CHP’li Belediyeler Ziraî Kalkınma Zirvesi’nde konuşan CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Şimdi besin fiyatlarında artış var, polisiye önlemlerle bu işi çözmeye çalışıyorlar. Fiyatları polisiye önlemlerle indirmeye kalkarsanız, o ülkede otoriter rejim vardır. Baskıyla bu işin içinden çıkamazsınız. Fiyatların düşmesi, makul düzeye gelmesi ve ülkede fiyatlarda istikrarın olmasının tek yolu akılcı siyasetlerdir. Aklı kullanmayıp da copu kullanırsanız devleti yönetemezsiniz” dedi.
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul’da CHP’li Belediyeler Ziraî Kalkınma Doruğu’nda konuştu.
“Yapılsaydı tarım bu hale gelmezdi”
“Hep birlikte bu tertibi değiştireceğiz” vurgusu yapan Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satırbaşları şöyle:
“Havadan malı götürenlerden yana var olan tertibi değiştirmek bizim elimizde” Yapmamız gereken, var olan nizamı değiştirmektir. Bu nizamı değiştirmek için de personeli, çiftçisi, emeklisi, taşeron emekçisi, hepimizin bir ortaya gelmesi lazım ve bu nizamı değiştirmesi lazım. Tertibi kimden yana değiştireceğiz? Halktan yana, üretenden yana, alın terinden yana, çalışandan yana değiştireceğiz. Havadan malı götürenlerden yana var olan tertibi değiştirmek bizim elimizde. Şayet varsanız, biz hazırız. Daima bir arada bu sistemi değiştireceğiz.
Değiştirirken nasıl değiştireceğiz? Anayasada karar var, anayasa bunun kurallarını koymuş. O kurallara nazaran değiştireceğiz. Temel kurallar bunlar. Nedir bu temel kurallar? Anayasa husus 166, ‘Özellikle endüstrinin ve tarımın yurt seviyesinde istikrarlı ve uyumlu biçimde süratle gelişmesini, ülke kaynaklarının verimli halde kullanılmasını planlamak devletin temel görevidir’ diyor. Kim yapacak bunu? Siyasi iktidar yapacak. Yapılıyor mu? Yapılmıyor. Yapılsaydı aslında tarım bu hale gelmezdi.”
“Bunu yapacağız”
İktidara geldiklerinde uygulayacakları tarım siyasetlerini anlatan Kılıçdaroğlu, açıklamalarına şöyle devam etti:
“Planlama, sıradan ele alınacak bir bahis değildir. Planlamanın özü şudur: Herkes üretecek lakin kimse ziyan etmeyecek. Herkes kazanacak, Türkiye de kazanacak. Bunu yaptığınız vakit planlama hedefine ulaşmış olur. Planlamadaki emel şudur: Bir; çiftçi bir yıl evvelce ne ekeceğini bilecek. İki; o eseri kaça satacağını bilecek. Üç; sattığı eserden ziyan etmeyeceğini bilecek. Dört; tüketici de konutuna ucuz eser götürecek. Planlamanın özü budur. Bunu yapacağız. Bunu yaptığımız vakit fiyatlarda istikrar olur, siyaset olur, sağlıklı bir taban yaratmış oluruz.
“İşin garantisi bu türlü olacak”
Taban fiyatın özü de şudur: Ekiyorsunuz, gübre kullanıyorsunuz; gübreyi, elektriği, tohumu, her şeyi alıyorsunuz, bir maliyet oluşuyor işçilikle birlikte. Maliyetin üzerine makul bir kar koyacaksınız, bunun ismi taban fiyat olacak. Çiftçi bu fiyattan satıyorsa eyvallah… Daha yükseğe satıyorsa eyvallah… İstediğine satabilir. Ancak çiftçi, belirlenen taban fiyatın altında bir satışa zorlanmayacak. Hasebiyle çiftçi, ektiği eserin karşılığını, alın terinin karşılığını makul bir karla almış olacak. İşin garantisi bu türlü olacak.
