Gazeteci Barış Pehlivan, çocuk tecavüzünden 22 yıl 6 ay cezaya çarptırılan adamla tıpkı meskende yaşayan 4 yaşındaki çocuğu köşesine taşıdı. Babasının, bacağındaki morluğu görmesi sonrası ise tecavüzden karar giyen dayının küçük kıza da şiddet uyguladığı ortaya çıktı. Lakin dayıya yalnızca 1 ay konuttan uzaklaştırma cezası verildi…
Yazısında yargı kararlarının sırf gazetecileri maksat almasını ‘Hapiste mi? Komik olmayın! Gazeteci mi o, yalnızca çocuklara tecavüzle suçlanıyordu!’ tabirleriyle eleştiren Pehlivan, skandal kararla ilgili ayrıntıları aktardı.
Pehlivan’ın Cumhuriyet’te yer alan köşesi şu halde: “Bu satırları yazdığım sırada bir çocuğun doğum günüydü. İsmini yazmayacağım, 4 yaşını doldurdu. O küçücük yaşına karşın adliye raflarındaki kocaman belgelerde ismi yazan bir mağdurdu…
Nasıl anlatsam bilemiyorum. T.D. isimli baba, eşi Ö.D. ile boşanma basamağındaydı. Küçük kızlarının süreksiz velayeti annedeydi, baba ise 15 günde bir görebiliyordu.
Bundan iki ay evvel… Aldığı bayram kıyafetlerini kızına giydirmeye çalışan baba birden şoke oldu. Çünkü kızının bacaklarında morluklar vardı. “Kim yaptı” sorusuna kızının karşılığı, “Dayım” oldu.
Dayı M.O. çok ağır bir evrakta sanıktı. İki farklı çocuğa cebir ve şiddet kullanarak cinsel istismar hatasından 22 yıl 6 ay mahpus cezası almıştı. Denizli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017’de verdiği bu kararın detaylarını okuyorum, midem bulanıyor. Detaylara girmeyeceğim lakin yalnızca şunu bilin; çocukları bağlayarak cinsel istismarda bulunulmasından bahsediyorum.
Peki, artık o dayı M.O. nerede? Mahpusta mi? Komik olmayın! Gazeteci mi o, yalnızca çocuklara tecavüzle suçlanıyordu!
Dosyası Yargıtay’daydı, kendisi de altı ay tutuklu kalıp tahliye edilmişti. Ve daha ağırı, bacaklarında morlukların fark edildiği küçük kızla tıpkı meskende yaşıyordu.
İşte baba sonradan öğrendiği bu gerçeği de düşününce çıldırdı. Çabucak küçük kızının morluklarına dair darp raporu aldırdı.
Sonra da…
Dayı M.O. hakkında şikâyette bulundu.
Savcı soruşturmayı başlattı, şikâyetçi babanın tabirini aldı, akabinde da küçük kızın annesinin sözünü aldı. Farkında mısınız, nokta koydum evvelki cümleye. Devam edemedim. Çünkü, Denizli’deki savcı, kuşkulu dayı M.O’nun sözünü almadan belgeyi kapadı.
Yanlış okumadınız. Anne, tıpkı konutta yaşadığı kardeşi M.O’dan şikâyetçi olmayınca babanın cürüm duyurusu “varsayıma dayalı” olarak değerlendirildi. Sahi, kim morartmıştı 4 yaşındaki kızın bacaklarını? Savcı bu sorunun peşine bile düşmedi, dava açmadı.
Ancak baba, peşini bırakmadı. Tüm uğraşlarına karşın kuşkulu dayı için yalnızca bir ay mühletle uzaklaştırma, anne için ise “çocuğa makus kelam söylememe” uyarısında bulunma kararı çıkarabildi.
Gün geldi, o baba, kızını kuşkulu dayının da yaşadığı o meskene teslim etmemek için direndi. Bu nedenle gözaltına bile alındı.
Sahi, 4 yaşındaki çocuğu, çocuklara tecavüzden 22 yıl 6 ay mahpus cezası almış bir adamla birebir meskende yaşamaya mahkûm eden yargı sistemini kim hangi vicdanla bana açıklayabilir?
Acaba o küçük çocuğu bu berbatlığa mahkûm eden kararlarda, annenin çok yakın bir akrabasının yüksek yargı üyesi olmasının tesiri var mıdır?
Midem bulanıyor. Bu kadar.
Kaynak: Cumhuriyet
Hakkında açılan yeni bir dava nedeniyle ‘denetimli serbestlik’ kararı bozulan Gazeteci Barış Pehlivan 15 Ağustos’ta yine cezaevine gireceğini duyurmuştu.
