Kara Kuvvetleri Komutanlığı darbe teşebbüsü davasının gerekçeli kararı açıklandı

FETÖ 15 Temmuz darbe teşebbüsü sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndaki (KKK) hareketlere ait 132 sanık hakkında verilen kararların münasebeti açıklandı. 19. Ağır Ceza Mahkemesinin kararında, KKK çalışanı olan sanıkların olay günü sabah saatlerinden itibaren darbe hazırlıklarına başladıkları, birinci olarak yıllık izinde bulunan ve örgüt üyesi bireyleri acil mesaiye çağdıkları, yıllık müsaade kullanan lakin örgüt üyesi olmayan çalışana yönelik rastgele bir davet yapılmadıkları belirtildi.

Darbe teşebbüsünü planlayan sanıkların, karargahta kalan müştekilerin ellerini ve ayaklarını koli bantları ile bantlayarak etkisiz hale getirdikleri, saat 22.00’den itibaren karargah binası ve kışlanın sanıklar tarafından büsbütün ele geçirildiği aktarıldı.

“Örgüt mensubu olmayan işçisi kışlaya almadılar”

Göz Atın

Trt Frekans Güncelleme Nasıl Yapılır? TRT Neden Açılmıyor?

Gökhan Tombak’ı Kim Silahla Vurdu?

“Darbe teşebbüsüne katılması planlanan lakin kışlada bulunmayan sanıkların, eğitim elbiselerini ve kamuflajlarını giyerek ve silahlarını yanlarına alarak kışlaya gelmeleri istenmiştir. Silahları bulunmayan sanıklara ise erlere ilişkin silahların koruma edildiği silahlığın kapısı kırılarak, G-3 piyade tüfekleri dağıtılmıştır. Şüpheliler, KKK karargah binasını ve kışlayı ele geçirdikten sonra darbe tersi sivil halkın ve polislerin kışlaya girişlerine mani olmak hedefiyle tüm giriş kapılarında sabah saatlerine kadar silahlı olarak nöbet tutmuşlardır. Olağan kaidelerde birkaç er ve bir uzman çavuş ile nöbet tutulan giriş kapılarında, olay günü yüksek rütbeli 15-20 kişilik kümeler halinde nöbet tutulmuştur. Giriş kapılarına gecenin ilerleyen saatlerinde gelen askeri işçi örgüt mensubu değilse katiyetle kışlaya alınmamıştır. Örgüt mensubu olan sanıklar ise giriş kapılarında bulunan rütbeli şahıslar tarafından isimleri denetim edildikten sonra kışlaya kabul edilmişlerdir.”

 “Sıkıyönetim direktifleri bahisli buyrukları tüm birliklere gönderdiler”

Darbe faaliyetleri kapsamında kritik değere sahip KKK Harekat Merkezinde denetimi sağlayan sanıkların “sıkıyönetim direktifleri” bahisli buyrukları tüm birliklere gönderdiği tabir edilen gerekçeli kararda, şu tespitler yapıldı:

“Sanıklar, Kara Kuvvetleri Komutanlığı karargah binası ve kışlayı ele geçirerek, Türk Silahlı Kuvvetlerinin en kalabalık ve en büyük gücü olan kara kuvvetlerini denetim etme imkanını kazanmışlar ve bu gücü darbenin muvaffakiyete ulaşması için kullanmaya çalışmışlardır.

Kara Kuvvetleri Komutanlığında olay günü bulunan sanıkların ekseriyetinin cep telefonlarının yanlarında olduğu, münasebetiyle bağlantı kanallarının kısıtlı olmadığı ve ülkenin yaşadığı o gün dikkate alındığında tüm ülkenin bu olaya kilitlendiği, tüm internet sitelerinde, toplumsal paylaşım platformlarında, bildiri uygulamalarında darbeden öteki hiçbir şey konuşulmadığı bilinen bir gerçektir. Tekrar karargah binasının birçok bölgesinde, nizamiyelerde ve sanıkların odalarında televizyonların bulunduğu, darbe gecesi tüm kanalların yayınlarında yalnızca darbe teşebbüsünü gösterdiği konuları da düşünüldüğünde, sanıkların darbe teşebbüsünden sabaha kadar ya da gece geç saatlere kadar haberdar olmadıklarını tabir etmelerinin gerçeklikten uzak olduğu, bu nedenle bu tabirlere prestij edilemeyeceği değerlendirilmiştir.”

Davanın geçmişi

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesinde birinci duruşması 6 Temmuz 2017’de görülen davada karar, 30 Aralık 2020’de açıklanmıştı.

Sanıklar eski KKK Cari Harekat ve Komuta Denetim Daire Lideri tuğgeneral Adem Boduroğlu, eski KKK İşçi Başkanlığı Plan Şube Müdürü albay Keyifli Serkan Vurdem ile albay Hasan Yılmaz ve Eşref Mert, Mehmet Ortaç, Hamza Akkay, Halil Ekiztaş, İbrahim Başpınar, Ahmet Fazıl Işık, Oğuzhan Çelikoğlu, Bayram Üstündağ ve Zülküf Orak “anayasal nizamı ihlale teşebbüs” cürmünden “ağırlaştırılmış müebbet” mahpus cezasına çarptırılmıştı.

Tıpkı kabahatten 80 sanığa “müebbet hapis” cezası verilirken, “anayasal tertibi ihlale teşebbüs” kabahatine “yardım eden” sıfatıyla 22 kişi 12 yıl 6 aydan 19 yıla kadar mahpusla cezalandırılmıştı.

“Silahlı terör örgütüne üyelik” cürmünden iki sanık 6 yıl 3’er ay, bir kişi de 7 yıl 6 ay mahpusa mahkum edilmişti.

Genelkurmay çatı davasında 141 kere ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasına çarptırılan sanıklardan eski tuğgeneral Erhan Caha, bu davada iki bireye yönelik “öldürmeye teşebbüsten” 34 yıl, “kişiyi hürriyetinden mahrum kılma” hatasından ise 69 yıl mahpus cezası almıştı.

Diğer evraklarda daha evvel karar giyen davanın tutuksuz sanıklarından Gökhan Akdağ ve Fikret Yağmur da tıpkı cürümlerden müddetli mahpusa mahkum edildi. Dava kapsamında 9 kişi bütün suçlamalardan beraat ederken, 3 sanığın da belgesi ayrılmıştı. (AA)