“Bütün bunlar yapıldığı vakit sorun resen çözülmüş olacak”
Planlama olmayınca ne oluyor? Bakıyoruz, bu sene patates düzgün fiyat yaptı, daima birlikte patates ekiyoruz. Sonraki yıl daima birlikte batıyoruz… Yahut soğan çok âlâ, daima birlikte soğan ekiyoruz, bir bakıyoruz ki herkes soğan ekmiş, ondan sonra daima bir arada iflas ediyoruz. Kim soğan ekecek, ne kadar ekecek, kim patates ekecek, ne kadar ekecek ve ne kadar gelir elde edecek, bütün bunlar planlandığı vakit sorun tabiatıyla büyük ölçüde çözülmüş olacak.
“Tek yolu akılcı politikalar”
Artık besin fiyatlarında artış var, polisiye önlemlerle bu işi çözmeye çalışıyorlar. Türkiye’de herkesin şunu çok âlâ bilmesi lazım: Fiyatları polisiye önlemlerle indirmeye kalkarsanız, o ülkede otoriter rejim vardır. Baskıyla bu işin içinden çıkamazsınız. Fiyatların düşmesi, makul düzeye gelmesi ve ülkede fiyatlarda istikrarın olmasının tek yolu akılcı siyasetlerdir. Aklı kullanmayıp da copu kullanırsanız devleti yönetemezsiniz.
“Bütün datalar elimizde var”
İnşallah iktidar olacağız. Bütün bu çalışmalar aslında dersimize ne kadar âlâ çalıştığımızı gösteriyor. Her santimini, her olayı, gübresinden tutun elektriğe kadar neyin ne olması gerektiğini biliyoruz. Bütün datalar elimizde var. Yalnızca Türkiye’nin değil, dünyanın bütün bilgileri elimizde var. Demek ki dersimize çalışıyoruz. Bunun uygulamalarını mahallî idarelerde yapıyoruz. Bütün belediye liderlerimiz inanılmaz muvaffakiyetlerin altına imza atıyorlar.
“Çiftçilerin aldığı kredilerin faizlerini sileceğiz”
Birinci bir haftada yapacağımız iş; çiftçinin ister bankalardan, ister tarım kredi kooperatifinden aldıkları kredilerin faizlerini birinci bir haftada sileceğiz. Bitti. Faiz yok. Ana parayı da makul formda alacağız. İki; hiçbir çiftçinin üretim araçları asla ve asla, borcu ne olursa olsun haczedilmeyecek.
“Eğer copla bir şeyi yönetmeye kalkıyorsanız, başarılı olamazsınız”
Yüreğimi yakan şu fotoğraf var: Çiftçi haczedilen ve kamyona yüklenen traktörünü geriden seyrediyor… Bu büyük bir insanlık dramıdır. Elinden traktörü aldın, ya bu adam ne ekecek? Ekecek, üretecek ki borcunu ödesin. Şayet copla bir şeyi yönetmeye kalkıyorsanız, başarılı olamazsınız. Aklı kullanmanız lazım.
“Çiftçinin ziyan etmesi, Türkiye’nin ziyan etmesi demektir”
Çok hoş bir planlama yapacağız. Çiftçi bir yıl evvelden neyi ve ne kadar ekeceğini bilecek. Kaçtan satacağını da bilecek. Bütün maliyetleri çıkaracağız, üstüne makul bir kar koyacağız, diyeceğiz ki, ‘Kardeşim senin eserini devlet olarak biz şu taban fiyatıyla garanti ediyoruz.’ Bir yıl evvelce bileceksin. Şayet bunun üstünde alıcı bulunursa satabilirsin. Alıcı bulamıyorsan devlet tamamını, taahhüt ettiği fiyattan alacak. Çiftçi ziyan etmeyecek. Çitçinin ziyan etmesi, Türkiye’nin ziyan etmesi demektir. Bunu sağlayacağız.
