Bülent Arınç: Dindar insanların bile bilakis döndüğünü göreceksiniz; zira herkes cebine giren ve cebinden çıkan paraya bakar

Diyanet İşleri Lideri Ali Erbaş ve AKP eski Milletvekili Resul Tosun’un laiklik üzerine reaksiyon çeken kelamları hakkında “Bu kimseye yaramaz. Ne bu tartışmayı başlatanlara fayda ne bunların temsil ettikleri kurumlara fayda. Yalnızca mevcut kamplaşmaların karşı karşıya gelişlerin ayrışmacı bir siyaset takip etmenin daha da sertleşmesine fayda. Kaldı ki bu ferdî bir iki konuşmayı, bu türlü bir tartışmanın büyütülmesi için de çok kıymetli görmüyorum. Resul Tosun Bey’i de çok yakından tanırım. Eski bir muharrirdir, Yörünge mecmuasını çıkartmıştır, Meclis’te bir periyot birlikte bulunduğumuz bir arkadaşımızdır. O günkü konuşma çerçevesinde inanın ne söylediğine de bakmadım, gazetelerde yazılanlara dikkat ettim. Sayın Diyanet İşleri Lideri da bir müddettir bir tartışmanın içerisinde. İkinci sefer atandığına nazaran o da bu tıp konuşmalar yapmanın uzağında kalacaktır diye iddia ediyorum.” diye konuştu.

“Bizim dindar insanlarımızın bile büsbütün bilakis döneceğini bir gün göreceksiniz”

Arınç, iktisattaki sorunlardan ve hayat pahalılığından kelam ederken şu sözleri kullandı:

“Bakın siyasetten kalan bir deneyimimi söyleyeyim. Bizim dindar insanlarımızın bile büsbütün aksine döneceğini bir gün göreceksiniz. Zira onlar dini bu türlü hamaset kokulu konuşmaların yanında cebine giren ve cebinden çıkan paraya bakar. Şayet onda bir eksilme görüyorsa, din, iman, vatan, millet, bunlar bir kenarda durur, onlara hürmetini eksik etmez, fakat kıymet yargıları büsbütün değişebilir.

88 yılında birinci sefer hacca gidiyordum. Bütün kafilemiz havalimanına geldi. Dediler ki ‘Vizelerin bir kısmı yetişmedi sizi bir gün yahut en fazla iki gün İstanbul’da konuk edeceğiz.’ Ben eşimle birlikte anlayışla karşıladım lakin kafiledeki beşerler o kadar büyük reaksiyon gösterdiler ki ağızlarından küfürler çıkmaya başladı. ‘Siz ne yapıyorsunuz’ dedim. ‘Ben anlamam nasıl vizeler gelmemiş, neden ertelenmiş, bizi mi kandırdılar?’ dediler…

“Eyvah, dindarların gazabından korkmak lazım”

Biz 2002’de iktidara geldiğimiz vakit siyaset bu durumdaydı. Millet siyasetin taban yaptığını görüyor siyasetçiden kaçıyordu. O denli bir ortam bizim işimize yaradı. Aslan üzere bir grup, pırıl pırıl bir grup… Bu insanlara güvendi millet. 2002 tüm varlığımızı ortaya koyduğumuz ve milletin bizi kabullendiği bir periyottu ki 20 yıldır devam ediyor. 20 yıldır bunu tekrarlamak matematik olarak elbette mümkün lakin şu an içinde bulunduğumuz sorunlar bizi 2002 kurallarından gitgide uzaklaştırıyor.”