Sera Kadıgil, Kültür Sanat Işçilerinin Durumunu Meclis Gündemine Taşıdı: Covid En çok Tiyatroda Mı Bulaşır, Sinemada Mı, Yoksa Müzik Dinlerken Mi!

Türkiye Emekçi Partisi Milletvekili Sera Kadıgil, bütün alanlarda hayat olağan seyrinde akarken bir tek kültür sanat alanında pandemi önlemlerinin devam ediyor olduğunu söyledi. Kadıgil “tam kapasite çalışan uçaklarda üç kişi yan yana seyahat etmek hür, atölyelerde fabrikalarda yüzlerce işçinin iç içe çalışması özgür, günde 270’den fazla kişi ölmüyormuş üzere her yerde her şeyi yapmak hür, bir tek tiyatroda yan yana oturmak, bir de geceleri müzik yapmak yasak! Saray Rejimi yönetemediği pandemiyi sanatı baltalamak için adeta vesile kılmış durumda” dedi.

Türkiye Emekçi Partili Kadıgil, Kültür ve Turizm Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy tarafından yanıtlanması talebiyle verdiği soru önergesinde “Kültür-sanat yerleri, pandemi nedeniyle uzunca mühlet kapalı kaldıkları periyottaki maddi ziyanlarını karşılamak, artan kiraları ödemek, enflasyonla çaba etmek, izleyici kapasitesini yarıya düşürdükleri için bilet fiyatlarını arttırmak durumunda kalmakta, bu durum zati az olan izleyici sayısını olumsuz etkilemektedir. Müzik dalı ise hala nedeni anlaşılamayan formda gece 24:00’ten sonra müzik yasağı uygulamasına maruz kalmaktadır” Sözünü kullandı.

Kadıgil pandemiyle birlikte kültür sanat işçilerinin yaşadığı problemleri hatırlatarak “Salgın sürecinde özel tiyatroların %63’ünün toplam geliri 500 TL’nin altına düştü. Özel bölümden dayanak alabilen özel tiyatro oranı yalnızca %10. Küçük Tiyatro, Hikaye Sahne, Toy Sahne ve büyükşehirler dışında var olmaya çalışan küçük-büyük, amatör-profesyonel birtakım tiyatrolar salgında kaybedildi. Tekrar salgın sürecinde birçok sahne işçisi hayatını sürdürmek için alanının dışında işler yapmak zorunda kaldı. İntihar eden müzisyen sayısı 100’ü aşmışken, kültür sanat işçileri için dişe dokunur bir düzenleme yapma vakti çoktan geçmedi mi? Halk sıhhati için bu tedbirler kural diyorsanız sanatkarları ve sanat kurumlarını gerçek düzgün destekleyin. Desteklemiyorsanız da en azından rahat bırakın, işlerini yapsınlar” ifadelerini kullandı.

Bütün kültür sanat yerlerine açık-kapalı yer fark etmeksizin aşı yahut PCR mecburiliği ile tam kapasite yahut yüksek kapasite özgürlük düşünülmekte midir? Düşünülmekte ise ne vakit hayata geçirilecektir? Oran ne olacaktır?
Bu hususta, tiyatro örgütleri ve kültür sanat insanlarının Bakanlığınızla görüştüğü ve yeni bir düzenlemenin açıklanacağı hakikat mudur?
Kültür-sanat yerlerinde inançlı aralık kuralları kapsamında birtakım koltukların satılmaması uygulamasına devam edilecekse, Bakanlıkça bu koltukların satın alınması üzere bir dayanak planlanmakta mıdır?
Müziğin gece 24:00’ten sonra yasak olmasının nedeni nedir? Bu uygulama neden hala devam ettirilmektedir? Covid-19 salgınıyla gayrette ne üzere bir tesiri vardır?

Geçen günlerde Yekta Kopan tarafından kültür sanat alanında yaşanan dertler bir kere daha gündeme getirilerek twitterda bir kampanya başlatılmıştı. Kopan; “Bütün kültür sanat yerlerine Eylül’den itibaren açık-kapalı yer fark etmeksizin ‘aşı zorunluluğu’ ile tam kapasite özgürlük gelmeli. Kademeli bir geçiş düşünülüyorsa da aşılı ve maskeli olarak yüzde 80 seyirci ile bütün sahneler açılmalı” tabirlerini kullanmıştı.

Sera Kadıgil, kültür sanat işçilerinin durumunu Meclis gündemine taşıdı: Covid en çok tiyatroda mı bulaşır, sinemada mı, yoksa müzik dinlerken mi!