Tuğba Anlak'ın Başından Vurularak öldürülmesi Davasında Yargılanan Sanığa 25 Yıl Mahpus

Arnavutköy’de, çocuğunun yanında başından silahla vurulan Tuğba Anlak’ın vefatına ait davada tutuklu sanık Murat Uslu, “kasten öldürme” hatasından 25 yıl mahpusla cezalandırılırken 2 sanık beraat etti.

İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki 9. duruşmaya, tutuklu sanık Uslu, Ses ve Manzara Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Öteki tutuksuz sanıkların katılmadığı duruşmada maktul Anlak’ın ailesi ve avukatları müdahil olarak hazır bulundu. Müdahil Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığını bir avukat temsil etti.

Duruşmada, savcının temel hakkındaki mütalaasını tekrar etmesinin akabinde kelam alan müdahiller Leyla Arslan, Harun Anlak ve Ümmiye Anlak, sanıklardan şikayetçi olduklarını belirterek, cezalandırılmalarını talep etti.

Bakanlık avukatı Nuray Yiğit de olayın kazayla meydana geldiğine yönelik savunmayı kabul etmediklerini, cürmün kastla ve tasarlayarak işlendiğini kaydederek, sanıkların cezalandırılmasını istedi.

Beyanı sorulan sanık Uslu, taammüden hareket etmediğini öne sürerek, “Daha evvel bahsettiğim üzere silahı elimde tuttuğum sırada bilmediğim bir sebeple Tuğba benim koluma vurduğu için silah patladı. Taammüden hareket etmedim. Ortaya çıkan durumdan ötürü pişmanım.” dedi.

Öteki sanık Pelin Altun’un avukatı ise müvekkilinin suça hiçbir katkısının olmadığını savunarak, beraat talebinde bulundu.

Kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanık Uslu’yu “kasten öldürme” cürmünden müebbet mahpusla cezalandırdı. Yargılama süresindeki tavrına nazaran takdiri indirim uygulayan heyet, sanığın cezasını daha sonra 25 yıl mahpusa çevirdi.

Başka sanıklar Altun ve Mustafa Ünver’in “kasten öldürme cürmüne iştirak” hatasından yargılandığını hatırlatan heyet, hatası işlediklerine dair mahkumiyete kâfi, her türlü kuşkudan uzak kesin ve inandırıcı kanıt elde edilemediğinden, hatanın sabit olmaması gerekçesiyle bu sanıkların beraatlerine yönelik karar kurdu.

Ne olmuştu?

Dava evrakındaki bilgilere nazaran, eşinden ayrıldıktan sonra Antalya’dan İstanbul’a taşınan ve burada bir kafe açan Tuğba Anlak, iş yerine gelen ve kendisini mimar olarak tanıtan Murat Uslu ile arkadaşlık kurmuş, işleri âlâ gitmeyince kafeyi devrederek öbür bir yere taşınmıştı.

Murat Uslu ve kafede çalışan Mustafa Ünver, 31 Temmuz 2019’da Anlak’ın meskeninin bulunduğu yeni adrese gelmiş, Uslu, araçta bulunan silahını alarak meskenin penceresinden içeri girip 6 yaşındaki kızının gözü önünde annesini darbetmiş, silahla ateş ederek başından yaralamıştı.

Uslu, devredilen kafenin parasını alarak olay yerinden kaçmıştı.

Soruşturma kapsamında polis takımları, Uslu ile Ünver’i yakalamış, adliyeye sevk edilen Murat Uslu tutuklanmış, Ünver ise tabirinin alınmasının akabinde hür bırakılmış, bir mühlet sonra da tutuklanmıştı.

Tuğba Anlak ise tedavi gördüğü hastanede 27 Ağustos 2019’da hayatını kaybetmişti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanık Murat Uslu için “kasten öldürme”, “hakaret” ve “tehdit” kabahatlerinden müebbet ve 9 aydan 4 yıla kadar mahpus cezası isteniyordu.

İddianamede, başka sanıklar Mustafa Ünver ile olayda kullanılan silahı temin ettiği sav edilen Pelin Altun’un da “kasten öldürmeye yardım” kabahatinden 10 yıldan 15’er yıla kadar mahpusla cezalandırılması talep ediliyordu.

Tuğba Anlak’ın başından vurularak öldürülmesi davasında yargılanan sanığa 25 yıl mahpus