Bir televizyon programında söylediği kelamlar nedeniyle “hakaret” kabahatinden 4 yıla kadar mahpusu istenen eski Genelkurmay Lideri İlker Başbuğ’un avukatı İlkay Sezer, “Suçlamalar, şapkadan tavşan çıkarmak gibi!” dedi. Başbuğ’un soruşturma konusu olan kelamlarının “somut olarak bir olayı ortaya koyup onun incelenmesi istediğini” söz eden Sezer, “İnceleme sonucunda da kesinlikle bir sonuca ulaşılabileceğini de söylemiyor. Bütün bu değerlendirmeler sonucunda beşere şunu söylemek kalıyor: Bu kelamlardan hata çıkarmak, biraz da şapkadan tavşan çıkarmaya benziyor” diye konuştu.
Başbuğ’un katıldığı bir televizyon programındaki, “…FETÖ’nün siyasi ayağı var mıdır? Vardır. Yok dersek bu bir gerçeği inkâr olur. Askeriyeye, polise, yargıya, üniversitelere sızmış bir örgütün siyasi partilere sızmadığını düşünmek akla ziyandır. Her partide olabilir. Ha bu kimlerdir? Bu hususta ben karar verici yahut yorum yapan olamam. Bunu yargının çıkartması lazım. Siyasi iradenin tartısını koyması lazım… Bu somut olayı incelesinler somut, üzerine gitsinler. Siyasi ayakla ilgili olarak bir sonuca da ulaşabilirler, ulaşamaya da bilirler” kelamları soruşturma konusu oldu.
TIKLAYIN – İlker Başbuğ’a ‘siyasi ayak’ davası: 4 yıla kadar mahpusu istendi
Sözcü’den Aytunç Erkin’e konuşan Başbuğ’un avukatı Sezer, Başbuğ’un “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” etmekle suçlandığı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan birinci iddianameye ait şunları kaydetti:
“Davanın açılma nedeni; Güç Odaklarının Çabası kitabının (1961-1980) tanıtımı için verilen bir gazete röportajı. Söyleşide kullanılan manşetlerden birisi şöyleydi: ‘Eğer Menderes erken seçim kararı alsaydı, 27 Mayıs darbesi olmazdı.’ Bu tarihi bir olaya ait bir tespittir, değerlendirmedir. Ayrıyeten bu kıymetlendirme kitabın tanıtımı röportajında yapılıyor. Yani o denli hiçbir şey yokken pat diye tek başına söylenmiş bir kelam değil.
Bu kıymetlendirme daha evvel diğerleri tarafından da yapılmıştır. İşte size birkaç örnek: Prof. Dr. Ergun Özbudun 2003 yılında basılmış ‘Demokratik Pekişmenin Önündeki Engeller’ isimli kitabında şöyle demektedir: ‘Gözlemcilerin birden fazla 1960 ilkbaharında dahi, hükümet tarafından yapılacak bir erken seçim davetinin durumu kurtarabileceği konusunda mutabıktı.’ Numan Esin, 2005 yılında basılmış, “Devrim ve Demokrasi, Bir 27 Mayısçının Anıları” isimli kitabında; ‘DP erken seçime gitseydi ihtilal olmazdı’ diye yazmıştır. Anadolu Ajansı da 22 Mayıs 2019 günü yayımladığı bir haberde, Menderes devrinde Ulaştırma Bakanlığı yapan Arif Demirel’in oğlu Mehmet Ali Demirer’in Alparslan Türkeş’le olan bir konuşmasına yer vermiştir: ‘Türkeş, babanın da içinde olduğu küme seçim kararı alalım, ilan edelim, Menderes de yeni bir hükümet kursun diyordu. Şayet bu yapılabilseydi, biz 27 Mayıs’ı yapamayacaktık.’ 2021 yılında yapılan bir değerlendirmeden nasıl bir hata ögesi çıkartılır, anlamak sahiden sıkıntı.”
“İlgili TCK hususu 216. Bakın ilgili unsur, net formda kabahatin oluşumu için şu konunun oluşunu mecburî görüyor: Kamu güvenliği açısından ‘açık’ ve ‘yakın’ bir tehlikenin ortaya çıkması: Bu gazete röportajından etkilenen ve kamu güvenliğini tehdit edecek açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması gerekiyor. Bu ortada; ‘açıklık’ tehlikenin kuşkuya yer vermeyecek ölçüde olması demektir. Yakınlık ise, somut t somut ehlike, yani ziyan yaratmaolasılığının ve zararın kaçınılmaz ölçüde yüksek olması demektir.” Diyen Sezer, “Böyle bir durum oldu mu?” sorusuna da şöyle karşılık verdi:
“Hayır. İşin hukuk açısından temel üzücü noktası, suçlamanın yapıldığı iddianame. Yarım sayfa. Açık ve yakın bir tehlikeye ait bir söz bile yok, yazılmamış. Bu durumda, bu cürmün olması kelam konusu bile olamaz. Beraat kararının verilmesini bekliyoruz.”
Röportajın tamamı için .
![Steam Envantere Şu An Ulaşılamıyor Hatası [Çözümü] 2024](https://www.gundemtube.com/wp-content/uploads/2023/10/overwatch-2-steame-geliyor-baska-blizzard-oyunlari-da-yolda-vmLvKWNz.jpg "Steam Envantere Şu An Ulaşılamıyor Hatası [Çözümü] 2024")
