CHP Sözcüsü Faik Öztrak, CHP’nin cumhurbaşkanlığı adaylığı için eski bakan Mehmet Şimşek’le görüştüğü argümanlarını yalanladı. Öztrak, “İddianın ortaya atıldığı kanal CNN Türk. Bugün bu soruyu soran kanallar ise neredeyse havuz medyasının tamamı. Görüntü açık. Saraydan ellerine, kendilerinin çalıp oynayacağı senaryo verilmiş.Allah akıl fikir versin. Öbür bir şey söylemeye gerek yok” dedi.
Öztrak, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın “Mültecileri almaya devam edeceğiz” sözleri için; “Devletin kurumları öbür konuşuyor, Erdoğan diğer. Anlaşıldı ki devlet, Erdoğan’ın kapalı kapılar arkasında ABD ile ne görüştüğünü bilmiyor. Konuşulanları bir tek Erdoğan biliyor. Bir de devlet teamüllerine ters olarak, toplantıya alınan Kavakçı’nın kızı” dedi
CHP Merkez İdare Şurası (MYK), görüntü konferans tekniğiyle toplantı. MYK’da orman yangınları ve çabadaki durum, göçmenler, iktisat ve Covid-19 salgını ele alındı.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, MYK toplantısı devam ederken CHP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Öztrak’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“Tek adam vesayetinin maliyeti bu”
“Bu son yangınlarda gördük ki; orman yangınlarıyla uğraş etmesi gereken yöneticiler, vazifesini layıkıyla yapmamış. Değişen iklim şartlarını, yeni riskleri dikkate alan, uzun vadeli bir Yangın Tedbire Stratejisi hazırlamamış. Yeniden gördük ki bölgemizdeki öteki ülkeler, havadan yangın söndürme işini, yandaşlara ihale edilecek ticari bir iş olarak değil; kamu vazifesi olarak ele almışlar. Kendilerine ilişkin, havadan yangın söndürme uçan filolarını, devletin bünyesinde hazır etmişler. Burada bir idare ve tertip açığına müsaade vermemişler. Bizde ise ferdî egolar, devlet aklının önüne geçmiş. Tarım ve Orman Bakanı ihale şartnamesiyle oynamış. Yalnızca Türkiye’de değil, İsrail’de, Gürcistan’da yangınla uğraş eden, Türk Hava Kurumu’nun ateş kuşlarını; beş damacana eksik su atıyor diyerek, söndürme ihalelerine sokmamış. Elimizdeki uçakları, Etimesgut’ta öylece çürümeye terk ettirmiş. Ülkeyi 20 yıldır yöneten Erdoğan hükümetleri, kendi prestijlerini parlatmak için 13 uçan saray alırken, Türk Hava Kurumu’nun uçaklarını hurdaya çıkarmış. Türk Hava Kurumu’nu borca batırmış, malını mülkünü de yandaşlara peşkeş çekmiş. Ulusal servetimiz ormanlarımızı koruyacak, yangın söndürecek uçan araç muhtaçlığını, sistemsiz yıllık ihalelerle, eksik gedik teminlerle çözmeye çalışmışlar. Sonuç, karşımızda duran vahim bilanço. 20 yılda yanan orman alanı, 10 günde yandı. ‘Türkiye’yi uçuracak’ denen, ucube tek adam vesayet rejiminin, vaktinde uçuracak uçak bulamamasının, milletimize maliyeti bu.”
