CHP’li Özgür Karabat, Batı ülkelerinin seçimlerde Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu’nu değil, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı desteklediğini savundu.
CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, Batı ülkelerinin sanılanın tersine seçimlerde Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu’nu değil, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı desteklediğini belirtti. Karabat, Erdoğan iktidarı nedeniyle katlanarak artan beyin göçünü ve sığınmacıların Türkiye’de tutulmasını buna münasebet gösterdi.
Karabat, Batı’da Erdoğan aksisi haberin şuurlu olarak yapıldığını ve bu sayede AK Parti ve MHP seçmeninin konsolide edildiğini tabir etti.
“Eğitimli nüfusumuzu çalıyorlar”
Karabat, Twitter hesabından yaptığı paylaşımlarda şunları kaydetti:
‘Batı ülkeleri Kılıçdaroğlu’na karşı düğmeye bastı, Erdoğan’ı tekrar seçtirmek istiyorlar. Tüm anketlerde Kılıçdaroğlu öndeyken, seçime sayılı günler kala Avrupa basınında arka arda Erdoğan’a hakarete varan yayınlar çıktı. Nedenini anlatayım.
AKP’nin ve yandaşlarının sav ettiği üzere Batı ülkeleri Kılıçdaroğlu’nu değil, tam aksine kendilerini destekliyor. Böylelikle, Erdoğan’ın berbat idaresinden kaçan nitelikli, eğitimli nüfusumuzu alıyorlar. Hatta çalıyorlar da diyebiliriz.
Anketlerde Erdoğan gerideyken, Batı’da tıpkı anda Erdoğan aleyhine çıkan manşetler anında Türk medyasının gündemi oldu. İnternette dolanıma sokuldu. TRT başta olmak üzere saatlerce yayın yapıldı. Reaksiyonlu AKP ve MHP seçmeni bu sayede yine konsolide edildi.
Bu sinemanın benzerini 2017’de de görmüştük. Referanduma kısa bir mühlet kala Hollanda’ya giden ve ortalarında bakanların da olduğu AKP heyeti hudut dışı edilmişti. Milliyetçi seçmen yine konsolide edildi ve referandum büyük bir şaibeyle geçti.
“Giden hekimlerin maliyeti 11 milyar 415 milyon TL”
Hemşireler, teknikerler, tabipler, iş makinesi operatörleri, yazılımcılar, mühendisler, sanatkarlarımız gidiyor. Bu insanlarımız olmadan Türkiye’nin iktisadının gelişmesine imkan yok. İş dünyamız ve toplumun bir kısmı hala bu tehlikenin farkında değil.
Doktorlardan örnek verelim. Bir tabibin maliyeti bile Batı’nın oynadığı bu ikiyüzlü oyunu göstermeye kâfi. Ulaşım, yemek, yurt, staj ve kitap üzere masrafları da ekleyince yıllık 25 bin doları buluyor. Birinci basamakta altı yıllık eğitim alan tabibin maliyeti 150 bin doları buluyor. Üç ila beş yıl ortasında değişen uzmanlık eğitimi de buna eklendiğinde maliyet 275 bin dolara kadar çıkıyor. Artık gelelim toplam tabloya.
2020 yılında 931, 2021’de bin 405 ve 2022’de 2 bin 685 doktor yurt dışına gitti. 2022’ye kadar tartıyla yeni mezun ve pratisyen tabipler giderken, 2022’de uzmanlardaki gidiş arttı. 2022’de bin 344 uzman, bin 341 pratisyen doktor gitti.
Hesaplayacak olursak: Uzman tabiplerin maliyeti 369 milyon 600 bin dolar, pratisyen tabiplerin maliyeti 201 milyon 150 bin dolar. Toplamda 570 milyon 750 bin dolar. Yani 11 milyar 415 milyon TL!
Batı ülkeleri bu türlü bir harcama yapmadan hazıra konuyor. Elbette Erdoğan’ı destekleyecekler. Antidemokratik idarenin devam etmesi için ellerinden geleni yapıyorlar. Türk halkını, hassasiyetlerini, neler karşısında reaksiyon vereceklerini çok uygun biliyorlar.
“Esas beka sıkıntısı budur”
Yurt dışına giden doktorların kayıtları var lakin giden mühendislere dair elimizde net bir data yok. Onların da sayısı yüz binleri buluyor. Mühendisin yıllık eğitim maliyeti de 15-20 bin dolar civarına erişiyor.
Sadece eğitimli insanımızı almakla kalmıyorlar. Milyonlarca mülteciyi kabul etmeyip Türkiye’de kalmasını sağlıyorlar. Yetmiyor. Türk Lirası kıymetsiz olduğu için ülkemizde dilediklerince tatil yapıyor, keyiflerine bakıyorlar.
Onlara üç kuruşa hizmet eden gençlerimize ise AKP’liler ‘gençler iş beğenmiyor’ diyor. AKP ve Batı ortasında kurulan sinsi alaka bu biçimde yürüyor. Bol bol hamaset üstüne Avrupa’dan yapılan dayanak, seçmenlerin tekrar konsolide edilmesini sağlıyor.
Tekrar ediyorum. Nüfusu yaşlanan Batı, nitelikli genç iş gücünü Türkiye’den karşılıyor. Türkiye’deki kaos Batı’nın işine yarıyor. Kaosun sebebi Erdoğan’ı bu yüzden istiyorlar. Temel beka sorunumuz budur! Yol yakınken bu tabloyu bilakis çevirebiliriz.’
