İsmail Saymaz, Gaziantep’teki polis şiddeti argümanını yazdı: Copla vefata gönderip alzaymırlı anneyi şahit yaptılar

Kelam konusu şahidin, “Gruplar ‘Sizin yaptığınız yeter’ diyerek Orhan ile Mehmet’e vurmaya başladı. Orhan’ı yerde copla darp ediyorlardı. Mehmet ortaya girince 4-5 kişi onu da darp etmeye başladı. Mehmet niyet polisler panikledi. Etraftan su istediler” formunda tabir verdiğini aktaran Saymaz, hayatını kaybeden Yıldız’ın hasta annesine olayın yaşandığı gün saat 6.15’te “Dışarıya çıktığımda 4-5 kişilik küme oğlumla arbede ediyordu. Biri kapı komşumuz, Barkır’dı. Başkalarını tanımıyorum. ‘Yapmayın, durun, komşuyuz’ dedim. Polis arbedeyi ayırdı” formunda söz verdirildiğini söyledi.

Annenin iki yıldır alzaymır hastası olduğuna ve hiçbir şeyi hatırlayacak halde olmadığına dikkati çeken Saymaz, olaydaki öteki kişi olan Bakır’ın da “Mehmet’i ben ittim” biçiminde tabir vermesi için baskı altına alındığını aktardı.

Saymaz, olayla ilgili olarak, “İddia edilenin bilakis, Türkiye’de azap ve berbat muamele sonlanmadı. Sırf karakoldan sokağa taşındı. Mehmet Yıldız olayı, berbat muamelenin yaygınlaştığını ve sıradanlaştığını gösteriyor. İki vatandaş gözaltına alınmak yerine sokakta coplarla dövülüyor. Kabahat işlemiş olan kamu vazifelileri ‘cezasızlık güvencesi’ ile kurtarılmak isteniyor. Bu gayeyle alzaymırlı anneden gerçekdışı söz alınıyor. Evet, anne artık olan biteni hatırlamayabilir. Bir mahalle ‘sus’ baskını yiyebilir. Ancak bütün bir halkı korkutup sindirebilen, bildiklerini ve gördüklerini unutturabilen cop şimdi icat edilmedi” görüşünü tabir etti.