Palamutun kuşağı tehlikede!

Türkiye’de en düşük 25 santimetre uzunluk hududu ile avlanan palamut balığının, yumurtalarını bırakmadan avlanması nedeniyle jenerasyonunun tükenme tehlikesi ile karşı karşıya olduğu belirtildi.

Denizlerde, 1 Eylül’de başlayan av dönemi sürüyor. Döneme istavrit bolluğu ile başlayan Karadenizli balıkçılar deniz suyunun soğumasıyla kendini gösteren hamsi avına yöneldi. Bu yıl sonlu ölçüde avlanan palamut ise tezgahlarda tanesi 50 TL’ye satılıyor.

Geçen yıl 22 bin 500 ton dolayında avlanan palamudun bu yıl 3-4 bin ton düzeylerinde kalması bekleniyor. Türkiye’de en düşük 25 santimetre uzunluk sonu ile avlanan palamudun yumurtalarını bırakmadan avlanması nedeniyle kuşağının tükenme tehlikesi ile karşı karşıya olduğu belirtildi. Palamut avında en düşük uzunluk sonunun 39 santimetreye çıkarılması istendi.

Göz Atın

Trt Frekans Güncelleme Nasıl Yapılır? TRT Neden Açılmıyor?

Gökhan Tombak’ı Kim Silahla Vurdu?

“Bireysel olgunluğa erişmeden avlanıyor”

ODÜ Fatsa Deniz Bilimleri Fakültesi Balıkçılık Teknolojisi Mühendisliği Kısım Lideri Doç. Dr. Yılmaz Çiftçi, av ölçülerinde yaşanan düşüşün palamudun ferdi olgunluğa ulaşılmadan avlanmasından kaynaklandığını söyledi.

Doç. Dr. Çiftçi, “Yapılmış olan bilimsel çalışmalarda da balığın birinci yılın sonunda, ikinci yılın başında ferdî olgunluğa ulaştığı belirtilmiş. Rus araştırmacıların çalışmalarında ise palamut balığının uzunluğunun birinci yılın sonunda, ikinci yılın başında 39 santimetre olduğu gözlemlenmekte. Biz bunları farklı ayrı değerlendirdiğimizde palamudun ferdî olgunluğa yani üremeye ulaşmış olduğu en düşük boyun aslında 39 santim olduğunu görebiliyoruz.

Ancak biz av yasağına baktığımızda 25 santimle sonlandırılmış. Bu en büyük handikabımız olarak gözüküyor. Yani bunun en düşük av yasağı uzunluğunun yükseltilmesi, 39 santimetre olması gerekir. Şayet stokların sürdürülebilir bir biçimde yönetilmesini istiyorsak buna dikkat etmemiz gerekiyor” tabirlerini kullandı.

Balıkçılardan ikaz

Perşembe ilçesinde balıkçılık yapan Yiğit Kaya ise gelecek jenerasyonların balık bulamakta zahmet çekeceğini ve şoklanmış balık almak zorunda kalacaklarını belirterek, “Her yıl balıklar da insan üzere mevsimi geldiği vakit boğazdan çıkar, Karadeniz’e yumurta döker, yumurta periyodu geçirir. Mayıs, haziran, temmuz aylarında bu üç ay zarfında yumurtalarını döker, döktüğü vakit hava kaideleri âlâ giderse bu dökülen yumurtalar denizde fiyat. Sonrasında da balık olur. Bu sene hava koşulları daima poyraz gitti. Poyraz gittiği vakitte da karşı ülkelerden bize soğuksu gelir.

Balıkların yumurta periyodunda soğuksu geldiği için o yumurtalar çürüdü. Denizde tutmadı yani. Bu nedenle palamut balığı az oldu. Biz yeniden âlâ günleri yaşıyoruz. Benim yaşım 60. En hoş günleri biz geçirdik. Gelecek kuşak tahminen bu balıkları bulma talihleri da olmayacak. Torunlarımız muhteşem marketlerden şoklanmış balıkları alacak” diye konuştu.