Seyahat davasında mütalaa sonrası birinci duruşma yarın

20 Mart 2022, 14:52 yayınlandı

A+
A-

Paylaş

Seyahat davasında savcılığın temel hakkında görüşünü sunmasının akabinde gelecek duruşma yarın İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde görülecek. Savcılık 4 Mart’ta mahkemeye sunduğu mütalaada, tutuklu iş insanı Osman Kavala ve mimar Mücella Yapıcı’nın ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasına çarptırılmasını talep etmişti.

İstanbul Taksim’de başlayıp ülke geneline yayılan Seyahat Parkı hareketlerine yönelik birinci dava 2014 yılında dava açıldı. Sanıkların 2015 yılında beraat etmesinin akabinde 2019 yılında ikinci bir dava daha başlatıldı. Bir yıl sonra sonuçlanan bu davada “cebir ve şiddet kullanarak hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs”, “mala ziyan verme”, “kasten yaralama” ve “ağırlaştırılmış yaralama” kabahatlerinden yargılanan sanıklar, suçlamalara ait somut ve kesin kanıt bulunmadığı gerekçesiyle bir defa daha beraat etti. Ancak savcılığın itirazı üzerine davanın tekrar görülmesine karar verildi.

DW Türkçe’ye konuşan Seyahat davası avukatları, beraat kararının bozulmasının Seyahat Parkı hareketlerini kriminalize etmeye yönelik bir diğer teşebbüs olduğunu lisana getirmişti. Öte yandan, Şubat 2021’de beş yıldır tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala’nın “anayasal tertibi ortadan kaldırmaya teşebbüs” ile “siyasal ve askeri casusluk” kabahatlerinden yargılandığı dava, itiraz üzerine tekrar görülmeye başlanan Seyahat davası ile birleştirildi. 657 sayfalık Seyahat Parkı iddianamesinde 16 sanığa isnat edilen cürümler ortasında, “hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs”, “mala ziyan verme”, “nitelikli yağma”, “Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Aletler Hakkında Kanun’a muhalefet” üzere kabahatler var. Sanıkların 606 yıldan 2 bin 970 yıla kadar ceza almaları talep ediliyor.

Savcı “ağırlaştırılmış müebbet” talep etti

Geçen sene Temmuz ayında yargılama kapsamında yeni bir gelişme yaşandı. Beşiktaş’ın taraftar kümesi Çarşı üyelerinin de ortalarında bulunduğu 35 sanığın, Seyahat protestoları nedeniyle yargılandığı davanın, Seyahat Parkı ana davasıyla birleştirilmesine hükmedildi. Bu birleştirme kararının akabinde davanın son duruşması 21 Şubat’ta görüldü. 1 Kasım 2017 tarihinden bu yana Silivri Cezaevi’nde bulunan Osman Kavala’nın tutukluluğunun devamına karar verilen bu duruşmada, Çarşı davasının Seyahat Parkı davasından ayrılmasına karar verildi. Son olarak 4 Mart’ta savcılık, temel hakkında görüşünü açıkladı. Mütalaada, Osman Kavala ve Mücella Yapıcı’nın, “cebir ve şiddet kullanarak hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs” kabahatinden ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasına çarptırılması talep edildi.

Savcılık, davanın öteki sanıkları Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi’nin ise “cebir ve şiddet kullanarak hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etme” kabahatinden 15 yıldan 20 yıla kadar mahpusla cezalandırılmasını istedi. Mütalaada ayrıyeten, haklarında yakalama kararı bulunan sanıklar Pınar Alabora, Henry Barkey, Can Dündar, Gökçe Yılmaz, Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, Memet Ali Alabora, Yiğit Aksakoğlu ve İnanç Ekmekçi’nin dava belgesinin ayrılarak yakalama kararı infazlarının beklenmesi talep edildi. Gelecek duruşma yarın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

“Mütalaa, şimdiye kadar yaratılanların en tehlikelisi”

Duruşma öncesi Taksim Dayanışması tarafından yapılan basın açıklamasında, “Gezi sürecine dair dava edilmesi, yargılanması gereken birileri varsa, amansızca ve kural tanımadan ölümlere ve yaralanmalara neden olanlardır. Seyahat direnişinin tarihî gerçekliği, tarafsızlığı çoktan tartışmalı hale gelmiş mahkemelerinizin zorlamasıyla değiştirilemez. Bu akıl ve hukuk dışı dava derhal geri çekilmeli, kurgu ithamlarla yargılanmak istenen arkadaşlarımız hakkındaki savlar düşürülmeli, somut hiçbir kanıt olmadığı halde siyasi bir tutsak olarak tutukluluğu devam eden Osman Kavala derhal hür bırakılmalıdır” denildi.

Seyahat davası kapsamında yargılanan avukat Can Atalay, savcılığın verdiği mütalaa hakkında, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dokuz yıldır Seyahat olarak anlatmaya çalıştığı şeyi bir tarih tezi olarak kanıtlamaya ve yurttaşların demokratik itirazlarının önünü almak için bir mahkeme kararına muhtaçlıkları var.

Geçtiğimiz dokuz yıl boyunca Türkiye’nin bu şartlarında dahi yargı bu istikamette bir karar vermedi. Bu türlü bir karar verdirilemedi. Artık bu başarılmaya çalışılacak üzere gözüküyor” diye konuştu.

DW Türkçe’ye konuşan mimar Mücella Yapan ise, “Benim hem mesleksel hem de aydın olarak misyonum kente yapılan hukuksuz müdahalelerin önlenmesi. Bu hukuksuzluklara karşı uygulanan şiddet karşısında halkın reaksiyonunu ve bu reaksiyonun yarattığı umudu unutturmak isteyen iktidar ortadan geçen vakti fırsat bilerek öteki bir Seyahat tarihi yazmaya çalışıyor. Gelinen nokta, bu bahiste bugüne kadar üretilen ve ismine iddianame denilen senaryoların bir ortaya getirilmiş yeni bir versiyonundan ibaret. Bu yeni versiyon şimdiye kadar yaratılanların en tehlikelisi olarak karşımıza çıktı” tabirlerini kullandı.

Burcu Karakaş

Seyahat davasında mütalaa sonrası birinci duruşma yarın