Kastamonu’ya Giden CHP’li Altay: ‘AFAD’a Yapılan 329 Kayıp Başvurusu Var’

Türkiye son yılların en büyük sel felaketlerinden birini yaşıyor. Selin vurduğu Kastamonu Bozkurt’ta bulunan CHP’li Engin Altay, “AFAD’a 329 kayıp başvurusu yapıldığı bilgisi bana verildi. Kıyılardan cesetler toplanıyor bunu Türkiye’nin bilmesi lazım” dedi.

Batı Karadeniz bölgesindeki tesirli çok yağışlar sonucunda Bartın, Kastamonu ve Sinop’ta meydana gelen sel ve su baskınlarında hayatını kaybedenlerin sayısı 27’e yükselirken mahallî yöneticiler ulaşılamayan insan sayısının yüksek olması nedeniyle meyyit sayısının artacağından telaş duyuyorlar.

Göz Atın

Turkcell Bedava TL Kazanma (Ücretsiz Kontör Promosyonu)

Trt Frekans Güncelleme Nasıl Yapılır? TRT Neden Açılmıyor?

Sözcü’den Zeynep Kaplan’ın haberine nazaran, CHP heyeti sel bölgesinden açıklama yaptı. CHP Küme Başkanvekili Engin Altay, Genel Lider Yardımcısı Ali Öztunç, CHP Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı, CHP İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir ve Yüksel Kılıç’la ile birlikte sel bölgesi Kastamonu Bozkurt’ta incelemelerde bulundu. İncelemelerin akabinde basın açıklaması yapan CHP Heyeti, Bozkurt’ta durumun iç açıcı olmadığını söylediler.

CHP Genel Lider Yardımcısı Ali Öztunç, şunları söyledi:

Burada tablo sahiden çok ağır. Yağmurun büyüklüğünü, şiddetini engelleme talihimiz yok lakin yağmurla birlikte selin oluşmasını engelleyebiliriz. Bunun için kâfi ki yanlışsız siyasetler geliştirelim. Dere yataklarına mesken yapılmasın, benzeri etraf siyasetleri yanlışsız gerçekleştirilsin. HES’lere bu kadar müsaade verilmesin. HES’ler bu sellerde büyük sebep oluyorlar. Sayın Bakan, ‘HES’ler sebep değil mağdur’ diyor.

Bakan, HES şirketlerinin avukatlığına soyunmuş. Bir Bakan bunu nasıl söyler? Vicdanı bunu nasıl alıyor? Yazık, ayıp ya. Gelsinler şuradaki insanların içine düştüğü hali görsünler. Burada Bozkurt’ta üstte HES var. HES’in kapaklarından birinin açıldığı, birinin patladığı belirtiliyor. HES doğal baraj vazifesi görüyor. Birebir biçimde Ayancık’ta tomruklardan kaynaklı olarak dert oldu. Tomruk deposu vadinin içerisine, dere yatağına yapıldığı için oradan tomruklar doğal baraj gördü yıktı geçti.

Artık hem Ayancık hem de Bozkurt’ya yapılan yanlış uygulamalardan kaynaklı bu sel yaşanıyor, vefatlar yaşanıyor. Baktığımız vakit dere yatağının içerisine Bozkurt’ta konut yapılmış, buna kim müsaade verdi? Bunların sorumluları kim? Tahminen bugün siyaset günü değil ancak en azından bundan sonrası için yanlışsız siyasetler üretilsin.

Sayın Erdoğan sabah bir karar yayınladı yayınladığı karar da milletten para istiyor yeniden. Bunu da güya fırsata çevirmenin kaygısına düşmüşler.

* Uçan saraya para var, yazlık saraya para var, bin odalı Ankara’da saray var. Somali’ye 30 milyon dolar parayı daha geçen hafta gönderdiler lakin bakıyorsunuz selzedeye, yangınzedeye, yangından selden etkilenmişe para yok.

CHP Küme Başkanvekili Engin Altay ise, dün Sinop Ayancık’ta incelemelerde bulunduğunu anımsatarak Bozkurt’taki tablonun daha vahim olduğunu söyledi. Altay, şunları söyledi:

Bütün felaket tablosunu yerinde inceledik fakat Bozkurt’a geldiğimizde felaket üstü bir tablo ile karşı karşıya olduğumuzu gördük. Yani Bozkurt’u görünce, Ayancık’ta da tabi büyük bir hasar var orada ancak Bozkurt’ta felaket üstü olağan üstü bir felaket var abartmıyorum. Halk burada sahiden perişan sel zira kentin göbeğini en işlek caddesini vurmuş. Sel birdenbire geldiği için fırında, kahvede ölen beşerler var.

Görüntü çok vahim. Burada tabi siyaset yapma günü ve yeri değil diyoruz. Lakin Ali Bey’in söylediği üzere üzülerek şunu söz edeyim; Ayancık’ı dere yatağına yapılan tomruklar, Bozkurt’u da HES’ler vurmuş üzere görünüyor. Bu düzgün bir tablo değil. Üzücü bir tablo. Allah’ın verdiğini afet, elbette buna karşı insanların yapacakları şeyler sonludur lakin afet öncesinde de bu afetin vereceği ziyanları minimize etmek yerine afetin vereceği ziyanları maksimize edecek işler yapıyoruz.

Biraz evvel Bozkurt’u gezdik, dere yatağının kenarına değil derenin göbeğine 8 katlı bina yapılmış 4,5 sene evvel. Kullanılamayacak halde. Dere yatağının biraz kenarını anlarım ancak derenin göbeğine yapılan binayı anlamak mümkün değil. Burada devletin mahallî idarelerin nasıl duyarsız kaldığını bir defa daha görmenin derin hüznünü yaşıyorum.”

Tablonun çok vahim olduğunun altını çizen Engin Altay vatandaşlara şöyle seslendi:

“Değerli vatandaşlar tablo size yansıtıldığından çok vahim durumdadır. Yerinde görmüş yaşamış biri olarak söylüyorum tablo vahim. Hükümetin kayıplarla ilgili net bilgi vermemesini, ölenlerle ilgili net bilgi vermemesini çok da hakikat bulmuyorum.

Panik havası olmasın elbet fakat burada onlarca yakınını arayan beşere ben rastladım. AFAD’a 329 kayıp başvurusu yapıldığı bilgisi bana verildi ve bu kayıpların hepsi sel anında kayıp. Sahillerden cesetler toplanıyor bunu Türkiye’nin bilmesi lazım. İnebolu’da bir fabrikanın soğuk hava deposunda cesetler teşhis konulana kadar oraya toplanıyor. Şu anda Sinop’ta da Ayancık’ta da ben çok net biliyorum 7 meyyit var. Burada meyyit sayısının çok olacağını maalesef öngörüyoruz”