CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Binlerce Afganlı sonlardan nasıl geçti, kim müsaade verdi? Müsaade vereni suçlamamız lazım, onların Türkiye’nin girişine dayanak verenleri suçlamamız lazım. Para için bunları yapıyorlar. Hazine tamtakır onları getirin siz bize para verin biz vaziyeti kurtaralım. Bu türlü bir devlet idaresi olmaz.” açıklamasını yaptı.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan‘ın Merkez Bankası rezervi açıklamalarına da değinen Kılıçdaroğlu, “Gerçekte Merkez Bankası’nın döviz rezervi eksi 53 milyar 200 milyon dolar. Devleti yöneten şahısların halka doğruyu söylemesi gerek. Bugün siyaset kurumuna inanç duyulmamasının nedeni, bunlar siyasetçidir her şeyi söyler algısı.” sözünü kullandı.
“Gidişattan mutlu değiliz”
Kılıçdaroğlu, Ankara’da Muhtarlar ve Kanaat Başkanları Buluşması’nda konuştu. Kılıçdaroğlu, “Hepinizin başında bu meseleleri nasıl aşacağız, nasıl aşmalıyız, Türkiye bu noktaya geldi soruları var. Gidişattan şad değiliz. Ben uzun uzun tartışmayacağım bu hale nasıl geldik diye, onu hepiniz üç aşağı beş üst biliyorsunuz. dedi.
Liyakat daveti
Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:
Devleti yönetecek kişinin adil olması lazım. Adil olmazsa toplumda ayrışma ve kutuplaşma olur. Adalet çok kıymetli bir kavramdır. Dünya adaletin üstüne inşa edilmiştir.
İsrafı en baştan başlayıp aşağı kadar götürürseniz ziyanı Türkiye’ye verirsiniz. Devleti yönetecek şahısların birebir vakitte liyakatli olması lazım. İşi ehline teslim etmezseniz sonu felakettir. İşi ehline teslim etmek 83 milyondan toplanan verginin hesabının verilmesidir. Buna biz şeffaflık diyoruz.
“Şehir hastanelerini, yolları kaça yaptınız?”
Kent hastanelerini, yolları kaça yaptınız? Benim bilmeye hakkım var, zira o parayı ben ödüyorum. Esnaf, mesken bayanı, çiftçinin bilmesi lazım, vergileriyle ödeniyor. Ne demek ticari, devlet sırrı? Benim paramı kullanıyorsun lakin bana hesap vermiyorsun. Devleti yöneten bireylerin ahlaklı olması lazım.
10 bin dolar alan siyasetçi
Şöyle bir ülke düşünün o ülkenin İçişleri Bakanı çıkıyor diyor ki ‘Bir siyasetçiye her ay 10 bin dolar rüşvet veriliyor’ Rüşvet bizim kanunlarımızda hata. Bunu İçişleri Bakanı söylüyor. Kim bu siyasetçi. Ahlaksız birinin TBMM’de yerinin olmaması lazım.
Şayet kul hakkı yiyorsa bunun ortaya çıkarılması lazım, savcının derhal harekete geçmesi lazım. Geçmiyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti gerçek yönetiliyor mu? Bir de 128 milyar doları düşünün? Kime gitti, sattı aşikâr değil. Soruyoruz, afişleri indiriyorlar. Devleti direktörün temek kuralları ahlak ve fazilettir.
“Merkez Bankası’nın döviz rezervi eksi 53 milyar 200 milyon dolar”
Merkez Bankası’nın rezervinin 109 milyar dolar olduğu, yakında 115 milyar olacağını söyledi devleti yöneten kişi. 109 milyar lira artı 6,5 milyar da IMF’den gelecek. 115 milyar dolar kimin parası? Katar, Güney Kore’den borçlanmışız, IMF’den para almışız. Bu para bizim paramız değil. Gerçekte Merkez Bankası’nın döviz rezervi eksi 53 milyar 200 milyon dolar. Devleti yöneten bireylerin halka doğruyu söylemesi gerek. Bugün siyaset kurumuna inanç duyulmamasının nedeni, bunlar siyasetçidir her şeyi söyler algısı.
“Dünyanın en yüksek faizini ödeyen ülkelerinden birisiyiz”
Türkiye’yi bu algıdan çıkarmamız lazım. Dünyada döviz bolluğu var. Biz dünyanın en yüksek faizini ödeyen ülkelerinden birisiyiz. Niçin Türkiye dünyanın en yüksek faizini ödüyor. Hangi münasebetle?
“Londra’daki tefecilere bir ayda 1 milyar 800 milyon dolar faiz ödüyoruz”
Londra’daki tefecilere bir ayda 1 milyar 800 milyon dolar faiz ödüyoruz. Bir günde ödediğimiz faiz 57 milyon 800 bin dolar. Niçin? Son 18 yılda ödenen faiz 187 milyar 588 milyon dolar. Bu ülkede yoksulun, fukaranın, endüstricinin, iş adamının, bakanın dışarıdaki bir avuç tefeciye ödediği faiz. Sormamız gerekiyor, neden bu kadar yüksek faiz ödüyoruz.