“Ormanlarımız kül oldu bunlar hâlâ işin cakasında”
“Şu son deneyim gösterdi ki, bunların ‘yangında birinci kurtarılacaklar’ listesinde; ormanlarımız yok. Tarlalarımız, bağ ve bahçelerimiz yok. Köylerimiz, konutlarımız yok. Erdoğan hükümetleri için ne olursa olsun, birinci kurtarılacak şey cakaları, sarayın kelamda prestiji. Kendi beceriksizlikleri ve kifayetsizlikleri nedeniyle, yangın denetimden çıktı lakin ‘Türkiye’ye yardım’ yazan herkesi, hatalı ilan ettiler. Neden? Zira Erdoğan’a nazaran yardım istemek, ‘Türkiye’yi yoksul fukara gösteriyormuş.’ Ormanlarımız yandı, kül oldu. Bunlar hala işin cakasında. Yangının çabucak başında; ‘Envanterimizde yangın söndürme uçağı yok’ diyen, kifayetsiz Tarım ve Orman Bakanı, dün çıktı, ‘Yunanistan’a uçak göndermeyi değerlendiriyoruz’ dedi. Beyefendi milletin aklıyla alay ediyor. Son hünerleri de yangın bölgelerine gönüllüleri sokmamak. Gökyüzünde devletinin yangın uçağını, kâfi helikopterini göremediği için binlerce istekli yurttaşımız, tırnağıyla toprak kazıdı. Avuçlarıyla su taşıdı, ormanına sahip çıktı. İstekli, kahraman evladımız Şahin Akdemir’i, genç yaşında alevlere kurban verdik. Biz bu gönüllülerimizin hepsine minnettarız. Fakat Erdoğan bu yiğit yüreklere teşekkür etmek yerine, gönüllülerimize yasak getiriyor. Neden? Beceriksizlikleri ortaya çıkmasın, yetersizlikleri anlaşılmasın diye. Biz bu yangında büyük efor ve emek harcayan, orman emekçilerimize, itfaiyecilerimize, gönüllülere, gayretin tüm isimsiz kahramanlarına, bir defa daha şükranlarımızı sunuyoruz. Yangında ömrünü yitiren yurttaşlarımıza, Allah’tan rahmet, kederli ailelerine sabır diliyoruz. Allah bir daha bu türlü acılarla Türkiye’yi sınamasın. Hele bu maharetsiz hükümet iş başındayken hiç sınamasın.”
“Ormanlarımız bunların rant iştahına emanet edilemez”
“Ne yazık ki Erdoğan şahsım hükümeti elinde, ülkemizde gün geçmiyor ki, yeni bir skandal patlamasın, yeni bir felaket yaşanmasın. Artık şunu hepimiz öğrendik. 20 yıldır ülkeyi yönetenlerin sevdiği tek yeşil var. O da doların yeşili. İşte maden için talan edilen Kaz Dağları’nın hali ortada… Taş ocağı ve HES için perişan edilen Karadeniz yaylalarının hali ortada. Ormanın dirisine hürmeti olmayanların, ormanın ölüsüne hürmeti olur mu? Elbette olmaz. O nedenle yanan ormanların, Erdoğan tarafından imara açılmaması için, hepimiz azami dikkati göstereceğiz. Sayın Genel Liderimiz bu uğraşta, önderlik yapacağına aslında kelam verdi. Ancak bu hususta toplumsal hassasiyetimizi de hiç gevşemeden, en üst düzeyde tutmalıyız. 2007’de Muğla Milas’ta Güvercinlik koyunda yangın çıktı. Akabinde da yangın olan alana üç tane otel konduruldu. Ne Anayasa dinlendi, ne de vicdan? Pekala, o periyotta Muğla Orman Bölge Müdürü kim? Bugün Orman Genel Müdürlüğünün helikopterine binip, yanan ormanları inceleyen AK Parti Antalya Milletvekili. Kuzu kurda, ormanlarımız da bunların rant iştahına emanet edilemez. Kısa devirde takipçisi olacağımız başka bir konu. Ziyanların eksiksiz tazmini. Bu işler o denli, felaketzedelerle pazarlık yaparak olmaz. Kim, yangında ne kaybettiyse, tastamam kendilerine geri verilmesi gerekir. Yanan bölgelerin demografik yapısının değişmemesi için Muğla’nın köylerinde ve Toroslarda yaşayan yurttaşlarımızı, cet yurtlarında tutmak için her önlem kesinlikle alınmalıdır. Bu devirde bir davetimiz da yurttaşlarımıza… Bilhassa Muğla, yerli turistin ilgi gösterdiği bir ilimiz. Yangın nedeniyle otel rezervasyonlarında kıymetli iptaller olduğunu öğreniyoruz. Orada bulunun belediye liderlerimizin da ricası bu. ‘Artık yardım göndermeyin. Ne olur, tatil planlarınızı değiştirmeyin, otel rezervasyonlarınızı iptal ettirmeyin, iptal ettiklerinizi de tekrar yapın.’ Orta ve uzun devirdeyse, çok daha güçlü vazifeler bizi bekliyor. İnşallah birinci seçimden sonra bunları yapmak da bize nasip olacak.”
