Nurettin Canikli, Millet İttifakı’nın iktisat planlarını incelemeyi sürdürürken, Türkiye’nin son devirde zenginleştiğini savunması yorumlara neden oldu. Canikli, kurlardaki yükselişin enflasyona geçişkenliğiyle yoksulluk hududundaki artışa iki taban ücretlinin dahi erişemedi ortamda, iktisat siyasetlerini savundu.
AK Parti Genel Lider Yardımcısı Nurettin Canikli, Türkiye İktisat Modelini savunarak ekonomistlerin uzun müddettir yaptığı ihtarlara rağmen, “Üretim azalmaz, fabrikalar kapanmaz, işsizlik artmaz, fakirlik artmaz” formunda kıymetlendirdi.
Millet İttifakı’nın iktisat siyasetlerine yönelik de işsizlik ve fakirlikte artış tenkitlerini yöneltti.
Canikli, paylaşımında yaşanılan ekonomik kriz ve gelir dağılımı adaletsizliğine, yabancı yatırımın olmamasına değinmeden, ‘Avrupa ve ABD iktisadı öksürdüğünde Türkiye iktisadı zatürre olur’ cümlesinden yola çıkarak, bugün çok farklı bir tablo yaşadığımızı belirtti.
Düşük faiz siyasetine değinen Canikli, “Üretim ve istihdam tablosunun olduğu bir iktisatta açlık ve yokluk olmaz, yoksulluk ise en düşük düzeylere iner. Şu andaki ekonomik siyasetler uygulandığı sürece, üretim azalmaz, fabrikalar kapanmaz, işsizlik artmaz” dedi.
Ancak 1,5 yıldır uygulanan ekonomik siyasetler, üretim, yatırım tablosunu iyileştirmezken, istihdamda kayda paha bir gelişme görülmediği üzere cari açık, döviz arzı üzere sıkıntılar da sürüyor.
31 bin TL’nin üzerindeki yoksulluk sonuna TÜİK bilgilerindeki gelir dağılımına rağmen, Türkiye’nin zenginleştiğini tez eden Canikli, ‘Geçen yıl Türkiye, 905,5 milyar dolar kıymetinde mal ve hizmet üretimi gerçekleştirmiştir’ derken, ‘2002’deki yıllık 276 milyar dolarlık ulusal gelir sayısından bugün 905 milyar dolarlık üretim sayısına gelinmiştir’ formunda 20 yıllık muhasebe yaptı.
“Büyüme ve zenginleşmeyi istihdam sayıları da doğrulamaktadır. 905 milyar dolarlık üretim 31,5 milyon bireyle yapılmaktadır. 2002’de istihdam edilenlerin sayısı 19,4 milyondu. Yani 20 yılda 12 milyon yeni iş alanı oluşturulmuş” diyen Canikli, 65 milyondan 85 milyona çıkan nüfusu hesaba katmadı.
Reel dalın uzun müddettir ayrışan piyasa faizleriyle ucuz finansmana erişmeme sıkıntısına da değinmeyen Canikli, ‘Üretim ve istihdam artışını tetikleyen temel faktör ise düşük faiz oranlarından ötürü yatırımlardaki artıştır. Faizler yüksekse yatırımlar azalır, üretim ve istihdam azalır, faizler düşükse yatırımlar artar, üretim ve istihdam artar. Bu türlü bir üretim ve istihdam tablosunun olduğu bir iktisatta açlık ve yokluk olmaz, yoksulluk ise en düşük düzeylere iner. Şu andaki ekonomik siyasetler uygulandığı sürece, üretim azalmaz, fabrikalar kapanmaz, işsizlik artmaz, fakirlik artmaz. 7’li masanın iktisat siyasetleri ise yatırımlarda düşüşe neden olacağı için, üretimin azalmasına, fabrikaların kapanmasına, işsizliğin ve fakirliğin artmasına neden olur.’ ifadelerini kullandı.
Tabi toplumsal medya üzerinden yorumlar da gecikmedi.
Fakirlik konusu bilhassa dikkat çekerken,
Son yıllarda düşen alım gücü öne çıktı.
👇
👇
👇
Son 20 yıllık global konjonktürde dünyada büyüme ve bol para devri yaşanırken,
Sizce de fakirlik azaldı mı?
Yorumlarda buluşalım.
