Cavit Çağlar, 28 Şubat sürecinin perde ardını anlattı: Erbakan, beni Çevik Paşa’ya gönderdi

Siyasetçi Cavit Çağlar, Refah Partisi Genel Lideri Necmettin Erbakan ile DYP Genel Lideri Tansu Çiller’in kurduğu koalisyon hükûmeti periyodunda Genelkurmay 2. Lideri Çevik Bir‘le gerçekleştirdiği görüşmeyi anlattı.

Sözcü müellifi Hürmet Öztürk’ün aktardığına nazaran, kendisini Çevik Bir ile görüşmeye Necmettin Erbakan’ın gönderdiğini söyleyen Çağlar’ın açıklamaları şöyle:

“Kudüs Gecesi’ne reaksiyonlar, çığ üzere büyüdü. Akşamları, konutlarda ışıklar yakılıp, söndürülerek, protesto şovları yapılıyordu. Siyasi hava da yeterlice gerilmişti. Bir gün, akşamın ilerleyen saatlerinde, Başbakan Erbakan’ın daveti üzerine, Ankara-Balgat’taki konutuna gittim. O gün, Hoca’nın meskeninde, Adalet Bakanı ve Kocaeli Milletvekili Şevket Kazan, Devlet Bakanı ve Mardin Milletvekili Fehim Adak, 1. Milliyetçi Cephe Hükümeti’nin İçişleri Bakanı Oğuzhan Asiltürk ile uzun bir mühletten beri Refah Partisi Bursa Milletvekilliği yapan Altan Karapaşaoğlu da vardı. Erbakan, evvel hâl-hatır sordu, akabinde da “Cavit Beyefendi, ortalıkta ne var, ne yok?” dedi. Akabinde da, Erbakan’la ortamızda şöyle bir konuşma geçti: -Hocam, kamuoyunda siyaseten bir düşünce var. Bu sıkıntıyı halletmeniz gerekiyor. -Tamam Cavit Beyefendi, bunun halli, Tansu Hanım’ın başbakan olması. Zira ben, kendisine kelam verdim. Tansu Hanım’a imkan verilirse, ben başbakanlığı bırakırım. -Hocam, Tansu Hanım, Meclis’ten güvenoyu alamaz. Ben, partilisi olmama karşın, kendisine oy vermem. -Tamam Cavit Beyefendi, uygun de, ortamızda bir mutabakat var. Ben kendisine, nöbet değişikliği için kelam verdim. Farklı bir davranış, bana yakışmaz. Cavit Beyefendi, sana bir teklifim var. Genelkurmay’a gidip, 2. Lider Çevik Bir’le görüşür müsün? -Peki, gideyim Hocam da, ne görüşeceğim? -Onların ne istediklerini öğren bakalım.

Göz Atın

Trt Frekans Güncelleme Nasıl Yapılır? TRT Neden Açılmıyor?

Gökhan Tombak’ı Kim Silahla Vurdu?

Hoca’yla mutabakat sağladıktan sonra, Bursa Milletvekili, hemşehrimiz Altan Karapaşaoğlu ile birlikte yola çıktık. Arabayı, Altan Beyefendi kullanıyordu. Doğal, bu ortada Çevik Bir’i arayıp, randevu da almıştım. Komutanın odasına girdim. Kamuoyundaki gergin havanın değerlendirilmesini rica ettim. Orgeneral Bir, bana motamot şunları söyledi: -Cavit Beyefendi; evet, siyasi hava, toplumsal hava çok gergin. Bizler için haksız beyanlar oluyor. Vay efendim, biz ihtilâl yapacakmışız. Hiç olacak iş mi? Kamuoyunu sakinleştirmek, bizim misyonumuz değil. Bu hassaslığı, Parlamento’nun göstermesi gerekir. Sayın Başbakan’a, ‘Görevden ayrıl’ diyemeyiz. Parlamento’nun fonksiyonu farklı, bizimki farklı. Fakat, tıpkı gemideyiz.  Bakar mısınız, ülkenin her tarafında, geceleri ışıklar söndürülüyor, yakılıyor. Bu, bir huzursuzluk işareti. Parlamento’nun, bu yansıların sebebini araştırması gerekir.

Çevik Bir’in yanında yaklaşık bir saat kaldım. Altan Karapaşaoğlu da otomobilin içinde beni bekledi. Genelkurmay’daki görüşmem tamamlandıktan sonra, Altan Bey’le birlikte tekrar Necmettin Erbakan’ın meskenine döndük. Çevik Bir’le yapmış olduğum görüşmeyi, hiç eksiksiz kendisine naklettim. Bunun üzerine, Başbakan, bana motamot şunları söyledi: “Cavit Beyefendi, herhalde bu görüşmemizi Süleyman Bey’e intikal ettirirsiniz. Ben, bu paşaların hepsini emekliye sevk ediyorum. Tansu Hanım da benim bu tutumumu onayladı. Bu kararımızı, motamot Cumhurbaşkanı’na söyleyebilirsiniz.”

Erbakan’a yanıtım şu halde oldu: “Evet Hocam; davetinizi, Cumhurbaşkanımıza arz etmiştim. Kendilerine, sizin tabirlerinizi de motamot naklederim.”

Başbakan’ın konutundan ayrıldıktan sonra, kendi meskenime döndüm. Gece yarısı, Çankaya Köşkü’nü telefonla aradım; Cumhurbaşkanımıza, Başbakan Erbakan’la yapmış olduğum görüşmeyi detaylı bir halde anlattım. Cumhurbaşkanımız, beni dinlemekle yetindi; rastgele bir soru sormadı.

Tankların Sincan’dan geçişlerinden beş ay, MGK’da 28 Şubat Kararları’nın alınışından dört ay sonra, 54. Hükümetin Lideri, Başbakan Necmettin Erbakan, Çankaya Köşkü’ne çıkarak, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e istifasını sundu. Cumhurbaşkanımız, kendisine, “Niçin istifa ediyorsunuz?” demiş. Erbakan da, “Toplumda bana karşı itimadın sarsıldığını hissettim; ortağımız Tansu Hanım’la nöbet değişikliği yapıyoruz.” karşılığı vermiş. Lakin o nöbet değişimi bir türlü gerçekleşmedi.

Yazının tamamını okumak için .