Ahmet Aydın: “Dünyanın büyük şirketleri ortasına giren savunma endüstrisi şirketlerimiz var”

6 Nisan 2022, 12:37 yayınlandı

A+
A-

Paylaş

TBMM Ulusal Savunma Komitesi Lideri, AK Parti Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın, “Türkiye olarak bu coğrafyada özgür, barış ve huzur içinde yaşamak istiyorsanız, kendi ayakları üzerinde duran bir savunma endüstrisine sahip olmak zorundasınız.” dedi.

Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ulusal Savunma Kurulu üyeleri ile bilhassa Türk savunma endüstrisinin geldiği kademeyi yerinde gözlemlediklerini söyledi.

Kurul üyeleri ile savunma endüstrisi şirketlerini ziyaret ettiklerini lisana getiren Aydın, “Gittiğimiz her bir şirkette Türkiye’nin savunma endüstrisinde geldiği kademeyi görmek bize gurur verdi. Dünyanın büyük şirketleri ortasına giren savunma endüstrisi şirketlerimiz var. Bu bize hem gurur hem de geleceğe dair itimat veriyor.” diye konuştu.

Türk savunma endüstrisinin ulaştığı düzeyin, Azerbaycan’ın Karabağ zaferinde perçinlendiğini söz eden Aydın, Rusya-Ukrayna savaşının da ülkelerin savunma endüstrisi manasında katettiği aralığın kıymetini ortaya koyduğuna işaret etti.

Aydın, “Artık bir milletlerarası kuruluşa güvenerek ya da bir devletin ipiyle kuyuya inerek bu işler olmuyor. Sahiden var olmak istiyorsanız, tam bağımsız Türkiye olarak bu coğrafyada özgür, barış ve huzur içinde yaşamak istiyorsanız, kendi ayakları üzerinde duran bir savunma endüstrisine sahip olmak zorundasınız. Güçlü olmak zorundasınız ve bu manada da dışa bağımlı olmaktan ihraç eder konuma gelmek durumundasınız.” değerlendirmesini yaptı.

Türkiye’nin savunma endüstrisinde geldiği kademeyi, “gurur verici” olarak nitelendiren Aydın, savunma endüstrisindeki yerlilik oranının yüzde 20’den yüzde 80’e ulaştığına dikkati çekti.

“Selçuk Bayraktar’a teşekkür ediyorum”

Türkiye’nin, savunma endüstrisi alanında kendi kendine yeten bir pozisyona ulaştığını, parmakla gösterilen ülkeler ortasına girdiğini vurgulayan Aydın, “Selçuk Bayraktar’a teşekkür ediyorum. Gençlere umut oldu. İnsanımızın, istediği, dilek ettiği ve azmettiğinde neler yapabileceğinin hoş bir örneği. Kendilerini kutluyorum.” dedi.

Aydın, savunma endüstrisinde faaliyet yürüten özel şirketleri de beslediklerini, 2000’li yılların başında yaklaşık 50 özel dal firmasının savunma endüstrisiyle ilgilenirken şu anda bu sayının 1500’ü aştığına dikkati çekti.

ASELSAN’dan HAVELSAN’a, TUSAŞ’tan ROKETSAN ve MKE’ye birçok savunma endüstrisi şirketinin bulunduğuna değinen Aydın, “Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Lideri Sayın İsmail Demir’i tebrik ediyoruz. Onun koordinesinde bütün bu savunma endüstrisi şirketleri ile yakın bağlantılar, temaslar sürüyor ve hepsine de çalışabileceği alanlar oluşturuluyor.” diye konuştu.

“Gurur duyulması gereken kazanımlar”

Ahmet Aydın, Türkiye’nin diplomasideki muvaffakiyetinin konuşulduğuna işaret ederek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, yaklaşık 1,5 ay içinde 50’ye yakın ülkenin önderiyle görüştüğünü hatırlattı.

Türkiye bu başarıyı nasıl yakaladığına değinen Aydın, “Savunma endüstrisi güçlüyse özgüvenin geliyor, iktisat de beraberinde güçleniyor. Zira şu anda bunu ihraç durumuna, önemli ekonomik kıymet haline de getirdik. Ticaretin de güçleniyor, diplomaside de önemli manada güçlü bir konum alıyorsunuz ve Türkiye dışarıdan gündemi belirlenen bir ülkeyken bugün prestijiyle dünyanın gündemini belirleyen bir konuma geldi. Bunlar hepimizin, bu ülkenin bütün vatandaşlarının gurur duyması gereken önemli kazanımlar.” sözlerini kullandı.

Savunma Sanayii Başkanlığının Cumhurbaşkanlığına bağlanması ile ülkelerin 30-40 yılda katettiği arayı Türkiye’nin 5-10 yılda katettiğini belirten Aydın, şunları kaydetti:

“Bundan sonraki süreçte de milletimizin bu coğrafyada özgürce yaşayabilmesi için elimizden gelen bütün uğraşı sarf edeceğiz ve TBMM Ulusal Savunma Komitesi olarak arkadaşlarımızla birlikte bizden bir beklenti olduğunda, önlerini açmamız gereken rastgele bir yasal düzenleme olduğunda da sonuna kadar yanlarında olmaya devam edeceğiz. Geleceğimiz aydınlık. Bu yüzyıl inşallah Türkiye yüzyılı olacak. Kim ne derse dersin Türkiye küllerinden doğuyor. Tarihten aldığı ilhamla geleceğe artık inançla bakan bir Türkiye var. Oyun kuran bir Türkiye durumuna geldik. Sayın Cumhurbaşkanımıza ne kadar teşekkür etsek az. Onun dirayetli duruşu ve istikrarla bir arada her alanda olduğu üzere savunma endüstrisinde de inşallah çağ atlamaya devam edeceğiz.

Dünyanın en çağdaş en gelişmiş ülkeleriyle uzunluk ölçüşüyoruz, rekabet edebilir konuma geldik. Pek çok alanda da onların önüne geçtik. Natürel bu kolay olmuyor. Türkiye uzun yıllar ambargolarla kısıtlamalarla karşı karşıya kaldı. ‘Amerika F35 vermiyorum’ diyor, biz de ondan çok daha uygununu yapacağız. Ulusal muharip savaş uçağımızı inşallah yakında hangardan çıkaracağız. ‘Kötü konut sahibi, mal sahibi yapar’ derler ya biz de bu ambargolar, dönemsel kısıtlamalar nedeniyle kendimiz yapmak durumunda kaldık. Aslında bir bakıma da bu bir hayra vesile oldu. O şerden bir hayır çıktı ve Türkiye artık bu manada kendi kendine yeten bir duruma çok şükür geldi, geliyor.”