Marmara’da Bu Kere ‘Koloniyal’ Müsilaj Tehdidi: Yeni Tipleri Etraf Felaketine Neden Olabilir

Göz Atın

Turkcell Bedava TL Kazanma (Ücretsiz Kontör Promosyonu)

Trt Frekans Güncelleme Nasıl Yapılır? TRT Neden Açılmıyor?

Bilim insanları, Marmara Denizi’nde yeni tespit edilen müsilaj cinslerinin “sonradan taşınan ve koloniyal” özellikleriyle etraf felaketlerine yol açabileceği ikazında bulundu. Çukurova Üniversitesi Su Eserleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Sevim Polat, ortama sonradan gemi balast sularıyla taşınması mümkün olan phaeocystis pouchetii çeşidinin etraf felaketlerine neden olabileceğini belirterek “Bu çeşidin daha çok kolonyal formları çok artış gösteriyor ve köpüklenme gibisi görünüm ve risk ortaya çıkıyor” dedi.

İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Neslihan Özdelice ise, müsilajın, “phaeocystis” cinsinin süratli koloni oluşturduğunu lisana getirerek “Eğer gerekli önlem alınmazsa devasa, uzunluğumuzu aşan köpüklenme olaylarına sebep olur” tabirlerini kullandı.

Milliyet gazetesinden Başkan Yılmaz’ın haberine nazaran, TBMM İklim Komisyonu’nda sunum yapan Prof. Dr. Polat, Marmara’daki müsilaj olayında farklı diatom ve dinoflagellat çeşitlerinin arttığını lisana getirirken, kayıt altına alınan yeni tiplerin bölgede görüldüğünü kaydetti. Polat, şunları söyledi:

“Son görülen müsilaj olayında dikkat cazip olan Marmara Denizi için yeni kayıt olan tiplerin ortamda görülmesi. Bunlardan bilhassa phaeocystis pouchetti tipine baktığımızda bu cinsin ortama sonradan taşınmış olma ihtimali ortaya çıkıyor ve bu da aslında ortama sonradan taşınan tiplerin kimi etraf felaketlerine neden olabileceğini göstermesi açısından da kıymetli. Bu tıbbın daha çok koloniyal formları çok artış gösteriyor ve denizde köpüklenme gibisi bir görünüm ortaya çıkıyor, bunların oluşturduğu müsilajın bakterilerce parçalanmasının, diatomlar tarafından oluşturulan müsilajın parçalanmasına nazaran çok daha yavaş olduğu anlaşılmış yani bu tıp bir ortamda müsilaja neden olursa parçalanma süreci tahminen de öbür çeşitlerin neden olduğu müsilajın parçalanma mühletinden çok daha yavaş olacak ve çok daha riskli bir durumla karşı karşıya kalabileceğiz.”

Prof. Dr. Neslihan Özdelice de, denizlerde müsilaja yol açan planktonların yok edilmesi teklifinin gerçek olmadığını, denizde diğer canlarının ömür formlarını bu organizmalardan beslenerek sürdürdüğünü söyedi. Özdelice, “Bırakalım yaşasın yoksa bunlar olmadığı takdirde soframızda yiyecek balığı dahi bulamayız. Bizim, bunların müsilaja yol açan gerilim şartlarını yok etmemiz gerekir” dedi.

Marmara’nın kapalı iç deniz olması nedeniyle kirleticilerin suda kalma mühletinin uzun olduğuna dikkat çeken Özdelice, “Müsilaj ne kadar kalırsa içerisindeki bakteri ve patojen bakteri oranı artacak, ağır metal kirliliği de kelam konusu olacak. Metal ve toksik metal bağlanma kapasitesini de arttırdığı için bizim aslında dikkat etmemiz gereken periyot o noktada oluyor. Olumsuz etraf kurallarından kendini korumak için ya da çeşitli yüzeylere tutunmak ismine salgı salıyorlar, koloniler halinde büyümelerine de yardım ediyor bu” tabirlerini kullandı.

Gemi balast sularıyla taşınması mümkün olan müsilaj cinslerine değinen Özdelice, Ege Denizi’nde yeni kaydı yapılan “phaeocystis pouchetii”nin görüldüğünü bildirdi. Özdelice, “Şimdi, Ege’de var, Karadeniz’de var, Marmara’da olmaması imkânsız; ya çok azdı yani tesiri bizlerin tahminen mikroskopta müşahede olarak kaçırabileceğimiz bir pozisyondaydı ancak bu devir sayısını hayli artırarak köpüklenme olayına sebep oldu. Erdek’ten imaj var o tarihe kadar phaeocystis’in olabileceğini düşünmüyorduk ancak manzarayı gördüğümüz vakit, gözleme odaklandık, hem koloni halini hem de hareketli evresini yakalama bahtına sahip olduk” dedi.