Cezayir’de Buteflika dönemini anlatan kitap tartışmalara yol açtı

Cezayir’de 1999-2019 yıllarında iktidarda kalan ancak beşinci dönem cumhurbaşkanlığı adaylığını açıklamasının ardından halk protestoları ile ordunun aldığı pozisyon neticesinde görevini bırakmak zorunda kalan eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika’nın dönemini ele alan kitap tartışmalara yol açtı.

Gazeteci-yazar Abdulaziz Bubakir tarafından “Kaderin Adamı Buteflika” ismiyle kaleme alınan 126 sayfalık kitap 24 başlık altında toplandı. Söz konusu kitap Buteflika döneminin önemli noktalarına ışık tutuyor.

Bubakir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kitaptaki tüm bölümleri Buteflika döneminde yazdığını söyledi.

Göz Atın

Met İçince Ne Olur? Fetamin İçmenin Zararları

Hangi Üniversiteye Gittiğimi Nasıl Öğrenebilirim 2024

Buteflika’nın kendisine muhalefet etmediğini tam tersine en iyi okuyucularından birisi olduğuna dikkati çeken Bubakir, “Özetlerle yetinmez makalenin tümünü isterdi. Bazı yazılarım sebebiyle Buteflika’nın çevresinden tepki aldım ancak Buteflika’dan almadım.” diye konuştu.

Eski Cezayir Cumhurbaşkanı Şadli Bencedid’in Bubakir’e şahsi olarak “Eski General ve Savunma Bakanı Halid Nezzar’ı 90’larda savunma bakanı olarak atadığı için pişman olduğu” yönündeki ifadeleri de kitapta yer alıyor.

YARGIYA BAŞVURMA TEHDİDİ

Bunun üzerine Nezzar’ın “Hakkında asılsız yazı içerdiği” gerekçesiyle kitabın yasaklanması için yargıya başvurma tehdidinde bulunması medyada geniş yer bulurken kitap Cezayir’de tartışmalara yol açtı.

Aynı zamanda Rus edebiyatı uzmanı ve siyaset bilimi hocası da olan Bubakir kitabında Buteflika’nın 20 yıllık iktidarının yanı sıra, şahsiyetine, ideolojik ve fikri eğilimlerine de yer veriyor.

“Kaderin Adamı Buteflika” isimli kitapta, Buteflika’nın Cezayir’in bağımsızlığının ilk yıllarından bu yana Fransa’ya karşı özel bir bakış açısı olduğu ve Fransa ile tarihi bir uzlaşma yapmayı hayal ettiği bilgisi paylaşılıyor.

Cezayir’de uzun süredir sağlık sorunları yaşayan 82 yaşındaki Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika, beşinci dönem cumhurbaşkanlığı adaylığını açıklamasının ardından başlayan yoğun halk protestoları ve ordunun “sözlü müdahalesi” neticesinde 2 Nisan’da istifa etmek zorunda kalmıştı.