Cumhurbaşkanlığı seçiminde resmi olmayan sonuçlara göre Recep Tayyip Erdoğan yeniden cumhurbaşkanı seçildi. Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP Başkanı Devlet Bahçeli seçim sonuçlarının akabinde birinci sefer açıklama yaptı. Bahçeli, ‘Ülkemizin önü sonuna kadar açılmıştır. Milletimiz iftira siyasetine prestij etmemiştir’ dedi.
MHP Genel Lideri Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
‘Türk milleti bugün tarih yazmış, kutlu varlığına, müstakbel geleceğine tertemiz iradesiyle sahip çıkmıştır.
Yurt içi ve yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın iştirakiyle Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nin ikinci cins seçimlerinde kesin olmayan sonuçlara nazaran Sayın Recep Tayyip Erdoğan 13. Cumhurbaşkanımız olarak seçilmiştir.
Türk demokrasisi ve siyaset tarihinde iki turlu bir seçimin birinci örneği yaşanmakla birlikte k atılım oranının yüksekliği ulusal ve demokratik şuurun canlılığına işaret etmiştir.
Türkiye’nin demokrasi standartlarında yüksek düzeye ulaşması ve dünya çapında mukayese üstünlük kazandığı çarpıcı bir gerçek olarak besbellilik kazanmıştır.
Aziz milletimiz demokrasi fethiyle egemenlik haklarını ve tarihi mirasını güçlü halde kucaklamış, kardeşlik hukukuyla varoluş namusunu koruyarak Türk ve Türkiye yüzyılı vizyonuyla buluşturma iradesi göstermiştir.’
“Ülkemizin önü gerisine kadar açıldı”
’14 Mayıs’ta yapılan seçimlerde TBMM’de çoğunluğu Cumhur İttifakı’na tevdi eden Türk milleti 28 Mayıs’ta Cumhurbaşkanını seçmiş ve büyük Türkiye mefkuresini tescillemiştir. Hamdolsun ülkemizin önü arkasına kadar açılmıştır.
Milletimiz iftira ve inkar siyasetine prim vermemiştir. Tekrar milletimiz palavra ve yıkım simsarlarına prestij etmemiştir.
Milli geleceğimizin zillete değil zafere müstahak olduğu tescillenmiştir. Dünya birleşmiş ve karşımıza geçmiş lakin Türk milletine sökmemiştir.
Küresel lobi, çıkarcı, eyyamcılar, entrikacılar, provokatörler, tefeciler, bankerler, ABD’sinden AB’ye kadar tüm ülkeler zilletin fermanını okumuş Çanakkale ruhunu, ulusal uğraş duruşunu aşamamışlardır.
14 Mayıs Seçimleri öncesi Türkiye dört bir koldan ablukaya alınmış her türlü iç ve dış mahreçli operasyonlar küstahça ilerletilip ihya edilmiştir.
Sosyal medya teröristlerinin ahlaksız isnatları, global medyanın zehirli emelleri, hükümran güçlerin zelil tezgahları, kanlı terör örgütlerinin hain aksiyon ve telkinleri Türkiye aleyhine çalışan tesir casuslarının alçak faaliyetleri, satılmış anket şirketlerinin sahtekar servisleri, işbirlikçi köşe müelliflerin bitmek tükenmek bitmeyen rezillikleri, kimi gazetelerin olağandışı dezenformasyonları, ekranlarından zift üzere kara propaganda yapan televizyonların faaliyetleri…’
