MHP’li Kalyoncu: Paris İklim Muahedesi bir şey tabir etmiyor, imza atanların birden fazla Akdeniz’de petrol arıyor

MHP İzmir Milletvekili Hasan Kalyoncu, Paris İklim Anlaşması’na imza koyan ülkelerin Akdeniz’de petrol aramak için yarış halinde olduklarını belirterek, “Paris İklim Mutabakatı bir şey tabir etmiyor. Zira imza atanların büyük bir çoğunluğu Doğu Akdeniz’de petrol aramak için birbiriyle yarışıyorlar” dedi.

Meclis Müsilaj Araştırma Kurulu üyesi, MHP İzmir Milletvekili Hasan Kalyoncu, Türkiye’nin iklim değişikliğine tesirinin yalnızca yüzde 0.6 olduğunu belirterek, ülkemizin karbon salınımı düşürme tedbirleri yerine iklim değişikliğine hazır hale gelmesi gerektiğini söyledi.

Sözcü’den Veli Toprak’ın haberine  nazaran, Kalyoncu, Türkiye’nin de imza koyduğu Paris Muahedesi konusunda ülkemizin iklim değişikliğini hazırlık yapması gerektiğine dikkat çekti. MHP’li Kalyoncu, Meclis’te şu açıklamayı yaptı:

Göz Atın

Trt Frekans Güncelleme Nasıl Yapılır? TRT Neden Açılmıyor?

Gökhan Tombak’ı Kim Silahla Vurdu?

“Biz dünyanın iklimine tesir eden bir ülke değiliz”

“Paris İklim Muahedesi bir şey tabir etmiyor aslında zira Paris İklim Mutabakatı’na imza atanların büyük bir çoğunluğu Doğu Akdeniz’de petrol aramak için birbiriyle yarışıyorlar, fosil yakıttan uzaklaşacak ya ve bunların büyük bir çoğunluğu Kuzey Kutbu’nda esasen fosil yakıtla ilgili planları var, araştırmaları var, çalışıyorlar. Bunların hepsi de Paris İklim Mutabakatı’na imza atmış, kabul etmiş ülkeler.

Biz iklim değişikliği açısından dünyanın iklimine tesir eden bir ülke değiliz; binde 6, yüzde 0,6. Tarihî sorumluluğumuz var. 1,1 ise şimdiki durumumuz. Artık, bizim sorumluluğumuz ve katkımız bu kadarken biz bu değişimden en fazla etkilenen ülke durumundayız.

Aslında bizim yapmamız gereken bizim varlıklarımızı nasıl koruyacağımız ve bunları geleceğe nasıl aktaracağımız olmalı.

Yani, işte, ‘Karbon salınımını şuraya düşüreceğiz, buraya düşüreceğizden’ fazla bu iklim değişikliğine ülkemizin nasıl ahenk sağlayacağı ve sularımızı, etrafımızı, tabiatımızı nasıl koruyabileceğimiz kısmını ön plana almamız gerekiyor, bizim ahenk siyasetleri oluşturmamız gerekiyor.”