesinde bahsettiğim üzere güvenlikleri öncelikli olmak üzere oradaki güçler bunu legal kabul eder ve talepte bulunurlarsa Afganistan’ın dünyayla bağı kesilmesin, Afgan halkı dünyaya entegre olmaya devam etsin, açık bir toplum haline gelme yolunda kanalları açık kalsın diye Türkiye bu dayanağı vermeye hazırdır. Doğal ki çalışanımızın güvenliği öncelikli olmak üzere, diplomatik açıdan, güvenlik açısından ve başka açılardan uygun bir tablonun ortaya çıkması halinde.”

“Yıl sonuna kadar 252 milyon fidanı toprakla buluşturacağız”

Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, orman yangınlarından ve selden etkilenen bölgeleri “afet bölgesi” ilan ettiğini anımsatarak kararın yaraların sarılması konusunda çok süratli bir düzeneğin ortaya çıkması manasına geldiğini aktardı.

Orman yangınlarından etkilenen bölgelerin imara açılacağı savlarının sorulması üzerine Çelik, şunları kaydetti:

“Böyle bir şey kelam konusu değil. Allah nasip ederse yıl sonuna kadar 252 milyon fidanı toprakla buluşturacağız. Ağaçlandırma konusunda, medeniyetimizin yeşil medeniyet olduğunu Cumhurbaşkanı’mız sık sık tabir ediyor. Sayın Cumhurbaşkanı’mız ve Genel Liderimiz, MKYK toplantısındaki değerlendirmesinde, Anayasanın 169. Unsuru’nun ön gördüğü formda orman alanlarının korunması konusunda son derece hassas ve dikkatli olunacağını bir defa daha tabir etti. Vilayet liderlerimizle yaptığı teşkilat içi değerlendirmede de bunu sıkı biçimde takip etmeleri konusunda talimat verdi.” (AA)