“Planlar havada uçuşuyor”
“Bu sene önemli bir kuraklıkla karşı karşıyayız. Kuraklık nedeniyle, Orta Anadolu’da buğday ve arpa üretiminde randıman kaybının yüzde 50’den fazla olacağı kestirim ediliyor. Pekala, hükümet her yıl artan kuraklık riskiyle ilgili olarak, bugüne kadar ne yaptı? Allah var. 2017’de kuraklık idaresiyle ilgili olarak, beş yıllık bir hareket planı hazırlamış. Lakin o gün bugündür plan var, hareket yok. İktisat, hudutlu kaynakları en aktif ve verimli halde kullanma bilimidir. Bir tercih yaptığınızda öbür tüm tercihlerden tüm seçeneklerden vazgeçmiş olursunuz. Şatafatınız için 13 uçak alırsanız, yangın söndürmek için alınacak uçaklardan vazgeçersiniz. Yeniden sonlu kaynakları, ‘talan İstanbul Projesi’ne’ aktarmaya kalkarsanız, besin güvenliği için son derece kıymetli olan sulama projelerinden vazgeçmek zorunda kalırsınız. Erdoğan 20 yıldır ülkeyi yönetiyor lakin Güneydoğu Anadolu Projesi, 20 yıldır bitmedi. 2019’da biteceği kelamını verdiler. Hala bitiremediler. Bu projeye nazaran, 18 milyon dönüm tarım alanının sulaması hedeflenirken lakin 7 milyon dönüm arazi sulanabildi. Gerçekleşme, amacın neredeyse üçte birinde kaldı. Konya Ovası Projesi deseniz o da meskenlere şenlik. Hareket planları, master planlar havalarda uçuşuyor lakin Konyalı çiftçilerimizin birden fazla su bekliyor, Güney Doğu Bölgemiz, Konya ovamız kuraklıkta kavruluyor… ‘Erdoğan Hükümetleri’nin 20 yıldır yaptığı tercihler ortada. Varsa yoksa cukka, varsa yoksa yandaş, varsa yoksa rant, varsa yoksa şatafat. Bunlar milleti unuttu, halini görmüyor, sesini duymuyorlar. Şayet milletin sesini duysalardı, Tarım Kredi Kooperatifleri, bu pandemide, bu kuraklıkta, çiftçilerimizin traktörünü bağlamaz, tarlasına haciz göndermezdi. Temmuz ayı geçti ‘Tarım Tefeci Kooperatiflerinin’ hacizleri tekrar başladı.”
