Ertuğrul Özkök: Biz Müslümanların, uçurtmasını uçurtamayan çocuklar konusunda hiç mi sorumluluğu yok

Hürriyet gazetesi müellifi Ertuğrul Özkök, Kabil’i ele geçiren Taliban’ın çocukların uçurtma uçurmasını yasakladığını hatırlatarak, “Kabil semalarında artık uçurtma yok… Birtakım kara ruhlu adamlar, Müslümanlık ismine çocukların en büyük hayallerini yok ettiler…. Zira biliyorlar ki… Hayal kurmak maksat koymaktır… O karanlık ruhun en büyük kâbusu bir çocuğun rengârenk hayallerden oluşan bir özgürlük hayaline koşmasıdır.” fikrini lisana getirdi. Özkök, “Biz Müslümanların, uçurtmasını uçurtamayan çocuklar konusunda hiç mi sorumluluğu yok” yorumunu yaptı. 

Özkök yazısında, “Fotoğraftaki çocuğun elindeki uçurtmaya baktıkça şu soruyu artık daha ısrarla soruyorum. Afganistan’da bütün dünyanın elemle seyrettiği bu tablo yalnızca Amerika’nın, Batı’nın sorunu mu… Biz Müslümanların, uçurtmasını uçurtamayan çocuklar konusunda hiç mi sorumluluğu yok… Bugün bütün dünyada giderek büyüyen anti İslam hislerin yerleşmesinde Taliban, IŞİD, El Esas, Boko Haram üzere vahşet örgütlerinin çok ancak çok büyük tesiri var. Afganistan’dan gelen manzaralar, sokağa çıkamayan, okullarına gidemeyen kız çocukları, müzik dinleyemeyen beşerler, uçurtmalarının ipi kesilmiş bebeler, kültür-sanat eserlerine saldıran o adamlar, İslam’a yapılacak en büyük kötülükleri yapmaya devam ediyor.” sözünü kullandı. 

Özkök şunları kaydetti: 

Göz Atın

Trt Frekans Güncelleme Nasıl Yapılır? TRT Neden Açılmıyor?

Gökhan Tombak’ı Kim Silahla Vurdu?

“Gerçekçi olalım… Taliban’ın çizdiği şu tablodan sonra, artık: O denli, “Bunlar Müslüman değil” diyerek, “IŞİD’e DEAŞ” diyerek, “Müslümanlık bu değil” diyerek bu adamların yaptığı tahribatı düzeltmek mümkün değil… İslam alemi makus talihini, lakin bütün dünyaya, yıldız üzere parlayan bir “Müslüman ülkeyi” rol modeli olarak sunarak kırabilecektir. Demokratik, insan haklarına, niyet ve tabir hürriyetine, çocuğa, bayana, etrafa, hayvana saygılı; adaleti saygın, kurumları özgür, bayanlarına hayatın bütün kapılarını gerisine kadar açmış, toplumsal adaletini, fırsat eşitliğini gerçekleştirmiş, bütün inançlara karşı saygılı, barışçı ve güçlü bir rol modeli…

Yani artık stratejiyi değiştirme vakti geldi. “Müslümanlık bu değil” diyerek, miadını doldurmuş beyhude bir savunma yerine; göğsümüzü gere gere, övüne övüne “Müslümanlık işte budur” diyebileceğimiz bir rol modeli gerekiyor artık… Ve biz Türkler şunu da çok düzgün bilmeliyiz…Bütün dünyaya bu türlü bir rol modelini sunmaya aday tek Müslüman ülkesi, 100 yıldır cumhuriyetini, 70 yıldır çok partili, seçimli demokrasisini sürdürebilen Türkiye’dir. Emin olalım ki, bütün dünyada yükselen İslamofobi’ye karşı en güçlü deva budur… Uçurtmalarını, çağdaş bir müslüman ülkesinin bayrakları haline getirebilen memnun çocukların ülkesini ispat etmek…”