Düzgün Partili Ağıralioğlu: CHP adayını söyleyecek, biz de gerekeni yapacağız

“Bu sürecin içerisinde, CHP kendi içerisinde bir düzenek olarak çalıştıracak. Kendileri, kendi adayları, kendi tercihlerini bize söyleyecekler biz de o konuda parti olarak kurumsal kimliğimizle yapmamız gerekeni yapacağız. Millet İttifakı’nın millete vermiş olduğu kelam çerçevesinde, demokratik sorumluluklarımıza da bağlıyız; Güzel Parti olarak tek başına iktidar olma argümanına da bağlıyız. Hem birinci parti çıkmak istiyoruz hem de Türkiye demokrasisi nefes alsın istiyoruz. Bu ikisini bir ortada götürme maharetiyle yürüyoruz. Türk demokrasisi bugün nefes alıyorsa, Âlâ Parti’nin bu siyasi kalite tercihinden ötürü nefes alıyor. Türkiye’de herkesin tıpkı şeyi düşündüğü bir siyasal iklim hayal etmiyoruz. Türkiye’de farklılıklarımızı zenginliğe dönüştürecek bir idare mahareti oluşturmaya çalışıyoruz. Biz bundan sonra hangi sistemle yönetilmek istiyoruz Yeterli Parti bunu konuşturmak istiyor. Yani bizim milletimizde vaat ettiğimiz şey şu, kim gelirse gelsin kim giderse gitsin değişmeyecek bir hayat konforundan bahsediyoruz. 20 yıllık AK Parti iktidarının bizi getirdiği bize dayattığı yerin, bize dayattığı şeylerin memleketin 2022 yılında kaldırabileceği yük olmadığına inanıyoruz. ‘Ben gidersem memleket yıkılacak’ diyen bir partiye, ÂLÂ Parti olarak yanıtımız genel liderimizden divanımıza, milletvekillerimizden parti teşkilatımıza kadar şu; biz o denli bir ülke olmalıyız ki hangi parti gelirse gelsin hangi parti giderse gitsin milletin ömür standartlarında bir değişiklik olmasın.”

Ağıralioğlu, tezkerenin mühletinin iki yıl olması ile ilgili olarak da şunları söyledi:

“Meclis’in iradesine biraz hürmetsizliktir bu”

“Dün konuşurken dedik ki, yani gelecek olan Meclis’in iradesine biraz hürmetsizliktir bu. Nihayetinde ‘seçimlerden sonra bizim irademizi de töhmet altına alır falan diyenler’ oldu lakin nihayetinde Meclis’tir. Meclis burada misyon değişikliği olursa, önümüzdeki seçim olacağına inanıyoruz, millet menfaati neyi gerektiriyorsa onu yaparız.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 10 büyükelçinin açıklamaları ve sonrasında yaşanan gelişmeler ile ilgili olarak “Ben taarruzdayım. Benim kitabımda geri adım atmak yok” açıklamasının anımsatıldığı Ağıralioğlu, şöyle konuştu:

“Ne elçilerin parmak sallayabileceği bir ülkeyiz ne bu türlü bir şeyi yasal görebiliriz”

“Yapılan açıklama hadsizliktir. Hükümet her bu türlü ağdalı konuştuğunda, egemenlik vurgusu yaptığında, dünyaya efelendiğinde peşinden çok ağır bedeller ödediğimiz için hükümetin bu manadaki sicil bozukluğu tereddütte düşürüyor bizi. Yoksa biz ne elçilerin parmak sallayabileceği bir ülkeyiz ne bu türlü bir şeyi yasal görebiliriz. AİHM’in kararlarını uygulamamak konusunda kararlıysanız çıkarsınız, daha evvel girmeyi iftihar sebebi saydığınız, daha evvel milletlerarası hukuk kurallarını Anayasa’nıza alarak vizyonunuzu ortaya koyduğunuz bu işle ilgili bugün uymamanızı övünme sebebi yapıyorsanız buradaki tutarsızlık size aittir.”