“Ekonomide işlenmeyecek en büyük günahı işlediler”
“Hükümetin başı, bakanları, AK Parti’nin küme başkanvekilleri; ‘temmuz ayında ekonomimiz uçacak, Almanya’sı, Fransa’sı, Amerika Birleşik Devletleri çatlayacak’ diyorlardı. Temmuzda gördük ki iktisat değil ancak fiyatlar uçtu. Hayat pahalılığı, TÜİK’in makyajlı bilgileriyle bile rekor üstüne rekor kırdı. Tekrar Hazine Nakit İstikrarı açıklandı. Temmuzda Hazine’nin açıkları da uçtu. Rekorlar kırdı. Temmuzda Hazine’nin nakit açığı uçtu. 67,9 milyar lirayla rekor kırdı. Faiz harcamaları hariç nakit açığı da uçtu. 46,2 milyar lira ile bir öteki rekor kırdı. Temmuzda faiz harcamaları da uçtu. 21,7 milyar lirayla yeniden rekor kırdı. Erdoğan kelamda faize karşıydı fakat faiz lobileri en çok onun devrinde abat oldu. Hazine’nin yalnızca faiz değil, kur riski de bu periyotta şahlandı. Bugün Merkezi İdare borç stokunun, yüzde 58’i dövize endeksli. Kayınpeder-damat bir oldular, iktisatta işlenmeyecek en büyük günahı da işlediler. Kendi milletinden bile dolarla, avroyla borç almaya başladılar. Bunların yerliliği, ulusallığı işte bu kadar.”
“Devlet, Erdoğan’ın kapalı kapılar arkasında ne görüştüğünü bilmiyor”
“Sınırlarımızın hali ortada. Hudut sınırlıktan çıktı, kevgire döndü. Hudut hani milletin namusuydu? Rus jetini birkaç kilometre sonumuza girdi diye siz düşürmediniz mi? Gerçi işin astarı yüzünden değerliye çıkınca, işi FETÖ’ye yıkan da siz oldunuz. Yetmedi bir de Ruslardan özür dilemek için, 2 buçuk milyar dolar verip hala kullanamadığınız S-400’leri aldınız fakat artık Afgan erkeklerinden oluşan taburlar, ellerinde tek bir çanta bile olmadan geçiyor, akın akın Türkiye’yi istila ediyor. Hükümet nerede? Ülkeyi kim yönetiyor? Taliban ele geçirdiği bölgelerde, tüm hapishaneleri boşaltıyor. Bununla ilgili imgeler toplumsal medyaya düşmeye başladı. Yarın öbür gün bu hapishane kaçkınları, bizim kentlerimize dayandığında ne yapacaksınız? Bu millete nasıl hesap vereceksiniz? Daha bir hafta evvel sarayın bağlantı lideri, ‘Türkiye kimsenin bekleme odası değil’ demişti. Dışişleri Bakanlığı, ‘yeni bir göç krizine müsaade verilmeyecek’ diye kelam veriyordu. Ancak, artık Erdoğan ne diyor? ‘Mültecileri almaya devam edeceğiz.’ Devletin kurumları öteki konuşuyor, Erdoğan öbür
“Devlet, Erdoğan’ın kapalı kapılar gerisinde, ABD ile ne görüştüğünü bilmiyor”
Anlaşıldı ki devlet, Erdoğan’ın kapalı kapılar arkasında, ABD ile ne görüştüğünü bilmiyor. Konuşulanları bir tek Erdoğan biliyor. Bir de devlet teamüllerine muhalif olarak, toplantıya alınan Kavakçı’nın kızı… Anlaşılan Erdoğan ABD ile bir olmuş, Türkiye’ye denetimsiz göçmen akınını kabul etmiş, teşvik ediyor. Amerika’sı, Almanya’sı, Avusturya’sı, Belçika’sı, Erdoğan’ın sırtını okşasın, parayı versin kâfi; varsın ülkemiz işgal edilsin. Türkiye Avrupa’nın mülteci gettosuna dönüşsün. Bu ortada, sonlarımız kevgire dönmüşken Ulusal Savunma Bakanı da çıkmış, ‘Kabil Havalimanı’nın işletmesiyle ilgili görüşmeler sürüyor’ diyor. Mehmetçiğimiz ne vakitten beri, oburlarının havalimanını işletiyor Sayın Akar? Bu millet Mehmetçiğine bugün sonda muhtaçlık duyuyor. Siz gitmişsiniz Kabil’de, hâkim güçlerin taşeronluğuna soyunmuşsunuz. Gürbüz, genç Afgan erkekleri kaçıp, İstanbul’a gelecek; benim Mehmetçiğim Afganistan havalimanını savunmak için Kabil’e gidecek. Bu nahoş becayişi, bu millet içine sindirmez. Burası Türkiye Cumhuriyeti. Kendinize gelin. Uyardık, uyarıyoruz… Ülkemizde gayrı resmî sayılarla 5 milyon Suriyeli var. Bir de bunun üstüne yüz binlerce Afgan gelirse, bu terazi bu sıkleti çekmez. Madem bu ülke güçlü bir ülke, madem beyefendi bu işin finansını uygun biliyor, o vakit yapılacak muhakkaktır. 