Kaz Dağları'nda maden arayan Alamos Gold'un CEO'su: Protestolar siyasi temelli dezenformasyonun ürünü

Çanakkale Kirazlı’da tepkilere neden olan altın ve gümüş aramalarını yapan Kanadalı şirket Alamos Gold’un CEO’su John McCluskey, protestolara yönelik açıklamalarda bulundu. McCluskey, protestoların siyasi temelli bir ‘dezenformasyonun’ ürünü olduğunu düşündüğünü söyledi. 

Kaz Dağları’nda altın madeni arama çalışmalarının yarattığı doğa tahribatına tepki olan Su ve Vicdan Nöbeti sürerken, maden şirketi Alamos Gold’un CEO’su McCluskey, Reuters’a konuştu. McCluskey, bölgenin yeniden ağaçlandırılması için gereken paranın baştan ödendiğini söylerken, bölgeye tehdit olan siyanür sızıntısının ‘imkansız’ olduğunu iddia etti. 

McCluskey, bölgede süren protestoları “siyasi temelli dezenformasyon'” olarak nitelendirirken bölgede şu an yapılan çalışmaların ardından eski hâline dönmesi için 6 yıl öngördüklerini söyledi. McCluskey, “Parasını baştan ödedik. Anlayışla karşılamanız gereken şey, ormancılık izinleri kapsamında, bu izinler için 5 milyon dolar ödedik. Bu ücretin büyük unsuru yeniden ağaçlandırmak için” dedi ve bölgenin en fazla 10 yıl içinde ‘eskisi gibi’ görüneceğini söyledi.

Göz Atın

Trt Frekans Güncelleme Nasıl Yapılır? TRT Neden Açılmıyor?

Gökhan Tombak’ı Kim Silahla Vurdu?

TIKLAYIN: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı: Kaz Dağları’nda faaliyette bulunan firma hatıra ormanı oluşturacak

Zehirli bir madde olduğu bilinen ve altının ayrıştırılması için kullanılan siyanür kullanımı hakkında konuşan McCluskey, sızıntı olmaması için gerekli önlemleri aldıklarını, çalışmaların su havzasına zarar vermeyeceğini söyledi. “Sızıntıyı imkansız hâle getirmekle kalmıyoruz zaten siyanür kullanmak demek bölgede altın var demektir” diyen McCluskey, “Eğer siyanür sızarsa, altını da kaybettik anlamına gelir” dedi. Protestocuları eleştiren McCluskey, “Bunun aksini iddia edenler, yalan söylüyordur” dedi. 

TIKLAYIN: Avrupa’ya Çernobil’den sonra ikinci büyük çevre felaketini siyanürlü altın arama macerası yaşatmıştı

McCluskey, Kaz Dağları’nda gerçekleşen protestoların, “Siyasi ajandanın ‘çevre’ üzerinden konuşulması” olduğunu söylerken, geçmişte böyle bir tepkiyle karşılaşmadığını belirtti.