“Türk Lirası’na inanç kaybolmuştur”
Devlet uygun yönetilirse vatandaşla devlet ortasında itimat oluşur. Bugün Türk Lirası’na itimat kaybolmuştur. Bankalardaki döviz mevduatının yüzde 56’sı dolar, vatandaş Türk Lirası’na güvenmiyor, mevduata yatırıyor. Bu sayı Türkiye Bankalar Birliği’ne ilişkin. Hepimizin düşünmesi lazım. Nasıl çıkarız, nasıl kurtuluruz?
Sığınmacı tartışması
Sığınmacı ve mülteci olayına da değinmek isterim. Öteden beri Türkiye’nin yurtta barış dünyada barış ekseninde dış siyaset oluşturması gerektiğini savunan bir şahısım. Bütün komşularımızla barış içinde olmak zorundayız. Bütün komşularımızla bağlantılarımızı büyütmek ve geliştirmek zorundayız. İster Suriye, Irak, İran, AB, Yunanistan, Fas, Libya olsun bütün ülkelerle yeterli olmak zorundayız.
“Sen Türkiye’yi nasıl sığınmacı deposu yaparsın”
Bakınız resmi kayıtlara nazaran 3 milyon 600 bin Suriyeli var, gayriresmi kayıtlara nazaran 5 milyon Suriyeli var Türkiye’de. Ne olacak bu beşerler? Resmi açıklamaya nazaran bu beşerler için 40 milyar dolar para harcadık. İki yıl evvelki sayı bu. Artık kaç milyar dolar bilmiyoruz. Pekala bu beşerler ne olacak? Bu yetmedi artık Afganistan’dan geliyorlar. Üstelik binlerce kilometreyi aşarak Türkiye’ye geliyorlar. Suriye’deki üzere bayan, çocuk, yaşlı, genç de değil hepsi genç. Neredeyse cepheden Türkiye’ye gelmiş gençler. Ne olacak? Karşı çıkıyorum, yapmayın diyorum. Bu kelam Erdoğan’a ilişkin, ‘Finansmanı düzgün yönettiğimiz için mültecileri Türkiye’ye alıyoruz. Daha da almaya devam edeceğiz.’Bunun üzerine kıyameti kopardık. Sen Türkiye’yi nasıl sığınmacı deposu yaparsın. Parti Sözcüsü de bir tek mülteci dahi almayacağız diyor, seni kim takar arkadaş.
İngiltere diyor ki Türkiye’de kamplar kuracağız. Sonra oradan kimilerini seçeceğiz, kendi ülkemize kimilerini alabiliriz. Öbürleri? Tıpkı biçimde Suriyeliler. Biz üçüncü sınıf bir ülke miyiz? Beyefendiler rahat etsin diye bütün badireyi biz mi çekeceğiz?
“Koskoca Türkiye Cumhuriyeti taşeron mu?”
Biz para verelim onlar külfete katlansınlar. Bu ırkçılık değildir. Irkçılık inancımızda da insan olarak yapımızda da reddetmemiz gereken bir şeydir. Beşere her vakit hürmet duyarım. Meseleleri çözmemiz lazım. Bu ülkede izlenen yanlış siyasetlerle hem sığınmacılar mahvoluyor, hem biz mahvoluyoruz. Adamlar AB’ye gitmek istiyor. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti taşeron mu?
“Sığınmacıları getirenlere kızacağız”
Bazen sığınmacılara kızıyoruz, sığınmacılara niçin kızıyoruz? Onların bir günahı yok ki, sığınmacıları getirenlere kızacağız, onlara kapıya açanlara kızacağız. Sığınmacı elini kolunu sallayarak buraya nasıl geliyor? Birileri müsaade veriyor.
İran sonuna gittim, sonda bürokratlarla görüştüm. Buradan Afganlar geliyor mu, gelse pasaport sorarız, kaydını geçeriz. Binlerce Afganlı sonlardan nasıl geçti, kim müsaade verdi? Müsaade vereni suçlamamız lazım, onların Türkiye’nin girişine dayanak verenleri suçlamamız lazım. Para için bunları yapıyorlar. Hazine tamtakır onları getirin siz bize para verin biz vaziyeti kurtaralım. Bu türlü bir devlet idaresi olmaz.
İnancı sağlayacağız. Bir hususta da rahatsızlığım var. Terör olayları dünyanın yerinde olur, İslam ülkelerinde de olur. Avrupalılar İslam ülkelerindeki terörü İslamafobi olarak tanımlıyorlar. Bunun hakikat olmadığını, bu türlü bir tabirin kullanılmaması gerektiğini söyledim. Beni ziyaret eden bütün büyükelçilere söyledim. Güya yalnızca terör İslam ülkelerinde oluyormuş üzere. “
![Steam Envantere Şu An Ulaşılamıyor Hatası [Çözümü] 2024](https://www.gundemtube.com/wp-content/uploads/2023/10/overwatch-2-steame-geliyor-baska-blizzard-oyunlari-da-yolda-vmLvKWNz.jpg "Steam Envantere Şu An Ulaşılamıyor Hatası [Çözümü] 2024")