3-5 milyar avroyu Avrupa’ya verelim. Milyonlarca Suriyeliyi, Afganlıyı oraya gönderelim. Böylelikle; ülkemizin demografik yapısı, toplumsal istikrarları çok büyük bir tehditten kurtulsun. Türkiye iktisadı düşük teknoloji, düşük gelir tuzağına takılıp kalmasın. Çocuklarımızın, torunlarımızın geleceği kurtulsun.”
“Sayın Bahçeli, sizden gık çıkmıyor”
“Sabah akşam, beka diyen Sayın Bahçeli
“Giden Ulusal Eğitim Bakanı ne yaptı, yenisi ne yapacak?”
“Türkiye bir yanda orman yangınlarıyla, öteki yanda denetimsiz göç dalgasıyla sarsılırken, bir öbür sinsi düşman, Covid-19 salgını, toplumsal sıhhatimizi tehdit etmeye devam ediyor. Yeni hadise sayılarında dünyada birinci 10 ülke ortasına yine girdik. Günlük hadise sayılarında mayıs başına, Günlük vefat sayılarında haziran başına döndük. Günlük vefat sayıları 100’ün üzerine çıktı. Dün itibariyle, iki doz aşısını olan yurttaşlarımızın sayısı, 29 milyona ulaştı. Bu, toplam nüfusun yüzde 35’i civarında. Toplumsal bağışıklık kazanmak için, nüfusun yüzde 70’nin aşılanması gerekiyor. Yani sonuncu amacın lakin yarısındayız. Meğer aşısı tamamlananların nüfusa oranında, Amerika Birleşik Devletleri’nde yüzde 50, Yunanistan’da yüzde 51, Almanya’da yüzde 54, İtalya’da yüzde 55, İsrail’de yüzde 62 oranlarına ulaşılmış durumda. Bu sayılar aşılamada geri kaldığımızı ortaya koyuyor. Bir ay sonra okullar açılacak. Ulusal Eğitim Bakanı değişti. Giden Ulusal Eğitim Bakanı neyi yaptı, neyi eksik bıraktı, neden ayrıldı? Gelen Bakan hem bunu hem de bu eksiklerin giderilmesi için ne yapılacağını açıklamalıdır. Türkiye salgın periyodunda, okulları en uzun mühlet kapalı tutan ülkelerden biri oldu. Türkiye’nin bu eğitim devrini de kaybetme lüksü yok. Aksi halde kayıp nesil riski daha da artacak. Bu nedenle okullardaki öğretmen ve çalışanın aşılanmasında bir düşünce varsa, bunlar kesinlikle acilen giderilmelidir. Velilerimiz, yeni atanan Ulusal Eğitim Bakanından bu bahislerde açıklama bekliyor. Salgın yeni varyantlarla, diğer ülkelerde de sürat kazanmış görünüyor. Bu nedenle ülkeler ortasında, data paylaşımı konusunda şeffaflığa muhtaçlık var. Suudi Arabistan dün, umre görevini yerine getirmek isteyen vatandaşlarımızı ülkesine kabul etmeyeceğini açıkladı. İngiltere ise Türkiye’yi kırmızı listede tutmaya devam ediyor. Münasebet, dünya standartlarında data paylaşımı yapılmaması… Ne yazık ki Sıhhat Bakanı bu hususta sabıkalı. ‘Vaka’ dediler, ‘hasta’ dediler. Sayıları kararttılar. Tekrar 2020 vefat ve vefat nedeni istatistikleri, TÜİK tarafından yayımlanmadı. Anlaşılan vefat sayılarında mızrağı çuvala sığdıramıyorlar. Artık tüm dünya salgın bilgilerimizi kuşkuyla kıymetlendiriyor. Daima söylüyorum. İtimat ruh üzeredir. Terk ettiği vücuda bir daha asla geri dönmez. Artık Sıhhat Bakanına da Erdoğan şahsım hükümetine de inanç kalmamıştır.”
