Dolandırılan eski bakan Azimet Köylüoğlu’nun tabiri ortaya çıktı: 20 gün boyunca beni tehdit ve hakaretlerle baskı altına aldılar

Tele dolandırıcılara yarım milyon lira kaptıran, Sarıyer İstinye’deki lüks bir sitede bulunan yaklaşık 15 milyonluk meskenini de kaybetmek üzereyken dolandırıldığını öğrenen eski Devlet Bakanı Azimet Köylüoğlu‘nun tabirine ulaşıldı.

Köylüoğlu tabirinde, “Bir telefonumu daima açık bırakmamı istediler. Böylelikle beni dinleyip, kayıt altına aldılar. Şayet telefon kapanırsa, saat başlarında arayıp ‘Alo’ dememi istediler. Diğeri aradığında ise bana, ‘Kim aradı, neden aradı’ şeklinde sorular sordular. Konutumun pencere ve kapılarını kapatmamı, konutta oturmamı söyleyen bu bireylerin aralıksız bir biçimde denetimi ve baskısı altında kaldım. 20 gün boyunca bana ve yakınlarıma ilişkin bilgileri tarafıma söyleyip, yakınlarım üzerinden beni tehdit ve hakaretlerle baskı altına aldılar. 20 gün boyunca bu halde yaşadım” diyerek yaşadıklarını anlattı.

TIKLAYIN – Tele dolandırıcıların gayesindeki son isim eski Devlet Bakanı Azimet Köylüoğlu oldu

Göz Atın

Trt Frekans Güncelleme Nasıl Yapılır? TRT Neden Açılmıyor?

Gökhan Tombak’ı Kim Silahla Vurdu?

Sabah gazetesinin aktardığına nazaran; Azimet Köylüoğlu’nun sözü şöyle:

“Özellikle yakınlarıma kötülük yapılacağı istikametinde tehdit ve hakaretlere uğradım. Benim telefonumu ellerindeki telefonla eşleştirdiler ve beni fiziken daima takip ederek ruhsal baskı altına alıp dolandırdılar.

Kendisini Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Galip Öztürk olarak tanıtan bir kişi ve daha sonra devreye giren bireyler bana, ‘Devlet ismine yürütülmekte olan bir operasyon sırasında sizin kimlik bilgileriniz kullanıldı. Bu durumun farkındayız. Bu şahısları yakalamak üzere operasyon gerçekleştireceğiz. Sizden yardım talep ediyoruz’ dediler ben de kabul ettim.

Bana, ‘Ben buyruk verinceye kadar internet bankacılığını kullanma’ dediler. Kendisini Antalya Asayiş Şube Başkomiseri İhsan Demir olarak tanıtan dolandırıcı ise, operasyondan sonra zararımın örtülü ödenekten giderileceğini, can ve mal güvenliğimin devlet garantisinde olduğunu söyledi. Benim vereceğim paraların seri numaraları alınacak, operasyon yapılacak bireylere yem olarak gönderilecekmiş. Hatalılar operasyonla suçüstü yakalanacak ve operasyon bittiğinde ziyanımı tazmin edeceklerini söylediler.

Ayrıyeten bana kimlik numaramın son 3 hanesinin de operasyondan sonra güvenlik gayesiyle değişeceğini bildirdiler. Banka hesaplarımdan bilgim, müsaadem olmadan Ferhat Söğütlü ve Yusuf Yıldırım isimli bireyler internet bankacılığı üzerinden vadeli hesapları kapattırdı. Bana ilişkin hesaplar ortasında aktarma yaparak tekrar vadeli döviz hesabını da liraya çevirttirerek havale yaptılar.

Benim üzerime kripto para alım satım süreçlerine aracılık eden Paribu’da hesap açtılar. Banka hesaplarımdan Paribu’daki hesaba havale yaptılar. Birinci etapta 31 Ağustos’ta 20 bin lira, sonraki gün ise bin lira gönderilmiş. Bu süreç müsaadem ve onayım olmadan yapılmış.

20 gün boyunca bana ve yakınlarıma ilişkin bilgileri tarafıma söyleyip, yakınlarım üzerinden beni tehdit ve hakaretlerle baskı altına aldılar. 20 gün boyunca bu biçimde yaşadım. Bu süreç boyunca İzmir Foça’da tek başıma yaşıyordum. Kimseden yardım alamadım. Kurdukları baskıyla, sağlıklı kararlar vermeme mahzur oldular.”