Cumartesi Anneleri, Agit Akipa ve İbrahim Demir için adalet istedi: Sistem hukuksuzluğu, haksızlığı olağanlaştırma fonksiyonu görüyor

Demokratik devletler, bireylerin haklarını faal bir adalet sistemi ile korumakla vazifelidir.Herkes için muteber, adil ve tesirli bir adalet hizmeti dağıtmak hukuk devletinin temelini oluşturur. Zira bir hukuk devletinde bireyin adalet sistemine inanç duyması temeldir.Türkiye’de bireylerin haklarını temel alan bir hukuk sistemi olmadığı üzere sistem hukuksuzluğu, haksızlığı olağanlaştırma fonksiyonu görüyor. Bu yüzden kamuoyu araştırmalarının da gösterdiği üzere vatandaşların kahir ekseriyeti Türkiye’deki adalet sistemine güvenmiyor.

871. haftamızda 30 yıldır tahlilsiz bırakılan İbrahim Demir ve Agit Akipa belgesi ile kamuoyunun karşısındayız.

36 yaşındaki İbrahim Demir ve 39 yaşındaki Agit Akipa, Şırnak’ın İdil İlçesi’ne bağlı Çukurlu Köyü’nde yaşıyordu. Agit Akipa tıpkı vakitte köyün muhtarıydı. Köylüler üzerinde ağır bir koruculaştırma baskısı vardı. Köye giriş ve çıkışlar asker denetimi altındaydı. Köy okulu karakol haline getirilmiş, kimi köylülerin konutlarına el konularak askerler yerleştirilmişti. İbrahim Demir ve Agit Akipa, askerlerin okulu ve konutları boşaltmaları için önce Kaymakamlığa ardından İçişleri Bakanlığı’na başvurdu. Müracaattan sonra üzerlerindeki baskı daha da arttı. 

12 Aralık 1991 tarihinde İbrahim Demir ve Agit Akipa İdil’deki bir siyasi cinayet taziyesinden meskenlerine dönmek için köylülerle birlikte traktöre bindiler. Traktör yolda askerler tarafından durduruldu. İbrahim Demir ve Agit Akipa Dargeçit Anıtlı Tabur Komutanlığı’na bağlı Ağaçlı mezrasında bulunan Piyade Bölük Kumandanı ve askerleri tarafından gözaltına alındılar. Jandarma karakoluna giden ailelere, Karakol Kumandanı “Onları hiç görmedik” dedi. Bir asker gizlice aileleri “mağaralara gidin” diye yönlendirdi. Aileler köylülerle birlikte askerin işaret ettiği bölgeyi karış karış aradı. 13 Aralık 1991 tarihinde girişi taşla örülerek kapatılmış bir mağarada, kayıpların azap görmüş, gözleri ve elleri bağlanmış haldeki cansız vücutlarına ulaşıldı.Olay hakkında başlatılan soruşturmada İdil Cumhuriyet Başsavcılığı Ağaçlı mezrasında bulunan Piyade Bölük Kumandanı Üsteğmen ve ilgili er ve erbaşların “adam öldürme” cürmünden kuşkulu olduğuna kanaat getirdi. Bunun üzerine 18 Aralık 1991 tarihinde soruşturma açma müsaadesi almak için belgeyi Dargeçit Kaymakamlığı İlçe Yönetim Kurulu’na gönderdi. Dargeçit Kaymakamlığı İlçe Yönetim Şurası 20 Mayıs 1992 tarihinde “men’i muhakeme” kararı verdi. 2011 yılında aileler avukatları Tahir Elçi aracılığıyla İdil Cumhuriyet Başsavcılığı’na tekrar müracaatta bulundu. Yeni bir soruşturma başlatan Savcılık belgeye ulaşmak için ilgili kurumlara başvurdu. Fakat bütün kurumlar arşivlerinde rastgele bir belge, bilgi yahut dokümana rastlamadıklarını bildirdi. Bunun üzerine İdil Cumhuriyet Başsavcılığı belgeyi kaybeden Dargeçit Kaymakamlığı vazifelileri hakkında “görevi berbata kullanmak”tan soruşturma başlattı. (2011/646) Fakat yürütülen soruşturmalardan bir sonuç alınmadı. Sonuçta belge zamanaşımı münasebet gösterilerek kapatıldı.

871. haftamızda bir kere daha Demir ve Akipa belgesinin hakkaniyete uygun, adil bir tahlile kavuşturulması davetinde bulunuyoruz.

Kaç yıl geçerse geçsin İbrahim Demir ve Agit Akipa için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin kozmik hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan172 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma yerimiz Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.Cumartesi Anneleri İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komite