“Yürekli bir savcı, danışmanın sözünü alabilecek mi?”
“Güven demişken, hafta sonu sarayın danışmanı müteveffa Burhan Kuzu hakkında, birtakım önemli tezler yine gündeme geldi. Bu argümanlar yenilir, yutulur cinsten değil. Bu husus hakkında kimi şahitler de ortaya çıktı. Burhan Kuzu kimin üzerinden kimin aracılığıyla iş takip etmiş, Burhan Kuzu’nun danışmanı çıktı açıkladı. Artık yürekli bir savcı çıkıp da bu danışmanın sözüne başvurabilecek mi? Artık yapılması gereken, idaredeki çürümüşlüğe son vermektir.”
“İşsiz sayısı 101 ülkenin nüfusundan fazla”
Öztrak, sorulara da karşılık verdi.
Sefalet endeksinde Türkiye’nin son yılların en yüksek sayıya ulaşmasının sorulması üzerine Öztrak; “Ülkemizde 9 milyondan fazla işsizimiz var. İşsizlerimizin sayısı 101 ülkenin nüfusundan fazla. En yüksek enflasyona sahip 15 ülkeden biriyiz. Üretici ile tüketici fiyatları ortasındaki makas, hiç bugüne kadar görmediğimiz biçimde açılmış vaziyette. Ortada önemli program olması lazım. İtimat veren idare olması lazım. Bu türlü bir idare iş başına gelmeden, bu göstergelerin daha da berbatlaşmasını izlemeye devam edeceğiz” dedi.
“Tanju Özcan vazifesinin başında”
Bolu Belediye Lideri Tanju Özcan’ın “Partim beni nasıl durduracak?” çıkışı yapması ile ilgili soruya Öztrak, “Tanju Özcan vazifesinin başında, çalışmaya devam ediyor” karşılığını verdi.
“Saraydan senaryo verilmiş”
CHP’nin, cumhurbaşkanlığı adaylığı için eski AKP’li Mehmet Şimşek ile görüştüğü savlarının anımsatılması üzerine Faik Öztrak, “İddianın ortaya atıldığı kanal CNN Türk. Bugün bu soruyu soran kanallar ise neredeyse havuz medyasının tamamı. Görüntü açık. Saraydan ellerine, kendilerinin çalıp oynayacağı senaryo verilmiş. Bunun üzerinden yeni bir yapay gündem harekatı başlatmaya, milletin asıl gündemini çalmaya çalışıyorlar. Allah akıl fikir versin. Diğer bir şey söylemeye gerek yok” dedi.
![Steam Envantere Şu An Ulaşılamıyor Hatası [Çözümü] 2024](https://www.gundemtube.com/wp-content/uploads/2023/10/overwatch-2-steame-geliyor-baska-blizzard-oyunlari-da-yolda-vmLvKWNz.jpg "Steam Envantere Şu An Ulaşılamıyor Hatası [Çözümü] 2024")
