Dış Bağlar Kurulu (CFR), Türkiye iktisadının içinde bulunduğu tahlil eden bir rapor yayımladı. Rapor toplumsal medyada da dikkat çekerken, grafikler ve telaffuzlarla hem tahlil hem de yorumları derledik.
Kaynak: https://www.cfr.org/blog/turkeys-incr…
Genelde komplo teorisyenlerinin çok sevdiği kurumlardan olan CFR’nin uzmanlarından Brad W. Setser, Türkiye iktisadına dair “Türkiye’nin Artan Bilanço Riskleri” başlıklı bir rapor yayımladı.
Raporun ana fikri, Türkiye’nin rezervlerindeki erime ile aslen ekonomik büyüklüğüne nazaran az görünen borçlarının, rezervlerine nazaran çok olmasıyla, kronik cari açığının finanse edilmesiydi.
Tabi ki raporun içinde Erdoğan’ın dış siyaset hareketleri ve bu alandaki övgüleri de göze çarpıyordu.
“Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yine seçilmeyi sağlamış görünüyor. Artık, eli kulağında üzere görünen bir mali krizden kaçınmanın bir yolunu bulması gerekiyor.”
Raporun müellifi Brad Setter’a nazaran bu durumdan kaçmanın yolu mutlaka ortodoks siyasetlerden geçse de öbür yandan da IMF’in dayanağını koşul görüyor.
90’lı yıllarda dünyada çözüldüğü düşünülen ödemeler krizinin çok klasik bir modelinin şu an Türkiye’de olduğunu söyleyen uzman, kamu borçlarının yüksek olmamasına rağmen Merkez Bankası rezervlerinin gerek swap, gerek depo hesaplar, gerek de yurt içi bankalardan aldığı karşılıkların eridiğini söylüyor.
Merkez Bankası’nın kullanılabilir rezervlerinin 30 milyar dolar olduğunu hesap ediyor.
Yurt içinden borçlanılan döviz ölçüsü 130 milyar dolar olurken, yurt dışı mevduat 20 milyar dolar, 20 milyar dolar Körfez ülkelerle swap, Rusya’dan nükleer güç için girişleri hesaplayarak bulduğu düzey bu biçimde.
Merkez Bankası’nın artan yükümlülüklerini de bu formda gösteriyor.
Son olarak rezervlerdeki değişim de bu formda görülürken, kullanılabilir kısımdaki azalışın 2018’de bu yana düşüşü dikkat çekiyor.
Sosyal medyada da yorumlandığı görülen rapor için,
Kimileri optimist derken,
Kimileri çok ciddiye almadı.
Sorun yok diyerek global oyunu bozanlar da oldu.
Sizce durum önemli mi?
Uluslararası kurumlar neyin peşinde?
Bizim üzerimize mi oynuyorlar?
Belki de hakikaten dışarıdan görünen bir şeyler olamaz mı?
Son devirde Kabine’deki değişikliklerin sebebi bu olabilir mi?
Yardım edin, büyük resmi birlikte görelim.
Yorumlarda buluşalım.
