DEVA Partili Şahin’den seçim kanunu yansısı: Bu çalışmalar, iktidarı kaybetme dehşetinin yapıtıdır

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Sözcüsü İdris Şahin, AKP ve MHP tarafından hazırlanan Milletvekili Seçim Kanunu değişikliğini “Tarih bize seçim mühendisliğiyle seçimin kazanıldığını göstermemiştir. Bu çalışmalar, iktidarı kaybetme dehşetinin yapıtıdır. Bu değişikliklerin gerisinde yatan temel motivasyon millet iradesine yapılan bir saygısızlıktır. Değişikliği, Milliyetçi Hareket Partisi’ni mutlu etme saikiyle yapılmış bir çalışma olarak görüyoruz” kelamları ile kıymetlendirdi.

DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin, partisinin genel merkezinde gündemi kıymetlendirdi. Şahin, AKP ve MHP tarafından TBMM Başkanlığı’na sunulan Milletvekili Seçim Kanunu değişikliği ile ilgili şunları söyledi:

“Toplumun tamamını ilgilendiren bir yasa değişikliği, TBMM’de kümesi bulunan, temsil edilen tüm siyasi partilerin ve sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınarak hazırlanmalıydı. İktidarın kendi mutfağında pişirdiği aşı 84 milyona dayatmasını hakikat bulmuyoruz.

Göz Atın

Trt Frekans Güncelleme Nasıl Yapılır? TRT Neden Açılmıyor?

Gökhan Tombak’ı Kim Silahla Vurdu?

DEVA Partisi olarak kurulduğumuz birinci günden itibaren, ülkemizi yönetmeye talip olduğumuzu ve seçim barajı üzere bir telaşımızın olmadığını birçok sefer lisana getirdik. Seçim yasasında temsilde adaleti sağlamak hedefiyle, barajın düşürülmesi ve seçim bölgesinin daraltılmasıyla ilgili düzenlemeleri gerçekleştireceğimizi parti programımızda milletimize taahhüt ettik.”

“Bu ülkenin her bir ferdinin TBMM’ye yansımasını istiyor”

“Seçim kanununda yapılmak istenen bir kısım değişikliklerin uygulamadan kaynaklanan aksilikleri gidermeye yönelik olduğunu görmekle birlikte, asıl gayenin iktidar partilerinin önümüzdeki seçim sonuçlarını domine etmeye yönelik beyhude bir uğraşı olduğunu düşünüyoruz. Bu kapsamda seçim barajının yüzde 10’dan yüzde 7’ye düşürülmesini olumlu bir adım olarak görmekle birlikte, kâfi de bulmuyoruz. DEVA Partisi olarak bu ülkenin her bir ferdinin TBMM’ye yansımasını istiyor ve bunun için çalışıyoruz.”

“İktidar artık seçimi kazanamayacağını anlayınca, tahlili kuralları değiştirmekte buldu”

“İktidar partileri artık seçimi mevcut kurallara nazaran kazanamayacağını anlayınca, tahlili kuralları değiştirmekte bulmuştur. Meğer tarih bize seçim mühendisliğiyle seçimin kazanıldığını göstermemiştir. Bundan sonraki süreç içerisinde de iktidar partileri ne yaparlarsa yapsınlar seçim maddelerindeki düzenlemelerle sandığın galibi olamayacaklardır. Bu çalışmalar, iktidarı kaybetme endişesinin yapıtıdır. Önümüzdeki seçimler, cumhurbaşkanlığının elindeki imkanların bir parti lehine seferber edileceği son seçim olacaktır.”

“Temel motivasyon millet iradesine yapılan bir saygısızlıktır”

“Bu değişikliklerin gerisinde yatan temel motivasyon millet iradesine yapılan bir saygısızlıktır. Biz DEVA Partisi olarak seçim yasasında yapılmak istenen değişikliği, temelinde iktidarın küçük ortağı Milliyetçi Hareket Partisi’ni mutlu etme saikiyle yapılmış bir çalışma olarak görüyoruz.”

Şahin; 14 Mart Tıp Bayramı ve sıhhat çalışanlarının iş bırakma hareketini şu sözlerle kıymetlendirdi:

“Bugün 14 Mart Tıp Bayramı. Başta tabiplerimiz olmak kaydıyla tüm sıhhat çalışanlarımızın bu özel gününü tebrik ediyor, sıhhat, huzur, memnunluk ve itimat içerisinde birçok yıllara ulaşmalarını temenni ediyoruz.  Sağlık çalışanları, bu özel günlerini grev yaparak kutluyorlar. Geldiğimiz kademede, sıhhat bakanı bile hekimlik mesleğinin saygınlık kaybına uğradığını itiraf ediyor. Lakin kendisi hekimlik mesleğinin saygınlığına kastedenin kim olduğunu açıklamıyor.”

“Hekimliğin prestijine gölge düşüren, Sayın Erdoğan’dır”

“Sayın Bakan’ın yerine biz açıklayalım. Şayet sayın cumhurbaşkanı, bin bir fedakarlıkla çalışan doktorları milletimizin önüne atıyorsa, sorumluyu öteki yerde aramaya gerek yoktur. Devletin en zirvesinden doktorlar amaç alınıyorsa, haklarında ‘Giderlerse gitsinler’ üzere sözler edilebiliyorsa, sorumluyu diğer yerde aramaya gerek yoktur. Hekimliğin prestijine gölge düşüren, Sayın Erdoğan’dır. Sayın Bakan, bir mektup da sayın Cumhurbaşkanı’na yazmalıdır. Bu mektubunda, ‘Sayın Erdoğan, dilinize hâkim olun’ demelidir.” (ANKA)