“Hükûmet olarak kontrole açık olacağız”
Tarım Kanunu’nun 21. Maddesi’ndeki yüzde 1 oranı… Yüzde 1 oranını bütçeye koyacağız lakin bu bütçeyi yaparken çiftçi birliklerini kesinlikle davet edeceğiz. Gelecek o yüzde 1’i görecek ve yüzde 1’in nerelere, ne kadar harcandığını da ayrıyeten denetleyecekler. Hükümet olarak biz kontrole açık olacağız. Çiftçinin kontrolüne, onların temsilcilerinin kontrolüne açık olacağız. Kontrolden korkmayacağız. Zira verdiğimiz kelamı nasıl yerine getirdiğimizi çiftçi de görmüş olacak.
“TARSİM idaresinde kesinlikle çiftçiler olacak”
Bazen doğal olayları oluyor; sel, don, hayvancılıkta hastalıklar oluyor, hayvanlar telef oluyor. O vakit ortaya sigorta giriyor, TARSİM giriyor. Bazen öngöremediğimiz olaylar olduğu vakit devlette güç duruma düşmesin, bütçe de güç duruma düşmesin diye ortaya TARSİM giriyor. TARSİM’i de yine yapılandıracağız ve çiftçi dostu bir kurum haline getireceğiz. İdaresinde kesinlikle çiftçiler olacak. TARSİM’in idaresinde çiftçi yoksa oranın denetlenmesi mümkün değil.
“Mazottan ÖTV’yi kaldıracağız”
Yata mazotu hangi fiyattan veriyorsak, çiftçinin traktörüne de mazotu birebir fiyattan vereceğiz. Öbürü tatile gidiyor, eğleniyor vesaire, çiftçi de tarlaya gidiyor, ekiyor, biçiyor. ÖTV’yi kaldıracağız. Bu bahiste da kararlıyız, gereğini yapacağız.
“Köylerde veteriner, ziraat mühendisi, ziraat teknisyeni görevlendireceğiz”
Hayvancılık yapılan yerlerde, kırsalda, her bölgeye, her ilçeye kesinlikle veteriner görevlendireceğiz. Köyler varsa köylerde veteriner görevlendireceğiz. Şayet hayvancılık dışında tarım yapılıyorsa kesinlikle ziraat mühendisi, ziraat teknisyeni olacak. Köylerimizde nasıl imamlar onurlarıyla, erdemleriyle misyon yapıyorlarsa birebir köylerde ziraat mühendisleri, ziraat teknisyenleri, veterinerler de olacak. Çiftçiye her türlü dayanağı verecekler.
“İktidarımızda bütün bu meseleleri çözeceğiz”
Gübreler çok değerli, dışarıdan geliyor vesaire… Ne yaparlarsa yapsınlar, çiftçi ucuz gübreyi ve mazotu kesinlikle alacak. Ucuz gübreyi alması için şayet gerekiyorsa direkt doğruya fabrikayı devlet olarak biz kuracağız ve çiftçiye ucuz gübreyi vereceğiz. Tarımda kooperatifleşmeyi sağlayacağız. Birlikte olmayı, birlikte çalışmayı sağlayacağız. Mevsimlik çalışanların de çok insani şartlarda çalışmalarının altyapısını hazırlayacağız. Kara toprağa paha vereceğiz ki o toprak sizin emekleriniz ve alın terinizle bizleri doyurabilsin. Biz buna hazırız, çiftçi kardeşlerimiz de hazır olsunlar. Hiç meraklanmasınlar, az kaldı, sabretsinler. İktidarımızda bütün bu meseleler çözülecek. Tereyağından kıl çeker üzere tamamını çözeceğiz. Dostlarımızla birlikte çözeceğiz. Aklımızla, mantığımızla, bilgimizle, birikimimizle çözeceğiz. Bundan herkesin emin olmasını isterim.
![Steam Envantere Şu An Ulaşılamıyor Hatası [Çözümü] 2024](https://www.gundemtube.com/wp-content/uploads/2023/10/overwatch-2-steame-geliyor-baska-blizzard-oyunlari-da-yolda-vmLvKWNz.jpg "Steam Envantere Şu An Ulaşılamıyor Hatası [Çözümü] 2024")
