HKP’den Erdoğan Bayraktar hakkında hata duyurusu

Halkın Kurtuluş Partisi (HKP), bakanların rüşvet aldığı tezi üzerine yürütülen 17-25 Aralık soruşturması sırasında istifa eden ve “Belgemde ne varsa, hem tapeler hem teknik takip doğrudur hem de benim telefon konuşmalarım A’dan Z’ye kadar doğrudur” açıklamasını yapan eski Etraf ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar hakkında hata duyurusunda bulundu.

HKP avukatları, Erdoğan Bayraktar, Hâkim Bağış, Muammer Güler ve Zafer Çağlayan hakkında, “Suç İşlemek İçin Örgüt Kurmak”, “Zimmet”, “İrtikâp”, “Görevi Berbata Kullanma” suçlarını işlediklerini belirterek İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığı ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına cürüm duyurusunda bulundu.

Röportajda geçen Erdoğan Bayraktar kelamlarının hata itirafı olduğu belirtilen dilekçede, “Bütün bu tabirler devletin içinde bir kabahat örgütünün bulunduğunu göstermektedir. Kuşkulu Erdoğan Bayraktar’ın faal soruşturma prosedürüyle sözüne başvurulması halinde bu bağ ağının basitçe ortaya çıkartılması mümkündür” ifadelerine yer verildi.

Göz Atın

Trt Frekans Güncelleme Nasıl Yapılır? TRT Neden Açılmıyor?

Gökhan Tombak’ı Kim Silahla Vurdu?

Anayasa’nın 10’uncu, 14’üncü hususları, CMK’nın 160’ncı, 161/1, 161/4 unsurları hatırlatılan dilekçede, “Esasen üstte belirtilen Anayasa ve CMK kararları çerçevesinde Cumhuriyet Savcılarının resen harekete geçmeleri gerekmektedir. Lakin maalesef şimdiye savcılardan kadar bu türlü bir davranış görülmemiştir” denildi

HKP avukatları dilekçede, Bayraktar’ın beyanlarında ismi geçen TBMM eski Lideri Cemil Çiçek’inde şahit sıfatıyla beyanının alınmasını talep etti. Erdoğan Bayraktar, Egemen Bağış, Muammer Güler ve Zafer Çağlayan hakkında soruşturma yürütülerek, işlenen hatalar bakanlık vazifesiyle ilgili olmadığından ivedilikle iddianame hazırlanmasını talep etti.

Cürüm duyurusuna ait HKP Genel Sekreter Yardımcısı Av. Tacettin Çolak açıklama yaptı. Çolak şu tabirlere yer verdi:

“17-25 Aralık rüşvet operasyonu AKP yargısı tarafından, “FETÖ Kumpası” denilerek ortadan kaldırılmıştı. Meğer bu operasyondaki tape kayıtları, telefon görüşmeleri, bu görüşmelerdeki “sıfırlayamadım babacım”lar, imajlardaki ayakkabı kutularında çıkan milyon dolarlar, yatak odasındaki para sayma makineleri hepsi ortada duruyor.  Reza Zarrab’ın “850 milyon dolar rüşvet verdim” sözü ortada duruyor. “Ticari açığı ben kapattım” sözü ortada duruyor. Bu bakanları aklamak için AKP’giller dümen çevirdi. Kelamda soruşturma kurulu oluşturdular. Ancak Büyük Divana sevk oylamasında bu bakanları kurtardılar.

Geçtiğimiz günlerde bu rüşvetçi bakanlardan Erdoğan Bayraktar yaptığı açıklamada, kendisinin operasyonlardaki bütün tape kayıtlarında, teknik takipteki bilgilerin gerçek olduğunu kabul etmiştir. “A’dan Z’ye bu bilgiler doğrudur” demiştir. Hatta kendisinin Tayyip Erdoğan tarafından hırsızlar çuvalına doldurulduğu biçiminde sitemde etmiştir. Bunun üstüne gitmek istersem beni öldürürler biçiminde de çok manalı bir kelam sarf etmiştir. Hasebiyle kim kimi öldürüyor? Kim kime baskı yapıyor? Burası bir mafya devleti midir? Bu sorularında yanıtının bulunması gerekmektedir.

Biz Halkın Kurtuluş Partisi olarak, bundan sekiz yıl evvel savcılarca kapatılan bu belgeleri tekrar açtık. Bakanlıkları bittikten sonra dokunulmazlıkları kalktığı için tekrar hata duyurularında bulunduk. 4 tane başka ayrı hata duyurusunda bulunduk. Bir sonuç alamamıştık. Ancak Erdoğan Bayraktar’ın bu son itirafları çok açık bir ispattır. Geçmişteki takipsizlik kararları hiçbir halde kazanılmış bir hak doğurmaz. Hasebiyle bu itiraflarla Sedat Peker’in ifşaları birleştiğinde ortada mafyatik bir yapılanmanın, çıkar maksatlı bir cürüm örgütünün faaliyet yürüttüğünü bunun başında da AKP’giller’in bulunduğunun ispatıdır.

Halkın Kurtuluş Partisi, geçmişte Anayasa’nın 10, 14’ncü unsurları, CMK’nın 160, 161’nci hususları çerçevesinde vazifelerini yapmayan savcılarında cürüm işlediğinin şuuruyla bu evrakları tekrar açmıştır. Bugün İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı kanalıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına rüşvet operasyonunda yer alan bakanlar hakkında tekrar cürüm duyurusunda bulunulmuştur. Savcıları tekrar vazifeye davet ediyoruz.”

TIKLAYIN | Erdoğan Bayraktar’dan yeni açıklama: Tarafsız gözle okuyan herkes, belgenin ne kadar boş olduğunu anlayacaktır

TIKLAYIN – Erdoğan Bayraktar: Belgemde ne varsa hepsi doğrudur; tapeler, teknik takip, telefon konuşmalarım…