Oğuzhan Asiltürk: Erbakan’ın sağ kolu, Ulusal Görüş’ün son başkanıydı

Refah Partisi’nin kapatılmasının akabinde kurulan Fazilet Partisi hakkında da kapatma davası açıldı. Bu süreçte parti içinde “yenilikçiler-gelenekçiler” ayrışması yaşanmaya başladı. “Ak saçlılar” da olarak isimlendirilen “gelenekçiler” ortasında Oğuzhan Asiltürk de vardı. Erbakan’a yakın isimler, Recai Kutan’ın liderliğinde 20 Temmuz 2001’de Saadet Partisi’ni kurarken, “yenilikçiler” de Erdoğan’ın liderliğinde 14 Ağustos 2001’de Adalet ve Kalkınma Partisi’ni kurdu.

Saadet Partisi takımlarından yana tercihini koyan Asiltürk, siyasi yasağı kalktıktan sonra partinin başına geçen Necmettin Erbakan’ın 27 Şubat 2011’de ömrünü yitirmesinin akabinde, partinin Yüksek İstişare Konseyi Başkanlığı’na getirildi.

İstanbul Mukavelesi’nin yürürlükten kaldırılmasında tesirli oldu

Asiltürk hayatının son periyotlarında, hem partisinin “seçim ittifakı” tercihine karşı tavrıyla, hem de Türkiye’nin birinci imzacısı olduğu İstanbul Kontratı olarak anılan “Kadına Yönelik Şiddet ve Aile içi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Uğraşa Dair Avrupa Kurulu Sözleşmesi”ne karşı tavrıyla tartışma konusu oldu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Ocak ayı başında Asiltürk’ü meskeninde ziyaret etti ve bu ziyaret AKP’nin Saadet Partisi ile “ittifak arayışı” olarak yorumlandı. Bu görüşmeden bir müddet sonra Asiltürk yaptığı açıklamada, Erdoğan’ın görüşmede kendisine “İstanbul Mukavelesi’nin kaldırılacağı” kelamı verdiğini söyledi. Dediği gerçek çıktı ve 20 Mart’ta yayınlanan Cumhurbaşkanı kararıyla Türkiye, İstanbul Sözleşmesi’nden çekildi.

Karamollaoğlu’na bayrak açtı

Erdoğan’la birkaç sefer daha görüşen Asiltürk, Saadet Partisi’nin Millet İttifakı içinde yer almasına karşı çıktı ve dünürü de olan Temel Karamollaoğlu idaresine “kongre resti” çekti. Haziran ayı ortasında toplumsal medya hesabından 53 husus başlığı altında yaptığı açıklamayla partiye takviyenin azaldığını savunarak, partinin birinci kongresinde genel başkanlığa aday olacağı iletisi verdi ve “Memleketin şu anda içinde bulunduğu toplumsal ve siyasi kurallara uygun hizmet edecek bir teşkilat yapısı” oluşturacaklarını duyurdu.

İttifak için 20 milletvekili şartı

Asiltürk geçen Ağustos ayında katıldığı Saadet Partisi Gençlik Kolları kampında yaptığı konuşmada, hangi parti ile ittifak yapılacağının seçim sürecine kadar netleşmeyeceğini belirtmesine rağmen, “hangi şartlarda ittifaka girebileceklerini” açıkladı:

“Seçimlere gidene kadar, biz iktidar partisiyle birleşmiş olmayız. MHP’lilerle, öbürleri var, ‘sizinle bir arada olacağız’ diye bir şey yapamayız. Kelam veremeyiz. Niçin veremeyiz, ilerde neyin ne olacağı aşikâr olmadan oturulup, ileriye yönelik kararlar yanlışlar olabilir.

“İstişarelerden sonra başka partilere diyeceğiz ki, bizim inancımız şu, bizim toplumun yanlış gidişine yanlışlı hallere tahlil bulabilmemiz için mecliste kümemizin olması lazım. Aksi halde 19 milletvekiliniz olsa gündem dışı konuşma yaparsınız, hiç bir şeye karışamazsınız. Fakat 20 milletvekili olunca başkanlık divanında olursunuz. Otururuz görüşürüz, konuşuruz.”

Asiltürk’ün AKP’ yakın durması, partisi içinde rahatsızlık yaratmasına rağmen Saadet Partisi Genel Lideri Karamollaoğlu, Asiltürk’e kameralar önünde karşılık vermedi ve “sorunları kendi ortalarında çözeceğini” açıklamakla yetindi.